Eğitim Uzaktan eğitimde sağlığa dikkat

Uzaktan eğitimde sağlığa dikkat

02.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Koronavirüs vakaları arttıkça uzaktan eğitimin de uzayacağı tahmin ediliyor. Kronik hastalığı olmayan çocuklar, koronayı hafif atlatıyor. Ancak evde saatlerce ekran başında dersleri takip ettikleri için şimdi, omurga bozuklukları, ekran bağımlılığı gibi hastalıklarla karşı karşıyalar.

Uzaktan eğitimde sağlığa dikkat

 

Koronavirüs vaka sayısının artmasıyla okullarda eğitimin 4 Ocak’a kadar uzaktan yapılmasına karar verilmişti. Ancak salgının seyri, bu sürecin daha da uzayabileceği ihtimalini artırıyor. Her ne kadar yapılan araştırmalar, çocukların kronik bir hastalıkları yoksa koronavirüsü hafif geçirdiklerini ortaya koysa da onların taşıyıcı olmaları nedeniyle salgının şiddeti azalmadan okulların açılması beklenmiyor.

Haberin Devamı

Yüz yüze eğitim başlayana kadar çocuklar, günde ortalama 6-7 saatini ekran karşısında geçirmeye devam edecek. Devlet okullarında, seçmeli derslerle birlikte, ilkokullarda haftada 30, ortaokullarda 35, liselerde 40-44 saat ders işleniyor. Bu kadar ders saatini yetiştirebilmek için sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar online ders yapılıyor. Öyle ki meslek liselerinde dersler 08.30’da başlıyor akşam 19.50’ye kadar sürüyor.

Peki, neredeyse tüm zamanlarını hareketsiz bir şekilde evde geçiren, saatlerce ekran başında ders takip eden, kalan zamanında da televizyon izleyip yine bilgisayarda oyun oynayan çocukların sağlığı, bu durumdan nasıl etkileniyor? Bu soruları uzmanlara yönelttik.

Omurgadaki tehlike

Haberin Devamı

Ekran karşısında saatler geçirmek omurgada ciddi sorunlara neden olabiliyor. Duruş bozuklukları, boyun-sırt ağrıları bunların başında geliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Park Hastanesi Fizik Tedavi - Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Rezzan Günaydın, uzaktan eğitimde hem masa başında çalışma kurallarına dikkat edilmemesi hem de hareketsizlik nedeniyle çocukların birçok sağlık sorunu yaşayabileceğine dikkat çekiyor. “Çocuklar yerde ya da koltukta değil, mutlaka masasında ve ergonomik bir sandalyede çalışmalı” diyen Günaydın’ın önerileri şöyle: “Masa yüksekliği dirsek hizasında olmalı. Çok kullanılan malzemeler kolay erişilebilecek mesafeye yerleştirilmeli. Bilgisayarın monitörü bir kol mesafesi uzakta yerleştirilmeli ve ekranın orta noktası göz hizasının hafif altında olmalı. Mouse klavyenin yanında olmalı, el bileği düz bir çizgide olacak şekilde tutulmalı ve bir mouse pad kullanılmalı. Uygun ışığın seçilmesi de önemli.”

Oturma sırasında vücudun uygun duruş şeklinin sağlanması gerektiğini de vurgulayan Günaydın, “Ayaklar düz olarak yere temas etmeli, diz 90 derece açılı olmalı. Sandalyede bel desteği ya da ufak bir yastık olmalı, sırt dik, omuzlar rahat ve dirsekler 90 derece açıyla masaya yerleştirilmeli” diyor.

Ekranın çok alçakta ya da çok uzakta olmasının, çocukların baş ve omuzlarını öne doğru eğmelerine neden olduğunu, bunun omurgada duruş bozukluklarına, boyun-sırt ağrılarına; kollarda, ellerde uyuşma ve karıncalanmaya yol açabildiğini belirten Günaydın, ergonomik olmayan sandalyede çalışmanın da tüm omurgada, kol, diz ve kalçalarda kötü yük dağılımına sonuç olarak da ağrılara neden olabileceğini belirtiyor.

Haberin Devamı

30-45 dakika süren ders saatlerine 10-15 dakikalık aralar verilmesi gerektiğini belirten Günaydın, molalarda çocukların mutlaka egzersiz yapmalarını öneriyor.

Ekran bağımlılığı arttı

İEÜ Medical Park Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Küçük ise çocukların ekran karşısında geçirdikleri sürenin artmasının ruhsal etkileri de olabileceğini kaydediyor. “Ekran karşısında tek kalan çocukların ders aralarında oyun, video, sosyal medya uygulamalarında zaman geçirmelerinin önüne geçilmeli, bunlar için başka bir saat dilimi belirlenmeli” diyen Küçük, şunları söylüyor: “Ders dinlediği tablet veya bilgisayarda oyun, video, sosyal medya uygulamalarının kısıtlanması, denetimin ailede olması oldukça önemli.”

Haberin Devamı

Okul dönemindeki çocuklar için Amerikan Pediatri Akademisi’nin (APA) bir çalışmasına dikkat çeken Küçük, “Medyanın içeriğinin aile tarafından denetlenmesini, ekran karşısında geçirilen süreye tutarlı sınırlar konulmasını ve bu sürenin sağlıklı gelişim için gerekli uyku, fiziksel aktivite ve diğer davranışların yerine geçmediğinden emin olunması gerektiğini belirtmiştir” diye konuşuyor. Dersler dışında ekran karşısında zaman geçirme planlaması yapmanın faydalı olduğunu vurguluyan Küçük, “Bu planlamayı yaparken günlük en az 1 saat fiziksel egzersiz ve 8 saatlik uykunun olmasını, uykudan 1 saat öncesinde ekranların kapatılmasını göz önünde bulundurmak gerekir. Ekransız zamanlar tanımlanmalı, özellikle öğün saatlerinde ekranlar kapatılmalı” diyor.

‘BİR NESİL HEBA OLUYOR’

Aileler ve öğretmenler, uzun saatler ekran başında kalan öğrencilerin birçok sorunla karşılaştığını belirtiyor. Bu konuda öne çıkan görüşler şöyle:

Haberin Devamı

- Çocukları ekran bağımlısı yaptılar, psikolojilerini bozdular. Gerekli önlemler alınsaydı, erken normalleşmeseydik çocuklarımızın eğitimi devam edecekti.

- Çocuklar ve biz öğretmenler ekran karşısında saatler geçiriyoruz, bu neslin en iyi ihtimalle gözleri bozulacak. Ders saatleri hafifletilmeli. Bu ders ısrarını anlamak mümkün değil.

- Ekran bağımlılığı çocuklar için en az virüs kadar tehlikeli.

- Uzaktan eğitimle çocuklarım heba oluyor, resmen tablet ve bilgisayar bağımlısı oldular.

DİKKAT SÜRELERİ KISA

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk-Ergen Psikiyatri Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Mine Elagöz Yüksel, uzaktan eğitimin her yaş grubunda uygulanabildiğini ancak küçük yaşlarda dikkat sürelerinin kısa olması, öğretmenle birebir ilişkinin öğrenme süreçlerinde önemli yer tutması, anne ya da diğer bakım verenlerinin ev dışında bulunduklarında teknolojiyi kullanmakta zorlanmaları gibi nedenlerle uzaktan eğitimin işlevselliğini düşürdüğünü kaydediyor. Tüm çocukların dikkat sürelerinin ekran başında azaldığını belirten Yüksel, “Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu bulunan çocukların ise dikkat süreleri yaşıtlarına göre azdır” diyor ve ekliyor: “Derste dikkatini sürdüremeyen çocuk başka şeylerle uğraşmaya başlamakta. Birebir ilgiye ihtiyaç duyan özel gereksinimli çocuklar, özgül öğrenme bozukluğu ya da dikkat eksikliği bulunanlar uzaktan eğitimde öğretmenin birebir ilgisi azalınca öğrenmekte güçlük yaşamakta. Karşı gelmeye eğilimli çocukların ise kural tanıması ekran başında zorlaşmakta. Buna benzer şikâyetleri olan ailelerin bir çocuk-ergen psikiyatristinden destek almasında fayda var.”