04.03.2021 - 17:24 | Son Güncellenme:
Antimon, ilk çağlarda sürme olarak kullanılırmış. Keşfi ise 16. yüzyıla dayanıyor. Sanayide birçok alanda kullanılmasına rağmen zehirli bir elementtir. Çin, dünyada en büyük antimon üreticisidir. Türkiye’de ise antimon rezervi 300 ton civarındadır.
(Büyük halini görmek için haritaya tıklayınız.)
Kaynak: cografyaharita.com
Antimon Nedir?
Antimon, gümüş beyazı renginde, kırılgan, katı kristal yapıda, elektrik ve ısı iletkenliği çok zayıf metal bir elementtir. Latince adı Stibium olup, ismini ve simgesini ünlü kimyagerlerden Jöns Jacob Berzelius (Sb)’tan almıştır.
Antimon, normal şartlarda doğada serbest halde, gümüş ve arsenikle bulunmasına rağmen, daha çok stibnit (Sb2S3) olarak bulunuyor. Havadan etkilenmemesine rağmen yüksek sıcaklıkta SB2O3’e dönüşüyor. Stibnitin ısıtılıp, demirle veya kavrulup oksidinin odun kömürüyle indirgenmesiyle elde ediliyor.
Antimon, hidroklorik asit yerine altınsuyunda çözünüyor. Derişik sülfürik ve nitrik asitle tepkimeye giriyor. Genellikle kurşunu sertleştirmek için kullanılmasına rağmen, boya, kibrit, maytap, ateşe dayanıklı malzeme ve ilaç yapımında da kullanılıyor.
Antimon Nerede Bulunur ve Nasıl Çıkartılır?
Yer kabuğunun her bir tonunda yaklaşık 1 gram antimon olduğu varsayılıyor. Antimonun birçoğu 100’den fazla mineralden oluşabiliyor. Bu minerallerin en önemlisi stibnittir. Dünyada Balkan Yarımadası, Bolivya, Cezayir, Çin, Güney Afrika, Meksika ve Peru’da küçük stibnit yatakları bulunuyor. Dünyadaki antimonun %88’lik kısmını Çin üretiyor.
Türkiye’de metal antimon rezervi 300 bin ton civarındadır. Simav (Kütahya) ve Tavşanlı bölgesi, Balıkesir ve İvrindi bölgesi, Gediz ve Hisarcık bölgesi, Niğde ve Gümüşlü bölgesi, İzmir, Ödemiş ve Emirli bölgesi, Tokat ve Turhal bölgesi, Bursa, Sivas, Bilecik ve Ankara antimon çıkarılan yerlerdir.
Antimon, volkanik, kireçtaşı ve çökel kayalar katmanları arasında bulunuyor. Gerekli kimyasal araştırmalar yapıldıktan sonra, araçlarla elementin bulunduğu katmana iniliyor. Burada parçalar halinde çıkarılıyor. Genellikle bakır, gümüş ve çinko gibi elementlerle birlikte oluştuğundan, laboratuvarlarda özel ayrıştırma işlemlerinden geçiriliyorlar.