Ekonomi ‘Daha mı eğlenceli nedir?’

‘Daha mı eğlenceli nedir?’

03.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ford, Focus’a güzel bir ön görünüm, farklı motor seçenekleri “ayarlayıp”, üzerine de bir dolu donanım ekleyip, bu haftaki “Kısa Tur”a yollamış. Ne yalan söyleyeyim, “Maviş” rengiyle içimi ısıtan Focus, donanımlarıyla da bir hayli eğlendirdi...

‘Daha mı eğlenceli nedir’

Her derde deva şeyler vardır hani... Kestane balı, Çin merhemi, Belçika iksiri, bilmem ne otu filan gibi... “Arkadaş, başın ağrıyorsa al bir fırt, sürüver...” ya da “Aynısını kolun filan çizilirse de sürersin, bir şeycik kalmaz!” şeklindeki pazarlama cümleleriyle beyninize girer, sonra da kullanıcısı olursunuz!
İşte makyaj operasyonu geçirerek Türkiye’de de satışa sunulan Ford Focus, bana göre aynen böyle bir otomobil. Yani her derde deva, özellikle de sıkıcı geçen günlerde ve zamanlarda ciddi şekilde “eğlencesi bol” (‘Sahnesi iyidir!’ der gibi oldu...), bazı durumlarla başa çıkabilmek için de bol çözümlü bir otomobil. Tabii eğlencelerinin neler olduğuna az sonra geleceğim.

Artık kesinlikle aileden!
Ford’un orta sınıftaki iddialı otomobili olan Focus, aslına bakarsanız benim gözümde “makyajlanmasa da” modern tasarımlı bir otomobildi. Ancak Ford, onun da “aileye adapte edilmesi” ve “yenilenmesi” gerektiğini düşünmüş ki, Focus’a yeni bir yüz, yeni donanımlar ekleyip, üzerine de farklı motor seçenekleri ekledi.
Daha önce Ford’un Fiesta, Courier, yeni Mondeo modellerinde uyguladığı tasarım yüzünü alan Focus, böylelikle “Artık kesinlikle aileden biri oldu!” dedirtecek hale gelmiş. Genişleyen ve kromaj düzeyi “tavan” yapmış bir radyatör ızgarası, “kalem” gibi ince ince uzun farlar, Aston Martin’i andırsa da, elden geçirilen tampon, sis farları filan derken “E, bu bizim Ford işte!” tepkisini vermeye başlıyorsunuz. Evet, bildiniz, çünkü o bir Ford...
Arka stop lambalarının içi, direksiyon simidi, orta konsol sadeleştirmesini de ekleyince, “uzama potansiyeli yüksek” bir yenilik listesi ortaya çıkıyor. Ayrıca görünmeyen iyileştirmeler de cabası. Yani sürüş konforu, daha fazla sessizlik, direksiyon tepkileri filan...

Değişmiş de, olmuş mu?
Cevabım biraz uzun olacak: “Evet, olmuş!”
Yani otomobil gerçekten daha sessiz. İç mekanda düğmeler sadeleştirilince, orta konsolun “yüzü-gözü” açılmış... Yenilenen direksiyon simidi de pratik kullanımlı. Direksiyon tepkileri ve süspansiyon ayarları sanki daha iyi olmuş. Zaten yol tutuş konusunda “tartışmasız iyi”lerden olan Focus’un bu özelliği, onca oynamaya rağmen bozulmamış, hatta iyileşmiş.
Tabii ki Focus’un bazı “keşke” denilecek eksikleri var... Hatchback olduğunun farkındayım, ama biraz daha fazla bagaj hacmi iyi olabilirdi belki. Bir de, 1.6 lt benzinli motorda 6 ileri manuel vites kutusu daha “şık” olurmuş gibi geliyor.
Kıssadan hisse, yenilenen Focus, daha “yakışıklı” bir arkadaş haline gelmiş. Başlangıç fiyatı 53 bin TL civarında. Üstelik ilginçtir, Hatchback ve Sedan versiyonların fiyatları da neredeyse aynı. Yani siz almaya karar verin, kasasını sonra seçersiniz...

Haberin Devamı

Ne gibi cicileri var?
İşte. burası pek bir önemli. Zaten otomobilin en “eğlenceli” kısımlarını bu başlık altında anlatacağım. (Ne sıkıcı bir ifade değil mi?) Şimdi sağolsunlar, en donanımlı “Titanium” donanım paketlisini yollamışlar. ABS, ESP filan “çerez” niyetine...
Mesela “Şerit Takip” (Bana Şeritte Kalma Yardımcısı da demişlerdi. Sonuçta aynı şey) sistemi var. Farkında olmadan (sinyal vermeden veya kesin şerit değiştirmeden) şeritten taşılırsa, direksiyonu titretip uyarıyor. Olmadı otomatik devreye girip direksiyona hafif “el atıp”, aracı yumuşak ve hassas şekilde şeride geri döndürüyor. Bendeniz “son radde”ye getirmeden, sadece titreşim kısmıyla haşır-neşir oldum. Direksiyon titremesi, bana eğlenceli de geldi çünkü.
Başka mı? Arka sağ ya da solunuzdan gelen bir başka araç varsa ve aynada tam görünmüyorsa devreye giren “Kör Nokta Uyarısı”, sürüş sırasında aracın yol çizgilerine göre konumunu sürekli gözlemleyip, yalpalama farkettiğinde “Şiiişşşşt” der gibi sürücüyü uyaran “Sürücü Dikkat Takip Sistemi” de vardı.

Haberin Devamı

Tak ‘geri’ye, seyret dünyayı!
Bu arkadaş yeni mi?

(Farkındaysanız bu hafta ilk soruyu değiştirdim!) Tam sayılmaz. “Yenilenmiş” yani “tazelenmiş” üçüncü nesil Focus desem yeridir. Geçen yıl (zaman çabuk geçiyor) mart ayındaki Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtıldıktan sonra, kasım ayında da Türkiye’de satışa sunulmuştu.

Nasıl bir motora sahip?
Focus’un 1.0 lt (125 HP), 95 ve 115 HP’lik 1.6 lt dizel motor seçeneklerinin yanında, bir de benim kullanmış olduğum 1.6 litre 125 HP’lik benzinli motoru var. Yani kullanmış olduğum araçtakini en son söyledim ki, ona “bir güzellik” olsun... 5 ileri manuel vites kutusuna sahipti.
Aslında bu, aynı zamanda Focus’un tek otomatik vites seçeneğinin olduğu motor. Bana bu denk geldi... 125 HP’lik motor, uzun vites aralarına sahip bu şanzımanla “efendi” kullanımlarda, “efendice” yakıt harcıyor. Bir depoyla, ortalama 550-600 km gittiğimi belirtebilirim. Bu kilometrelere, bolca şehiriçi trafiği de dahil...
Bir de sessiz çalışıyor. Yani arada devir saatini görmesem, “Vites değiştir abii!” diye dillenecekti... Konuşmasına fırsat vermedim tabii...

Haberin Devamı

Daha, daha neler?
Peki... Mesela Focus’un “Geri Görüş Kamerası”na bayıldım. Daha doğrusu, orta konsoldaki geniş ekrana bayıldım. Zira otomobil park halindeyken, geri vitese takıp birkaç dakika denizi seyrettiğim doğrudur. İşin şakası bir yana, ekranın genişliğini sevdim.
Haa, bir de, normalde otomatik vitesle birlikte sunulan “Otomatik Park Yardımcısı” var tabii. Yola paralel veya dikey olarak park etmek onun işi. Yani, en azından direksiyonu filan o çeviriyor. Benden çok daha başarılı. İnip kutlamayı bile düşündüm kendisini, ama “muhatap” olmadı benimle... Bu “ukala” sistem, aynı zamanda park yerinden de aracı çıkartabiliyor. Eğlenceli bir şey daha... İnsan, bazen kendi kendini eğlendirmeyi bilmeli, değil mi?

Editörün bir notu var mı?
Yahu, ben bu “lacivertimsi mavi” renkte tutuklu kaldım...