Erasmus yolcuları için tren önerisi

MİNE ÖZDEMİR GÜNELİ - Son yıllarda büyük yangınlardan şiddetli fırtına ve sellere kadar birçok doğa felaketinin yaşandığı dünyada, iklim değişikliğinin etkisi gittikçe hissedilir oldu. İnsan yaşamı için bir tehdit haline gelen iklim değişikliğini tersine çevirmek amacıyla birçok ülke, eylem planı hazırlayarak harekete geçmeye başladı. Ağustosta yayınlanan “İnsanlık için kırmızı alarm” olarak nitelendirilen Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası iklim Değişikliği Paneli’nin raporu, durumun ciddiyetini daha da orta koydu. En son İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) bu sorunun çözümü için küresel ısınmanın 1.5 santigrat dereceyle sınırlandırmak gerektiğine dikkat çekildi.

Çevre dostu değil

İklim Değişikliğiyle Mücadeleden Sorumlu Eski Avrupa Komisyonu Üyesi, Danimarka eski Çevre Bakanı ve Danimarka Üniversiteleri Başkanı Connie Hedegaard, İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education’ın (THE) sitesinde yer alan analizinde iklim değişikliğinde çözüm için çevre dostu seyahatin önemini vurguladı. Hedegaard, 1987’den bu yana 4.4 milyon öğrencinin Avrupa sınırlarını geçtiği Erasmus programının Avrupa Birliği (AB) girişimlerinin en bilineni olduğunu kaydetti. Her yıl Avrupa’ya giden 300 bin Erasmus öğrencisinin ağır bir karbon ayak izi bıraktığını ifade eden Hedegaard, Erasmus+’a dahil olan öğrencilerin çevre dostu bir şekilde seyahat etmediğini söyledi. Öğrencilerin yurt dışında eğitime giderken uçağa binmelerinin standart bir prosedür olduğuna değinen Hedegaard, “Uluslararası değişimin karbon ayak izini sınırlamak için öğrencilere uçaktan inmeleri, trene binmeleri için daha iyi bir fırsat vermeliyiz” dedi.

Hibe miktarı artırılmalı

Bu önerinin uluslararası öğrenci değişimini sınırlayacak bir öneri olmadığını belirten Hedegaard, kıta boyunca tren yolculuğunu planlamanın hiçbir şekilde kolay olmadığını vurguladı.

Her Erasmus katılımcısının hem seyahat hem de konaklama masraflarını karşılamaya yönelik bir hibe aldığına ancak hibenin trenle mi yoksa uçakla mı seyahat edildiğine bakılmaksızın aynı miktarda olduğuna vurgu yapan Hedegaard, bunun değişmesi gerektiğini ifade etti.

Uçaklardan daha düşük emisyonlu tren veya diğer ulaşım araçlarıyla seyahat etmeyi kabul eden Erasmus öğrencilerine daha fazla hibe verilmesini öneren Hedegaard, Avrupalıların katılımcı ülkeler arasında belirli bir süre boyunca sınırsız seyahat etmesine izin veren Interrail geçişinden farklı olarak, tek bir bilet sistemi kurarak birden fazla tren bileti satın alma zorunluluğu sorununun da çözülebileceğini kaydetti. “Neden öğrencilerin öğrenim gördükleri yere gidip gelmelerini kolaylaştıran bir Erasmus Rail Pass’ı tanıtmıyorsunuz?” sorusunu gündeme getiren Hedegaard, “İklim değişikliğini durdurmak acil, gerçek dünya eylemi gerektirir. Öğrencilerin kısıtlı bütçeleri olmasına rağmen düşük emisyonlu ulaşım tercihleri yapmalarını sağlamak tam olarak budur” dedi.