Anadolu Kaplanları 2020
14.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ebru Sungur
En küçüğünden dünya çapında büyüğüne kadar, yurdun dört bir yanında üreten ve istihdam yaratan işletmeler, Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturuyor. Milliyet’in çeyrek asır önce verdiği, ‘Anadolu Kaplanları’ adı, onları en iyi tanımlayan kavram. Bir kaplan gibi cesur, çevik ve kararlı olan bu girişimciler, bulundukları şehirlerin cazibesini artırıyor. Milliyet, ‘Anadolu Kaplanları’nın heyecan dolu, yepyeni öykülerini, bir yazı dizisiyle okurlarına aktarıyor.
Türkiye dinamik bir ekonomiye sahiptir. Uzun yıllardır söylenegelen, belki de sıkça tekrarlandığı için duyanların artık anlamı üzerine yeterince düşünmediği, klişeleşmiş bu cümle, pandemi sürecinde yeniden vücut buldu. Dünyanın dev ekonomileri üretimi durdurup çift haneli oranlarda küçülürken Türkiye’de üretim sürdü. Her sektörden üretici hem iç piyasanın ihtiyaçlarını karşıladı, hem de sınırların kapatıldığı dönemde bile ihracatına devam etti. Peki küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ), sayısal olarak tüm şirketlerin yüzde 98’ini oluşturduğu Türkiye ekonomisi, bunu nasıl sağladı?
Çünkü onlar, Anadolu Kaplanları... Cesur, çevik ve kararlılar... Yurdun dört bir yanında üretim ve istihdam için çalışıyorlar. Alın terini akıl terine katarak büyüttükleri işlerinde en büyük ilhamı cesaretlerinden alıyorlar. Hem iç pazarın, hem de dünyanın nabzını tutabiliyorlar, milyonların gelişen ihtiyaç haritasına göre üretimlerini çeşitlendirebiliyorlar. Çünkü zihinleri yeniliklere açık ve çevikler.
Küresel çalkantılar, dünyadaki tüm işletmeler gibi onları da etkiliyor kuşkusuz. Ancak yollarına kararlılıkla devam ediyorlar. Attıkları her adım, ülkenin daha da yükselmesini, zenginleşmesini sağlıyor.
Milliyet keşfetti
Aslında Milliyet gazetesi, Türkiye ekonomisine dinamizmini veren Anadolu Kaplanlarını daha 1996 yılında keşfetmişti. Anadolu’nun her köşesinde üretimin gücüne inanarak büyüyen sanayicilerin öykülerini sayfalarına taşımıştı. Her gün ayrı bir şehri konu alan bu yazı dizisinin ardından ‘Anadolu Kaplanları’ kavramı, ekonomi literatürüne yerleşmişti.
Şimdi yine doğudan batıya, kuzeyden güneye Anadolu Kaplanlarının izini sürüyoruz. Sanayide, ticarette yükselen şehirlerin gelişimini, onları var eden ‘kaplanlardan’ dinliyoruz.
Hepimizin öyküsü
Üretimi sürdürürken motivasyonları ne? Hangi alanlara yeni yatırımlar yapmayı planlıyorlar? Hangi koşullarda daha da hızlanacaklarını düşünüyorlar? Şehirlerini beş yıl sonra sanayi ve ticarette ne seviyeye ulaştırmayı amaçlıyorlar? Son dönemde onları en fazla heyecanlandıran gelişme neydi?
Anadolu Kaplanlarının öykülerinin ve umutlarının, Milliyet okurunu da heyecanlandıracağına, her bölümü bir solukta okuyacaklarına inanıyoruz.
Çünkü, bu gazetenin her okurunun yüreğinin üreten, istihdam yaratan Anadolu Kaplanlarıyla birlikte attığını biliyoruz. Çünkü bu hepimizin öyküsü.
Yarın Milliyet’te başlıyor.
Milliyet’in 1996 yılındaki dizisi ile ‘Anadolu Kaplanları’ marka oldu.
YARIN: ADANA
ADASO Başkanı Zeki Kıvanç: “Yatırımlar hızlanıyor, sanayinin merkezi oluyoruz. Beş yıl sonra Adana’yı kimse tanıyamayacak.”
SASA 11.8 milyar dolarlık dev yatırıma başlamak için gün sayıyor. Bu yatırımla ithal edilen ham maddeler Türkiye’de üretilecek, şirket bölgesel üs olacak.
Japonların, “Bizim için iş makinelerini siz üretin” ısrarı, iki profesyonel yöneticiyi, girişimci yaptı. Kurdukları KSG Makina, entegre tesis oldu.
ANADOLU’NUN SPOR ATEŞİ
Her millet ve medeniyetin tarihinde yer edinen spor, Türk tarihinin de önemli parçalarından biri olmuştur...
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde vazgeçilmez bir tutku ve yaşam biçimi olan sporun, Türkiye’de de çok önemli bir sosyal faaliyet olarak hak ettiği yeri alabilmesi için yapılan çalışmalar aralıksız sürerken, son dönemlerde tesisleşmenin ve yatırımın da artmasıyla gurur duyacağımız, yetenekli, öğrenmeye açık ve hedeflerini yüksek tutan bir genç neslin yaklaşmakta olduğunu hep birlikte gözlemlemekteyiz...
Elbette desteğin yetersiz kaldığı, kendi yağıyla kavrulmaya çalışanların olduğu yerler de hala bulunmaktadır. Ancak özellikle Anadolu’dan yükselen spor ateşi geleceğe umutla bakmamızı sağlamakta, bu zor günlerde bile devletin yeni şampiyonlar yaratmak için gösterdiği özveri içimizi aydınlatmaktadır...
Kovid-19 ile sarsılan dünya ekonomisi doğal olarak sporu da vursa da umut verici gelişmeler, çabalar dikkatlerden kaçmamaktadır.
Ülkemizde futbol her zaman şeref kürsüsünde ilk sırayı alsa da Milliyet, Anadolu’daki spor ayaklanmasını, yatırımları, hazırlıkları en ince detaylarına kadar sizlerle paylaşacak, 15 Ekim’den itibaren keyifle okuyacağınız öyküleri, röportajları ve araştırmaları evinize taşıyacak...
Başta Attila Gökçe, Şansal Büyüka, Bilal Meşe ve Cemal Ersen gibi Türk Sporu’nu yıllardır yakından takip eden, sorunlarını çok iyi bilen Milliyet’in usta kalemleri olmak üzere, spor servisimiz bir ay boyunca Anadolu’da olup-bitenleri bu sayfalara yansıtmaya çalışacak.
