Ekonomi Borsa kaybettirdi, A tipi kazandırdı

Borsa kaybettirdi, A tipi kazandırdı

16.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Borsa kaybettirdi, A tipi kazandırdı

Borsa kaybettirdi, A tipi kazandırdı



Borsa kaybettirdi, A tipi kazandırdı
A tipi yatırım fonları büyük oranda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) yaşanan trendlere bağlı hareket ediyor. İMKB’nin yatırımcısını sevindirdiği zamanlar aynı zamanda A tipi yatırım fonlarının da gözde olduğu dönemler. Hisse senedi piyasasında yaşanan düşüş trendleri ise A tipi yatırım fonlarının getirilerini olumsuz etkiliyor.
2000 yılı başında yaşanan büyük yükselişin ardından İMKB’de gündeme gelen düşüş trendi yaklaşık üç yıl devam etti. Son bir aydır hisse senedi piyasasında yaşanan hareketlenme borsayı 0,50 dolar seviyesinden 0,85 dolara kadar taşıdı. Yatırımcılar, borsada başlayan yükselişin hangi vadede ve hangi noktaya kadar devam edebileceğini merak ederken, uzmanlar 2003 yılında endeksin 1 dolarla 1,5 dolar aralığını görebileceğini işaret ediyorlar. Endeksin bu seviyeyi görmesi halinde borsada orta vadeli düşünenler için yüzde 17 ile yüzde 75 arasında değişen oranlarda reel getiri imkanı görünüyor.
Borsadaki hareketlenmeyle birlikte, yatırımcının A tipi yatırım fonlarına olan ilgisi de son birkaç haftada arttı. Hisse senedi piyasasında olumlu gelişmeler olacağı beklentisindeki yatırımcıların, tek tek hisse senedi riskini satın almak yerine A tipi yatırım fonları aracılığıyla profesyonellerin seçtiği hisse senedi sepetlerine yatırım yapması daha avantajlı.

Borsadan korkanlar için
A tipi yatırım fonları hisse senedi piyasasının olumlu geliştiği dönemlerde İMKB’nin getirisinden fayda sağlarken, piyasaların olumsuz geliştiği dönemlerde ise portföylerinde bulunan faize dayalı yatırımlarla asgari bir getiri sağlıyorlar.

Yatırımcı için seçenek çok
Hangi fonun alınacağı sorusunun cevabı öncelikle yatırımcının kişisel risk tercihine bağlı. Ancak profesyonellerce yönetilen A tipi yatırım fonlarının hisse senedi piyasalarının iyi ve kötü dönemlerinde savunma mekanizmalarının olduğunu da unutmamak gerekiyor. Önemli olan, yatırımcının risk düzeyine uygun A tipi yatırım fonu türüne karar vermesi. A tipi yatırım fonlarına yönelecek yatırımcının, doğrudan hisse senedi yatırımı yapıyormuşçasına orta vadeli bir yaklaşımla hareket etmesi gerekiyor.
Örneğin, A tipi endeks yatırım fonları yüksek oranda hisse senedine yatırım yapmakta. Endeks fonlar, İMKB’de yaşanan kazanç ve kayıpları büyük oranda yatırımcısına yansıtabiliyor. İMKB Endeksi’nde görülen yükseliş ve düşüşler A tipi endeks yatırım fonlarında neredeyse bire bir aynı oluyor.
A tipi hisse senedi ve sektör yatırım fonları da minimum yüzde 51 oranında İMKB’ye yatırımda bulunan fon türleri. A tipi değişken ve karma yatırım fonları ise minimum yüzde 25 olmak koşuluyla hisse senedi yatırımı yapıyorlar.



Büyük ilgi gören "Yatırım Fonları ve Bono" sayfasına başlarken amacımız, bu enstrümanlara ilgi gösteren ancak, birikimlerini nasıl değerlendireceğini bilemeyen küçük yatırımcılara yol göstermekti. Bu sayfada zaman zaman sizlerden gelen sorulara ve cevaplara da yer vereceğiz. Bugün daha önce hiç yatırım fonu almamış ve almayı düşünen okuyuculardan gelen temel soru olan yatırım fonu nasıl alınır ve getirisi nasıl hesaplanır konusunda bilgi vermeye çalışacağız.

• Fon almak için öncelikle, bir banka veya aracı kurum şubesine giderek yatırım hesabı açtırmanız gerekiyor. Seçtiğiniz banka veya aracı kurumda hesap açma sözleşmelerini imzalıyorsunuz.
• Ne kadar risk alabileceğinize bağlı olarak ilgili uzmandan mutlaka bilgi alın, size en uygun yatırım fonunu birlikte seçin.
• Örneğin, hesabınıza yatırdığınız 1 milyar lira ile yatırım fonu alacaksınız...
• Seçtiğiniz fonun 1 pay değeri 12.500 lira ise, 1 milyarı pay değerine bölüyorsunuz. (1.000.000.000/12.500 = 80.000) böylelikle 80 bin pay yatırım fonu almış olursunuz.
• 3 gün sonunda aldığınız fon kazandırır ve örneğin pay değeri 13.000 liraya ulaşırsa, elinizdeki 80 bin pay sayısını 13.000 ile çarptığınızda kazandığınız parayı hesaplayabiliyorsunuz.
• Bir milyar liralık yatırımınız 3 gün sonra (13.000*80.000=1.040.000.000) 1 milyar 40 milyon liraya ulaşmış oluyor. 3 gün sonunda eğer seçtiğiniz fon kazandıran fonlar arasında ise böylelikle üç gün sonra 40 milyon lira kazanmış oluyorsunuz. Ancak unutmamalısınız ki, fonlarda da diğer yatırım araçlarında olduğu gibi kaybedebilirsiniz. Ama, kaybetme riskiniz daha azdır.
• Getirinizi hesaplamak için fonların hergün açıklanan piyasa değerlerini gazetelerin ilgili sayfasından öğrenebilirsiniz.

Paranın güvenli adresi


1990’lı yılların ortalarından beri "Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)’nin oluşturulması için çok çaba harcandı ve 2001-2002 yıllarında yürürlüğe giren kanun ve tebliğlerle altyapı hazırlandı. Şimdi, bu hizmetin sunulabilmesi için emeklilik şirketlerinin kurulması sürecine girildi.
BES’nin bir sigorta ürünü değil, bir yatırım ürünü olduğunu hatırlatmakta fayda var. Ancak, bu yatırım ürününün emeklilik hakkı kazanılana kadar olan uzun vadeli bir periyodu içermesi, bireylerin geleceklerini sigorta altına alması anlamına geleceğinden bir anlamda sigorta da demek mümkün. Türkiye’de, bireyler uzun vadeli yatırımlarını daha çok emlak, altın, döviz gibi ekonomiye reel anlamda bir katkı oluşturmayan atıl araçlardan yana kullanıyorlar. BES ile yatırım tercihlerinin ekonomiye ve katılımcılara daha fazla katkı sağlayacak hale dönüşmesini umut ediyoruz.
Her ne kadar sistemin gönüllü esasa dayalı olması sebebiyle, katılımların büyüklüğü vergi teşviklerinin ne kadar cazip olduğuna göre değişecek olsa da, bu haliyle bile BES hem ekonomiye, hem de katılımcılara uzun vadede çok ciddi yarar sağlayacaktır.
Uzun vadeli yatırım yapmak ve bir takım vergi avantajlarından faydalanmak isteyen bireysel katılımcıların yanı sıra, insan kaynakları açısından bir teşvik sistemi olarak görebilecek özel şirketler gönüllü olarak bu sisteme dahil olacaklar. Katılımcılar, emeklilik şirketlerinin sunacağı yatırım fonları arasında seçimini yaparak aylık olarak yatırmayı öngördükleri birikimlerini bu fonlara yönlendirebilecek.
Bu katkı payları uzun vadeli finansal araçlara yöneleceğinden, para ve sermaye piyasalarının gelişmesine, kamu ve özel sektör projelerinin daha uzun vadeli finansmanına, dolayısıyla ekonomik büyümeye, olumlu etki yapacak.

Yeni düzenleme gerekiyor
Ancak, en hassas nokta tasarruf bilinci konusu. 23 yaşında yeni iş hayatına atılmış bir kişinin tamamen kendi iradesiyle, tebliğde belirtilen emeklilik hakkını kazanmak için 56 yaşına kadar 33 yıl tasarruf yapmayı planlaması çok da rastlanabilecek bir bilinç değil... Bu nedenle, hem ekonomiye hem de katılımcılara daha ciddi yarar sağlayacak mekanizma, gönüllülük esasına dayalı sistemin yanına zorunlu emeklilik sisteminin getirilmesi ya da 2003 yılında başlayacak sistemin belirli yaşlardaki mesela genç insanlar için zorunlu haline çevrilmesi.
Çek Cumhuriyetindeki sistemin Türkiye ile benzerlikler taşıdığını düşünürsek, Bireysel Emeklilik Fonları’nın 5 yıl içerisinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’mızın (GSYİH) yüzde 2-2.5’na ulaşmasını umuyoruz. Bu rakam, yaklaşık olarak 5 milyar dolarlar seviyesini gösteriyor. Bu düzeyde bir uzun vadeli tasarruf Türkiye’nin önünü açacaktır.

* 2000 yılı verileridir. Kaynak: OECD, IIF