Ekonomi "Günlük planlamanın önemini öğrendim!"

"Günlük planlamanın önemini öğrendim!"

21.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Mercedes-Benz Türk’ün yeni Direktörler Kurulu Başkanı Britta Seeger, Türkiye’nin gücüne inandığını belirtirken, “gelişmeleri her gün yeniden ele alarak yönetmeyi” öğrendiğini söyledi...

Günlük planlamanın önemini öğrendim

Ağustos ayında Mercedes-Benz Türk’ün Direktörler Kurulu Başkanı olarak atanan ve son olarak Güney Kore’de görev yapan Britta Seeger, Türkiye’ye geldiğinde iki şey öğrendiğini, bunlardan en önemlisinin ise “meseleleri gün be gün ele almak” olduğunu söyledi. Türkiye’den yaptıkları yan sanayi alımlarının son dört yılda yüzde 100 dolayında arttığını kaydeden Seeger, üretimde artış sağlamanın da öncelikli hedefleri arasında bulunduğunu vurguladı.

Günlük planlamanın önemini öğrendim
Göreve geldiğinden bu yana Türkiye’yi tanıma ve anlama süreci yaşadığını söyleyen Seeger, “Sonuçta yeni bir ülkede yaşamaya başladım. Türkiye’de iki şey öğrenmek gerekiyor. Birincisi meseleleri gün be gün ele almak gerektiği... Gelişimden bu yana bir seçim oldu, TL değer kaybetti vs. Her gün, günlük bir mücadele vermeniz gerekli. Tek yapmamız gereken, gelişmeleri her gün yeniden ele alarak yönetmek” dedi. İkinci önemli konunun da, “Türkiye’nin gücüne inanmak” olduğunu belirten Seeger, “Herkes Türkiye’nin gücüne inanıyor. Ben de inanıyorum. Türkiye hep zorluklardan geçmiş ama hep atlatmış. Bunun, Türkiye’nin bir gücü olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Yatırımlara devam

Türkiye’nin, Daimler dünyasında çok önemli yere sahip olduğunu hatırlatan Britta Seeger, bu yüzden önümüzdeki dönemde yatırımlarını sürdüreceklerini, ilk hedefleri arasında, üretimdeki varlıklarını artırmak olduğunu söyledi.

Stuttgart’ta yakın zamanda gerçekleşen toplantıda, Türkiye’de Ar-Ge yatırımlarının artırılmasının da gündeme geldiğini anlatan Seeger, “Mercedes, Türkiye’de dayanıklılık testleri yapıyor. Başka hangi Ar-Ge fonksiyonlarını Türkiye’ye taşıyabileceğimizi araştırıyoruz. Ayrıca, buradaki yetenek havuzunu iyi kullanmak istiyoruz” dedi.

Seeger, Daimler’in Türkiye’de yan sanayi firmalarından alımlarının da arttığına dikkat çekerken, 4 yılda 160 milyon euro’dan 2014’te 1 milyara ulaştığını, ileride daha da genişleyeceğini anlattı. Bunun 320 milyon euro’luk bölümünü Mercedes-Benz Türk, kalanını ise Mercedes’in Almanya’daki tesisleri kullanmış.

Vergi artarsa, B planı yok!

“Arkadaşlarımın söylediğine göre, özellikle yıl sonunda Türkiye’de önceden haber verilmeden birden bire vergi zammı yapılabiliyormuş” diyen Seeger, mümkün olduğunca buna hazırlıklı olmaya çalışacaklarının altını çizdi. Hükümetin öngörülebilir bir politika izleyeceğini ümit ettiğini ifade eden Seeger, “Ancak açık bir B planımız yok” dedi.

Mercedes’in, 1.6 lt hacimli motorlu C-Serisi’yle pazar payını artırdığını, otomobilde yıllık 30 bin adede yaklaştıklarını hatırlatan Seeger, “Binek araçlar bizim için önemli bir güç. Geçmişte merkezden özel hacimli motorlar talep edemiyorduk. Artık bunu yapabiliyoruz. Bu bile, Türkiye’nin Daimler dünyasında ne kadar önemli hale geldiğini gösteriyor” diye konuştu.

Günlük planlamanın önemini öğrendim
Toyota Türkiye’de yeniden Japon yönetici dönemi

Haberin Devamı


Toyota Avrupa, Türkiye’deki üretim merkezinin direksiyonunu, uzun bir aradan sonra yeniden bir Japon yöneticiye teslim etti. 20 yıldır Toyota’da olan ve uzun bir süredir Toyota Türkiye’nin (TMMT) CEO’luğunu yürüten Orhan Özer, 1 Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere yerini, halen başkan yardımcısı olan Hiroshi Kato’ya bırakıyor.

Geçtiğimiz günlerde Toyota Avrupa’nın bünyesinde yapılan değişiklikler kapsamında, Türkiye’de de bir görev değişimi yaşanıyor. Toyota Avrupa’nın açıklamasında, 2010 yılından bu yana, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’nin Başkanlık ve CEO’luğunu yürüten Özer’in, bundan böyle farklı fırsatlarla ilgileneceği belirtildi.

Atama içeriden

1995 yılında Toyota Türkiye’ye giren Özer, 2002 yılında Toyota Avrupa bünyesinde çalışmak üzere Brüksel’e transfer olmuştu. 2008 yılında tekrar Adapazarı’na dönen Özer, CEO’luk görevini Tamer Ünlü’den devralmıştı.

Haberin Devamı

TMMT’de Özer’in yerine atanan Kato ise, bir süredir Adapazarı’nda görev yapıyordu. Kato, Adapazarı tesisinde Baş Koordinatör ve Başkan Yardımcısı görevindeydi. Bu atamayla, uzun bir aradan sonra Toyota Türkiye’nin tepesine, yeniden bir Japon yönetici gelmiş oldu.


Günlük planlamanın önemini öğrendim
Rahatlayın, ‘en kötüsü’ değiliz!

LeasePlan’in küresel düzeyde yayınladığı ve uzun dönem kiralama sürücüleri anketi ilginç sonuçlar ortaya koydu. Ankete göre, Türkiye “en kötü sürücüler” sıralamasının ilk 5’ine girmezken, bu konuda ilk sırayı İtalyanlar aldı.

ABD, Avustralya’nın yanı sıra Avrupa’nın da dahil olduğu 17 ülkede araç kullanıcıları üzerinde gerçekleştirilen ankete göre “En kötü sürücüler hangi ülke vatandaşıdır?” sorusuna, yüzde 13 ile “İtalyan sürücüler” yanıtı verilmiş. İkinci sırada yüzde 6 ile Fransa, üçüncü sırada da yüzde 5’le Romanya var. Türk sürücülerin, trafik sıkıştığında gerçekleştirdikleri ilk eylem olarak “telefonla konuşma” gelirken, Türkiye, sürüş sırasında mesajlaşma ve sosyal medya kullanımının “ortalamanın üzerinde” olduğu ülkeler arasında yer aldı.

Sürücülerin yüzde 69’u telefonla konuştuğunu belirtirken, mesajlaşma veya sosyal medya kullanımı Türkler arasında yüzde 22. Araştırma ortalaması yüzde 19 olurken, bu oranın en yüksek olduğu ülkeyse yüzde 30’la Danimarka. Sürücülerin üçte birinin trafik sıkışıklığına sinirlendiği ortaya çıkarken, yüzde 19’u agresif sürücülerden, yüzde 12’si yavaş gidenlerden, yüzde 12’si de sabırsız sürücülerden şikayet ediyor.

‘İlla benim olsun’

“Seçim yapma imkânınız olsa, aşağıdaki seçeneklerden hangisini tercih ederdiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 68’i “uzun dönem kiralama araçları” yanıtını verirken, bu oran İspanya, Yunanistan, Almanya, ABD ve Fransa’da yüzde 75’lerin üzerine çıkmış. “Özel araç satın alma” yanıtını verenler, ankette ortalama yüzde 11’lik bir kısmı oluştururken, Türkiye’de yüzde 24’ü buluyor. Özel araç isteği konusunda Türkiye’yi yüzde 23 ile Hindistan, yüzde 17 ile Avusturalya izledi.

Günlük planlamanın önemini öğrendim

Ticariye kiralama büyüme getirir

LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, operasyonel kiralamada son dört yıllık büyümenin yüzde 18 olduğunu hatırlatırken, bu büyümenin KOBİ’lerden kaynaklandığına dikkat çekti. Artan kur ve ÖTV yüzünden işletmelerin satın almak yerine kiraladığını kaydeden Oktay, “Sektörün asıl sıkıntısı 2010’dan bu yana yapılamayan hafif ticari araç kiralaması. Diğer sektör kuruluşlarıyla birlikte hükümet, özellikle de Ulaştırma ve Gümrük bakanlıkları ile görüşme planları yapıyoruz. Bu konudaki gerekçeler net değil. Sorunun çözümü noktasında sıkıntı var. Üstelik Türkiye bir hafif ticari araç üretim üssü. Hafif ticaride kiralamanın önü açılırsa üretim artar, satış ve satış sonrasında yüzde 20-25 büyüme sağlanır” diye konuştu.

Octavia yeni rekora koşuyor

Skoda’nın popüler modeli olan Octavia, bu yılın ilk 11 ayında Türkiye’de satış rekoru kırdı. Octavia satışları, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 44 artış gösterirken, markanın başarısına da büyük katkı sağladı.

“Markanın kalbi” diye nitelenen ve 3. nesliyle Türkiye pazarında olan Skoda Octavia, geçen yıl toplam 6 bin 521 adetle o döneme kadarki en yüksek satış rakamına ulaşmıştı. Bu yılın ilk 11 ayında rekorunu daha üst basamağa taşıyan ve geçen yıla göre yüzde 44’lük artışla 8 bin 172 adetlik satışa ulaşan Octavia, bu yıl 10 bin adede koşuyor. Son 5 yıllık dönemde, satışlarını istikrarlı olarak artıran Octavia, 2010 yılını 2 bin 154 adetle kapatmıştı.

Günlük planlamanın önemini öğrendim


Dizel-otomatik farkı

Skoda’nın dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en çok satan modeli olan Octavia, Türkiye pazarında DSG otomatik şanzımanla kombine edilen 1.6 lt dizel motor seçeneğiyle büyük ilgi görüyor. Nitekim bu yıl Ocak-Kasım döneminde satılan 8 bin 172 adet Octavia’nın yüzde 77’si “dizel-otomatik” oldu.

Oyuncağı bile 12 bin $

İngiliz süper spor otomobil üreticisi McLaren, üretimi sadece 375 adetle sınırlı olan ve fiyatı da 1.6 milyon dolara kadar ulaşabilen “P1” modeline ulaşamayıp da “üzülen”leri sevindiriyor! Yılbaşına özel piyasaya sunulan P1’in 1:8’lik “oyuncak” versiyonunun, 12 bin dolara satın alınabileyeceği belirtildi. Elde üretilen bu maket, “sarı”, “turuncu” ya da “gümüş” renklerde de seçilebiliyormuş. McLaren P1’ini “kendi yapmayı” yeğleyenler için Lego’nun ürettiği sarı renkte olanı da varmış. Bu biraz daha ucuz tabii. Ancak “İlla bir McLaren’im olsun” deyip de, parasal güçlük çekenler de unutulmamış. 1:64’lük “hap kadar”ı 15 dolar...

Günlük planlamanın önemini öğrendim