Ekonomi Deloitte: Türkiye’nin enerji ihtiyacı katlanarak artıyor

Deloitte: Türkiye’nin enerji ihtiyacı katlanarak artıyor

27.08.2010 - 13:21 | Son Güncellenme:

.

Deloitte: Türkiye’nin enerji ihtiyacı katlanarak artıyor


Deloitte’un “Türkiye Elektrik Enerjisi Piyasası 2010-2011” Raporu’nda, Türkiye’de enerjiye yönelik talep artışının devam edeceğine işaret edilerek, yatırım ortamının iyileştirilmesi için istikrarlı adımların devam etmesi gerektiği vurgulandı. Ekonominin yüzde 2.5’ini oluşturan elektrik enerjisi sektörünün, önümüzdeki 2018 yılına kadar yılda ortalama yüzde 7 artması beklenen büyük talebi karşılamak zorunda olduğu belirtildi.
Deloitte, “Türkiye Elektrik Enerjisi Piyasası 2010-2011” raporunu açıkladı. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Grubu tarafından hazırlanan rapor, son yıllarda hızlanan özelleştirmeler ve yeni yatırımlar ışığında hızlı bir değişimden geçen elektrik enerji piyasasında yaşanan köklü dönüşümü tüm detaylarıyla ortaya koydu. Raporda, 2007 yılına kadar olan gelişmeleri yansıtan bir önceki rapordan sonra yaşanan yeni olgular, bütünsel bir bakış açısıyla ele alındı. Rapora göre özellikle liberalizasyon alanında önemli adımların atıldığı, dağıtım özelleştirmelerinin etkileyici bir ilerleme kaydettiği ve üretim özelleştirmelerinin başladığı 2009-2010 dönemi piyasada değişimin fitilini de ateşlemiş oldu. Yeni iş yapma modellerinin gündeme geldiği bu dönemde, nihai Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ile düzenlenmiş olan Gün Öncesi Planlama ve Dengeleme Güç Piyasası’nın devreye girmesi elektrik ticaretini daha rekabetçi bir seviyeye taşırken, tedarik tarafındaki piyasa oyuncuları ise ticaret yetkinliğini geliştirmeye ve risk yönetimi konularına daha çok özen göstermeye başladı.

Haberin Devamı

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEBİ KATLANARAK ARTIYOR
Ekonomik büyümenin ve insani gelişmenin dinamosu olan elektrik enerjisi sektörü, bugün Türkiye ekonomisinin yüzde 2.5’ini oluşturuyor. 2008 ve 2009 yıllarında etkisi hissedilen global ekonomik krizin yansımalarıyla birlikte kısa vadede ivme kaybına uğrayan Türkiye elektrik enerjisi sektörü, bugün önemli bir büyüme ve serbestleşme sürecinde yol alıyor. 2005-2009 yılları arasında yüzde 4.7 bileşik büyüme oranıyla artan elektrik talebinin, 2009-2018 yılları arasında yüzde 6.3 ile yüzde 7 bandında artması öngörülüyor. Bu yüksek talep artışını karşılamak üzere 2009 yılında özel sektör tarafından elektrik üretim sektörüne yaklaşık olarak 3 milyar dolarlık yatırım yapıldı. 2010 itibarıyla ise yeni yatırım miktarının 4 milyar dolar düzeyinde olması bekleniyor.

Haberin Devamı

TALEP KATLANARAK ARTABİLİR
Türkiye’de elektrik enerjisi tüketimi Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın artışıyla da paralellik gösteriyor. 1980’lerde ortalama kişi başına 2 bin 100 dolar olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) karşın yine kişi başına 750 kWh elektrik enerjisi tüketilirken; 1990’larda hem kişi başına düşen GSYİH, hem de kişi başına düşen elektrik enerjisi tüketimi ikiye katlandı. 2000’lerde kişi başına ortalama 6 bin 350 dolar olan GSYİH’ya karşın kişi başına 2 bin 300 kWh elektrik enerjisi tüketilmeye başlandı. Etkileri giderek azalan global ekonomik krizin ardından ekonomik büyümenin tekrar ivme kazanması ile birlikte artan nüfus ve şehirleşme nedeniyle bu rakamların daha da yükselmesine yönelik beklenti, elektrik enerjisi talebi açısından büyük bir potansiyelin varlığını gösteriyor. Bir başka deyişle, kriz sonrası orta ve uzun vadede elektrik enerjisi talebinin katlanarak artması öngörülüyor.
TEİAŞ’ın hazırlamış olduğu son kapasite projeksiyonu raporuna göre, toplam talebin, baz senaryoda 2018 yılına kadar yüzde 6.3’lük yıllık bileşik büyüme oranıyla yaklaşık 336 TWh’e, yüksek talep öngörüsüne bağlı olarak ise yüzde 7’lik yıllık bileşik büyüme oranıyla yaklaşık 357 TWh’e ulaşması bekleniyor.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN AVRUPA ORTALAMASININ ÜZERİNDE YÜKSEK BÜYÜME POTANSİYELİ GÖRÜLÜYOR
ENTSO-E şebekesine üye ülkeler ve Türkiye için 2010-2020 yılları arasında beklenen talep büyüme oranları karşılaştırıldığında Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyeli açık bir şekilde görülebiliyor. Özellikle komşu ülkelerdeki yüksek talep artış beklentisi de dikkate alındığında, Türkiye’nin sadece kendi talep artışını karşılamakla kalmayıp, komşu ülkelerle sınır ötesi ticaret fırsatlarından faydalanması olasılık dahilinde görünüyor.
ENTSO-E’ye üye ülkeler ve Türkiye için 2010-2020 yılları arasında beklenen talep büyüme oranları karşılaştırıldığında Türkiye’nin Avrupa ortalamasının üzerindeki yüksek büyüme potansiyeli açık bir şekilde görülebiliyor. Aynı dönemde Avrupa’daki talep artışı bir iki ülke hariç yüzde 1.26 seviyelerinde gerçekleşecek.

REKABET VE YATIRIM ORTAMININ SİSTEMATİK OLARAK İYİLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Türkiye’nin de bulunduğu coğrafyayı kapsayan, aynı zamanda dünyadaki en büyük senkron sistemlerden biri olan ENTSO-E (European Network of Transmission System Operators for Electricity - Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşletmecileri Birliği), Avrupa’nın büyük bölümünü kapsayan bir sistemdir. Türkiye’nin Balkanlar ve Güneydoğu Avrupa ilişkileri kapsamında ENTSO-E Şebekesi ile senkron bağlantısının sağlanmasına büyük öncelik veriliyor. Deloitte’un “Türkiye Elektrik Enerjisi Piyasası 2010-2011” raporuna göre yeni yatırımlar için gerekli 2.5-3.5 milyar dolarlık finansman ihtiyacı, aynı zamanda sektörün rekabet şartlarının ve yatırım ortamının sürekli ve sistematik olarak iyileştirilmesi gerekliliğinin de bir işareti olarak değerlendiriliyor.

Haberin Devamı

“YENİ GELİŞMELERİN EKSİKSİZ RESMİ ÇEKİLDİ”
Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Sorumlu Ortağı Sibel Çetinkaya, rapor hakkında şunları söyledi:
“Dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik ve politik olaylarla doğrudan etkileşim içinde olan Türkiye elektrik piyasası; global krizin kısa vadede etkilediği ancak 2010 yılı ile toparlanma trendine giren yüksek potansiyele sahip talep artışının tetiklediği yatırım ihtiyacı, yeni ihtiyaçlar ışığında gelişmekte olan mevzuat altyapısı ve giderek daha sofistike bir hal alan son derece dinamik bir süreçten geçmektedir. Hazırladığımız son rapor ile mevcut gelişmelerin eksiksiz bir resmini çeken Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Grubu olarak, sektöre ilişkin rapor ve çalışmalarla piyasada faaliyet gösteren oyuncuların yanı sıra sektörle bağlantısı bulunan tüm çevreleri bilgilendirmeyi, ayrıca gelişen ve değişen oyunun getirdiği yeni risk ve fırsatlara ilişkin yeni ufuklar açmayı görev edindik.”