Piyasada denge oluştu seçim sonucu etkilemez

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin iç piyasada dalgalanma yaratmasını beklemediğini söyledi. Kur ve faizlerde yeni bir denge oluştuğunu belirten Ateş, seçim sonuçlarının ekonomi ve piyasalar üzerindeki olası etkilerine ilişkin şöyle konuştu:
“Makro ekonomik göstergeler açısından kriz dönemini iyi hazırlıklarla geçirdik. Ciddi tedbirler alındı. Mali politikalar açısından bakıldığında bütçe açığı yok. Kamu borçları GSMH’nin üçte biri düzeyinde. Bu iki gösterge çok önemli. Baş ağrımız olan cari açığın finansmanına da destek olan bir konu. Tüketici kredilerine getirilen kısıtlamalar kredilerin büyümesini azaltacak. Yüzde 20 ile 40 arasında büyüyen kredilerin büyüme hızı bu yıl itibarıyla gerileyecek. Fed’in sıkılaştırma politikaları sonucunda faizler ciddi oranda arttı. Gelişmekte olan ülkelerde reel paralar devalüe oldu.
İnsanları uyandırma zili çaldı. Artık başka bir dünyaya uyanıyoruz. Gül bahçesi arkada kaldı. Yeni şartlara hazırlanmamız lazım. 2014 yılı 2008 ve 2009 yıllarından daha zor olacak.
Türkiye bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.

‘Yabancı satmaz’
Seçim döneminde her demokratik ülkede olduğu gibi belirsizlik dönemleri olabilir. 100 yıldan daha genç bir ülkeyiz. Demokrasi öğrenilen bir şey. Parlamento, yasama, yürütme organları, herkes öğreniyor. Laik demokratik hukuk devleti olarak bölgede modeliz. Demokratik süreci yaşayarak öğreneceğiz.”
Bakü’de CEV (Avrupa Voleybol Konfederasyonu) Denizbank Voleybol Şampiyonlar Ligi final maçı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hakan Ateş, kur ve faizde şu ana kadar yapılması gerekenlerin yapıldığını ifade etti. Gösterge faizin yüzde 4.5’tan yüzde 10’lara, mevduat faizlerinin ise yüzde 12-13’lerde seyrettiğini kaydeden Ateş, dünyada büyük ısınma olmadığı takdirde seçimlerin kur üzerinde negatif yansımasını beklemediğini söyledi.
Ateş, bütün gelişmekte olan ülkelerde seçimlerin olduğuna işaret ederek, yeni bir denge seviyesinin oluştuğunu söyledi. Ateş, “Şu anda yabancı yatırımcı ne olursa olsun satayım düşüncesinde değil. Seçim sonuçlarının kur ve faizlerde dalgalanma yaratmasını beklemiyorum. Yeni bir denge seviyesi oluştu. Şahsi kanaatim çok majör bir etki olmaz” dedi.

Denizbank Azerbaycan ve Erbil’de şube açacak
Denizbank Genel Müdürü Ateş biri Azerbaycan biri de Erbil’e olmak üzere Türkiye dışında 2 noktada şube açmak istediklerini söyledi. Ateş, “Sberbank nedeniyle Azerbaycan’da şube açma iznini kolay alırız. Yönetim Kurulu’na teklif edeceğiz” dedi.
Yurt içindeki şubeleşme planlarına ilişkin ise Ateş, 2013 yılında 33’ü Citi’den olmak üzere 89 şube açtıklarını, 4 bin kişiyi işe aldıklarını belirterek, “2014 yılı için 14 şube açmayı planladık.
Daha önceki yıllarda 30 şube planlayıp 45 şube açtığımız olmuştu. Sistem yeterince büyümezse sektörde şubeleşme de azalır. Sektör genelinde de 2014 yılının ortalaması 2013 yılının yarısı kadar olur” ifadesini kullandı. Ateş, Denizbank’ın 81 ile bulunduğunu belirterek,”Hakkari’de bir biz, bir İş Bankası, bir de kamu bankaları var” dedi.

‘Bütün sporlar desteklenmeli’
Denizbank’ın Türkiye’de spor ekonomisinin büyütülmesini bir misyon olarak gördüğünü ifade eden Ateş, “Voleybolda üstlendiğimiz misyon çok önemli. Altyapı takımlarından 88 bine yakın lisanslı yakın voleybolcu var” dedi. Ateş, “Soçi Kış Olimpiyatlarında çok az sayıda Türk sporcu katıldı. Olimpik sporlar sanat gibi bütün dünyanın yakından izlediği hadiseler. Gençliği spora yönlendirmek gerekiyor. Bizim de banka olarak ana hedefimiz bu. Türkiye’de birinci spor futbol. 1 milyar doların üzerinde yıllık ciro hacminin geçtiği bir alan futbol. İkinci bir alana gidince rakamlar inanılmaz derecede düşüyor. Bu tür sporlar sponsorluklarla ayakta durabiliyor. Uzun süredir futbolda bütün Anadolu kulüpleri ve 5 büyüğün ana finansörü konumundayız. 2013 yılını 640 milyon liralık bir kredi büyüklüğü ile bitirdik. CEV’in isim hakkını 3 yıl için aldık. 2017 yılına kadar devam edecek” diye konuştu.

‘Rüzgara karşı koşmamalı’
Hakan Ateş, bankacılık sektörüne ilişkin 2014 yılı beklentilerini şöyle açıkladı: “Her zaman rüzgara karşı koşmamak lazım. Bankacıların risk yönetimi olarak belirttiği konu bu. Konjonktürel değişimlere göre sizin de vaziyet almanız gerekir. Geçmişte yüzde 30’ların üzerinde büyüdük. Kredilerde büyüme yüzde 30-35’lerde yüzde 10-15’lere düşecek. Gelişmekte olan pazarlar gelişmiş pazarlara nazaran daha olumsuz şartlarda gelişecek. Çok ucuz ve uzun vadeli likiditenin olduğu bir ortamdan yararlandık. Çok ciddi kaynak girişleri oldu. Artık bu kadar olmayacak. Yatırımcıların alternatifleri çoğalıyor. Yatırımlar gelişmiş ülkelere kayayacak. Gelişmekte olan pazarlar olarak cazip olduğumuz sürece aç kalmayacağız. Bu da üç şarta bağlı. Hukuk sisteminin yabancı yatırımcıyı cezbedici altyapıya sahip olması, paranın stabilite kazanması ve faizde cazip olmamız.”