Ekonomi AB Türkiye’ye 5 milyar dolar verdi

AB Türkiye’ye 5 milyar dolar verdi

23.05.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Seçim atmosferinde AB gündemini de ihmal etmeyen Bakan Egemen Bağış, “Gece yarılarına kadar egzersiz olsun diye çalışmıyoruz. İçlerine almayacakları bir ülkeye 5 milyar doları neden versinler” diyor

AB Türkiye’ye 5 milyar dolar verdi

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan’ın hemen arkasından İstanbul birinci bölge ikinci sıradan milletvekili adayı. Başbakan hız kesmeden ükeyi dolaşırken kendi bölgesinin seçim çalışmalarını adeta ona emanet etti. Röportaj isteğimi ilettim, beni Anadolu yakasındaki mitinge davet etti.
O atmosferde iyi bir görüşmenin ortaya çıkmayacağını bildiğimden Başmüzakereci’yle pazarlığa oturdum! ‘Sizin özel alanınızdan başlayıp meydana çıkalım.’
Egemen Bey de beni yorgunluğunda kaçıp sığındığı Şile’deki evine davet etti. Evlerin sıra sıra dizili olduğu, komşularla neredeyse karşı karşıya oturduğumuz site içindeki küçük yazlık ev beni biraz şaşırttı.
Beyhan Hanım’ın çocukları için yaptığı kurabiyeler ve ikram ettiği zencefilli yeşil çay eşliğinde yaptığımız röportajın ardından bazı açılışlara katıldık, Ümraniye Belediyesi’nin sosyal yardım programına uğradık. 500 yoksul kadına zarflar içinde yardım çeki dağıtılıyordu... Daha önce böyle bir tanıklığım olmamıştı.

Tarkan da arkadaşı, Bono da
Kadınların arasına oturdum, senaristlerin bile yazmakta zorlanacağı trajik yaşam öyküleri dinledim.
Bazılarına zarflarını bizzat Egemen Bey verdi, kadınlar da taleplerini ileten kağıtlar uzattı. Ardından kendimi yine seçim otobüsünde, bu kez bankacı ve iş adamlarıyla yapılan toplantıyı izlerken buldum. Etkilendiğimi ve yorulduğumu fark eden Bakan, ‘Ak Parti’nin yaptığı yardımları küçümseyenlerin anlamadıkları işte bu. Bu insanların yardıma, desteğe ihtiyacı var. Demin 500 insanın hayatına dokunduk’ dedi.
Gün boyu izlediğim bakanla röportajım Kral TV ödülleri gecesinde son buldu. Ben yorgunluktan adeta bitmişken, bakanın meydanlardaki coşkulu hali daha da artmıştı sanki. Sanatçılarla, sinemacılarla konuştu, çoğunu tanıyordu. Son sorum da bu oldu: ‘Sanat camiasına da çok yakınsınız. Bonoyu getirdiniz. Nasıl böyle bir çevre edindiniz?’
Beyaz Türkler, cemiyet hayatıyla yakınlığını da anlamama imkan veren cevabını aynen aktarıyorum: ‘Rahmetli Ahmet Ertegün, bana ve Beyhan’a bu kapıyı açtı. İlhan Erşahin, Tarkan, Rıfat Özbek, Kid Rock gibi isimlerle benim gibi bir siyasetçiyi ortak bir paydada buluşturup birlikte tatil yaptırabilen tutkal gibi bir adamdı, birleştiriciydi. Leonardo Di Caprio, Donna Karan, Mick Jagger ve daha onlarca insanla bizi o tanıştırdı. Eşi Mica’yla hâlâ çok yakın görüşürüz, ailemizden sayılır.’ Röportajım bitemedi! Egemen Bey’le, Nihat Özdemir’in Siirt’e kazandırdığı Alkumru Barajı’nın açılışında da karşılaştım. Son sorum ilk soru oldu.

Siirt’teki poster
- Alkumra barajının arkasındaki dağda Tayyip Bey ve sizin olduğunuz dev bir poster gördüm. Posterinizde AB’nin bayrağı vardı. Başbakan’ın Strasbourg’daki sert konuşmasından sonra bu poster beni biraz şaşırttı.
Ben de şaşırmanıza şaşırdım. Gece yarılarına kadar AB için çalışıyorum. Egzersiz olsun diye değil herhalde bu çaba. Yanındaki posterimizde de Türk bayrağı vardı. Bakın anlayamadığınız şey şu; AB diğer ülkelerle kıyaslanmayacak kadar düşük olsa da Türkiye’ye 10 yılda 5 milyar dolar vermiş. Daha da verecekler. 20 yılda 1.260 gencimiz Jean Monnet Burs Programı’ndan faydalanarak AB’nin kaynaklarıyla AB ülkelerinde eğitim almış. AB’de bir kısım siyasetçiler mırın kırın ederken, teknisyenler de Türkiye’ye bu kadar kaynak aktarıp yatırım yapıyorlar. Entegrasyon sürüyor. Anlaşmaları, taahütleri, tarihin ve geleceğin rüzgarını arkasına almış bir ülkeyi, AB ‘Seni istemiyorum’ deyip nasıl geri çevirir. Soruyorum size? Gündelik siyasete takılıp büyük fotoğrafı kaçırmayın. Türkiye’nin AB üyeliği kaçınılmaz bir sondur. Bu mutlu sona inşallah hep birlikte el ele vererek ulaşacağız.

CHP’de ‘koltuk’ yarışı var
- Meydanlarda CHP’yi en çok eleştiren adayların başında geliyorsunuz. ‘Bunu CHP’nin oyları artıyor’ diye yorumlayanlar da var.
Üç hafta kaldı, göreceksiniz oy oranlarını. İsteyenler kendilerini kandırmakta özgür tabii. Benim eleştirim bol keseden atmaya ve iftirayı siyaset tarzı haline getiren anlayışadır. O ne veriyorsa, beş katını veririm anlayışı bu ülke için bir felakettir. Statüko en büyük felakettir. Milletin duygularını istismar etmek, değerleriyle alay etmek bu millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Dün söylediğiyle bugün çelişen zihniyet kayıp bir zihniyettir. Bugünkü CHP’ye baktığımda bunu görüyorum. Milletime olan sorumluluğumdan dolayı da bunu eleştiriyorum. CHP’deki yarış 12 Haziran’da oylarını artırma yarışı değil, 12 Haziran’dan sonra koltuğa kimin oturacağının yarışıdır.
- Başbakan, ‘Kürt sorunu yoktur’ dedi. 2 yıl önce alt kimlik-üst kimlik kavramlarını dile getirmiş başbakanın bu söylemi kafaları karıştırdı. Başbakan ne demek istedi?
Daha birkaç yıl öncesine kadar Kürt kelimesi dağda kar üzerinde yürürken çıkan kart, kurt sesleriyle özdeşleştiriliyordu. Bugün ise devlet kendi televizyonundan 24 saat kürtçe yayınına başladı. OHAL kalktı. Kürt kökenli vatandaşlarımızın maruz kaldığı ayrımcı atmosfer ortadan kalktı. Elbette Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunları vardır, bunları çözmek de boynumuzun borcudur. Ama devlet kendi vatandaşlarına bu şekilde sahip çıkıyorsa orada hâlâ Kürt sorunundan bahsedilebilir mi? Böyle bir süreçte, hâlâ Kürt sorunu gibi kavramları tartışırsanız orada art niyet vardır. Bu art niyeti de zaten BDP fazlasıyla gösteriyor.

Haberin Devamı

Bağış’ın çılgın projesi Şile’de
Bakan, fotoğraf çekimleri için, ‘hasret kaldım’ dediği bisikletine binerken, “Sığınağınız Şile...Şileliler için bir müjdeniz yok mu” diye sordum. Varmış. Şile’ye Avrupa standartlarında bir golf sahası yapılacağını anlatan Bakan başka detaylar da verdi: Buradaki yazlığı 12 yıl önce aldık. Şile’yi hep çok sevdim. Burası için çılgın bir projemiz var. Dünyanın önde gelen film yapımcıları artık filmleri Hollywood’da çekmiyor.
Yeni Zelanda, Romanya, Malta gibi ülkelerde çekiliyor. Çünkü bu ülkeler yapımcılara teşvikler veriyor. Diğer ülkelerin sağladığı imkânları sağlayamadığımız için Topkapı filmi bile Türkiye’de çekilmedi maalesef. Kültür Bakanlığı’nın hazırladığı tasarıyı Meclise sevk ettik. İnşallah tasarı, yasalaşırsa o zaman Şile belki de Türkiye’nin Hollywood’u olacak.”

Haberin Devamı

EVDE MÜZAKEREYE GEREK OLMUYOR!
- Beyhan Hanım’la bir problem yaşadığınızda çözme tekniğiniz nedir?
Benim işi müzakere! Bir sorun varsa üzerinde konuşmazsanız, daha da büyütürsünüz. Biiz hemen konuşuruz.
- Evde son sözü kim söyler?
Evde müzakereye gerek olmuyor. Son sözü hep ben söylerim, o da ‘Gülüm sen ne dersen o olur!’ der.

AB Türkiye’ye 5 milyar dolar verdi

Kendisine çalışma odası yaptığı kütük evin terasından bize poğaça, portakal suyu ikram ettiği her seferde Beyhan Hanım’a da sorular sordum. İçine zencefil attığı yeşil çay harikaydı. Bu çayı, Egemen Bey’e hem metobolizmasının hızlanması hem de bağışıklık sisteminin güçlenmesi için içiriyormuş. Bakan Bağış bisikletine binerken, Beyhan Hanım arkasından, ‘Fazla açılıp terleme, rüzgâr var’ diye sesleniyordu.

Tayyip Bey Emine Hanım’la bebek ziyaretine geldi
- Kendinizi listeler açıklandığında birinci bölgede, Başbakan’ın hemen arkasında gördüğünüzde ne hissettiniz?
Tayyip Bey Türkiye’yi adım adım ziyaret ederken, kendi seçim bölgesini bizlere emanet etmesi ve teveccühüne mazhar olmak büyük bir onur. Şimdi artık üzerimde daha büyük bir sorumluluğu taşıyorum. Milletvekili adayı arkadaşlarımla birlikte hem üzerimize düşen çalışmaları yerine getiriyor, hem de Başbakan’ımızın aday olduğu bölgede oy rekoru kırmamız gerektiği düşüncesiyle çalmadık kapı bırakmıyoruz. İnşallah kendisine rekor oy götüreceğiz.
- Tabii ki siz de onu çok seviyorsunuzdur. Bana özel bir anınızı anlatır mısınız dostluğunu işaret eden?
Başbakan sadece Türkiye’ye değil, insanlığa bahşedilmiş kıymeti bilinmesi gereken bir lider. Görevim dolayısıyla çok liderle tanıştım. Etrafındaki insanların ihtiyaçlarını, hassasiyetlerini onun kadar önemseyen bir lider tanımadım. Duygusaldır. Önsezileri çok yüksektir: Kızımız Ecehan doğduğunda, daha düz milletvekili iken Emine Hanım’la birlikte evimize tebriğe gelmelerini hiç unutamayız. Siyasete girmediğim dönemde kaybettiğim halam için bana metanet dileyen başsağlı telefonunu da.

Haberin Devamı

Moda danışmanı Beyhan Hanım
- Beyhan Hanım, her zaman çok şıksınız. Bir stil danışmanınız mı var yoksa modayı kendiniz mi yakından takip ediyorsunuz?
Moda eğitimi aldım. Beğenilerimle, eğitimimi birleştirip kendime özgü bir sentez yarattım. Ama tabii ki kıyafet seçimlerimde ve hazırlanmalarında çok yakın çalıştığım Özlem Süer ve Canan Altun’dan bahsetmeden geçemeyeceğim! Çok hakları var üstümde....
- Egemen Bey, eşinizden en çok hangi konularda çekinirsiniz!
Kıyafet tercihlerinde Beyhan’a danışamadığım durumlarda, çekinme değil ama “Acaba yanlış bir tercih mi yaptım?” tedirginliği yaşarım. Hem işi bu, hem de zevkilidir.