10.03.2021 - 12:43 | Son Güncellenme:
Ruh, İslami açıdan ele alındığında varlığı tasdik edilen ancak mahiyeti açıklanmayan bir kavramdır. İnsan ruh ve bedenden meydana gelmiş bir varlıktır.
Ruh Nedir?
Ruh, hem dini hem felsefi açıdan en fazla üzerinde kafa yorulan ve görüş açıklanan bir mevzudur. Çünkü insanın iki yönü vardır. Onun varlığının maddi yönü olan bedeni ve manevi yönü olan ruhudur. Ruhunun duyular ötesi alemin, bedeninin ise duyular aleminin birer gerçekliği olduğu kabul edilmektedir.
Gerçekten de insanoğlunu en fazla meşgul eden konulardan birisi ruh-beden ilişkisidir. Felsefi akımları olduğu kadar İslam bilginlerini de alakadar eden bu konuda çok sayıda eser mevcuttur. Ruhun mahiyeti, beden ile ilişkisi hep merak edilen, anlaşılmaya çalışılan bir alan olmuştur. Felsefe de teolojide bu kavram ile ilgili eserler, görüş ve teoriler ortaya koymuştur.
İslam’da Ruh ve Beden İlişkisi Nasıl Anlatılmıştır?
İslam'da bu kavrama nasıl yaklaşılmıştır diye bakılacak olursa, şunu görmekteyiz. En mühim ve elbette tek kaynak olan Kuran' da ruhun varlığı teyit edilir. Kuran ayetleri ruhun varlığından haber vermekte ve onun yani ruhun Allah'u Teala'nın emirlerinden biri olduğunu bildirmektedir.
Peygamberin şu açıklamasından dolayı ruhların cesetten sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır.
Hz. Peygamber, anne karnındaki cenine belli bir zaman diliminden sonra ruh üflendiğini belirten açıklaması ile bunu vurgulamıştır. İslamiyet'te, insanın ruhun mahiyetini kavrayabilecek bir nitelikte bulunmadığına işaret edilmektedir. İnsana ruhun mahiyetini kavrayabilme yeteneğinin verilmediği bildirilmektedir.