Ekonomi Sedat Onur sağ koluna da kazık attı

Sedat Onur sağ koluna da kazık attı

01.10.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sedat Onur sağ koluna da kazık attı

Sedat Onur sağ koluna da kazık attı

TİFFANY & Tomato mağazalarının sahibi olan ve bankalar, factoring şirketleri ile piyasada konfeksiyon imalatçısı 200 dolayında şirketi 7 trilyon lira dolardırarak, ABD'ye kaçan Sedat Onur'un en yakın adamlarından Faruk Yılmaz, patronunun kaçış planından haberdar olmadığını söyledi.
200 dolayındaki konfeksiyon imalatçısının peşinde olduğu, aynı zamanda polis tarafından da aranan Faruk Yılmaz, yaklaşık 15 gündür yaşadığı kaçışın öyküsünü anlattı.
14 yıldan beri sektörün içinde olduğunu belirten Yılmaz, 6 yıldan beri de Sedat Onur'un yanında çalıştığını söyledi. Sedat Onur'un Seteks adlı şirketinin zor duruma düştüğünü gelen hacizlerle birlikte öğrendiğini anlatan Yılmaz şunları söyledi:
"Ben şirket adına piyasadan mal alan kişi olduğum için herkes beni tanıyordu. Ancak hiç bir şekilde Sedat Onur'un bir kaçış planı hazırladığına ilişkin izlenimimiz olmadı. Yalnız son günlerde gelen hacizlerden kurtarmak için adıma Yapı Kredi bankası Keresteciler şubesine üç defa para geldi. Mağazalardan mal bedeli olarak gelen bu paralardan ilki olan 2 milyar 850 milyonu muhasebe servisine verdim. Daha sonra gelen 4 milyarı da Sedat Onur'un hesabına havale ettim. Üçüncü parayı ise hiç ellemedim. Hala bankada durmaktadır. Adıma gelen bütün para budur"

Sedat Onur ile hacizlerden sonra telefonla konuştuklarını, ancak 12 gündür hiç görüşemediklerini belirten Yılmaz eski patronunun yurtdışına kaçtığını da Milliyet'te çıkan haberden öğrendiğini belirtti.
Alacaklı şirketlerin kendisinin peşine düştüğünü, oysa hiç bir suistimalinin bulunmadığını iddia eden Yılmaz, "Bende mağdur olmama rağmen, alacaklıların öfkelerinden dolayı ikemetgahımı değiştirmek zorunda kaldım. Ev düzenim bozuldu, aile huzurum da kaçtı. Bir sürede saklanmak zorundayım. Ancak öfkeler yatışınca ve olay sıcaklığını kaybedince ortaya çıkabilirim. " dedi.
Sedat Onur'un emirlerini yerine getirmekten başka bir işlemi olmadığını, toplanan malları paraya çevirmek gibi bir olayın sözkonusu olmadığını vurgulayan Yılmaz, Onur'un küçük oğlunu yurtdışına götürmesinden kuşkulanıp kuşkulanmadığı ya da şirketin diğer üst düzey yöneticilerin kaçış planından haberdar olup olmadıkları yönündeki sorumuza karşılık şu yanıtı verdi:
"Sedat Onur'un büyük oğlu da ABD'de okuyor. Kaydını götürünce kuşkulanmak için bir neden yoktu. Ayrıca Mali İşlerden Sorumlu Ayşe Tuğlacı ya da Fabrika Müdürü Mete Esmer, birşeyleri biliyor olsaydı bize söylemeleri gerekirdi. Ama ben onların da kaçış planından haberdar olmadıklarını sanıyorum" diye konuştu.