13.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
CELAL UMUT EREN
Türkiye’de yabancı kuralında yapılan değişikle beraber, kulüpler transferde önemli adımlar attı. Büyük yıldızlar Spor Toto Süper Lig’e giriş yaptı.
Artık maç kadrolarına 14 yabancıyı yazabilen kulüpler, yaptıkları transferlerle rekor kırdı. 18 Süper Lig takımı toplam 182 transfer gerçekleştirdi. Toplamda 83 milyon euro’luk harcama rekoru kırıldı. Rakamlardan önce tarih yapraklarını geçmişe çevirmekte fayda var.
2002’deki Dünya Kupası oynandığı sırada, Türkiye futbolseverler sadece ay-yıldızlı takımımız değil, bir de Arjantin’i takip ediyordu.
Çünkü Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray’a 3. yıldızı kaptırdığı 2001-02 sezonunun ardından farklı bir yapılanmaya gitme kararı almıştı.
Başkan Aziz Yıldırım, amaçladığı transferi Arjantin’de bulmuştu. Ortega, Avrupa’ya dönmek istiyor, Yıldırım da kesenin ağzını açtıkça açıyordu.Sarı-lacivertliler 4 yıl için 22 milyon dolar vermeyi kabul etmişti. Ayrıca River Plate’e 5, bonservisinin bir kısmına sahip Parma’ya 2.5 ve oyuncuya da yıllık 2 milyon dolar ödeneceği belirtilmişti.Türkiye’yi ayağı kaldıran ve havalimanı-taraftar karşılamalarını resmen başlatan bu transfer öyküsünü, dondurup, günümüze dönmekte fayda var.
Fenerbahçe tarihinde yeri farklı olan 3 Temmuz günününde, kulüp büyük bir transfer açıklaması yapıyordu.
6 milyon euro’ya biten Nani, yıllık da 3.6 milyon euro kazancaktı. Ancak esas pazarlıklar dünyanın en iyi golcülerinden biri olarak görülen Van Persie için yaşanıyordu. ‘Uçan Hollandalı’ yıllık 5 milyon euro maaşta diretmiş, Terraneo ve ekibi, bütün hamleleri devreye sokmuştu. 4.5 milyon euro’ya razı olan Van Persie, bonuslarla beraber toplam 6.6 milyon euro’luk bir bedelle imzaya ‘evet’ demişti.
Yıldırım’ın 17 yıllık döneminde transferde hep flaş isimler getiren sarı-lacivertliler, bu kez başka bir politika izliyordu. Terraneo’nun önderliğindeki ekip, sezonun en pahalı ismi Josef de Souza için, 8 milyon euro serbest kalma bedelini Sao Paulo’ya ödeyip işi bitirmişti. Guarin ve Ramires gibi flaşlar konuşulurken, sürpriz orta saha Josef, Topuk Yaylası’na çıkagelmişti. Tıpkı Kjaer’in 7.6 milyon euro ile tarihin en pahalı stoperi olması gibi, değirmenin suyu çok gür akıyordu.
Dondurduğumuz 2002 tarihindeki Ortega transferinde de kulübün kaynaklarıyla hareket eden Başkan Yıldırım, akıllı sponsorluk anlaşmaları yapıyordu.
Yeniden 13 sene önceye dönersek, Telsim’le olan bağını koparan kulüp, Aria ile de ciddi anlaşma yapmış, dönemin en iyi orta sahalarından Matias Almeyda ve gol makinesi Gabriel Batistuta’yı bile gündemine almıştı. Bugünlerde ise arama motoru Yandex anlaşması sonrası, Sofiane Feghouli ya da Arjen Robben çalışmaları bir çağrışım yapmıştır.
Zaten 11 futbolcuya ödenen 41 milyon euro da bunun bir göstergesi.
Terraneo’nun sihri
Transfer döneminin şampiyonu Fenerbahçe’de yaz aylarının bir numaralı favorisi Guiliano Terraneo oldu. İtalyan Sportif Direktör, adeta bir yıldız futbolcu gibi taraftarlardan ilgi gördü. Hatta öyle ki kulüp mağazalarında 4 bine yakın forması satıldı.
Terraneo aldığı kadar sattığı veya gönderdiği futbolcularla da fark yarattı.
Tecrübeli futbol adamı, Moussa Sow’u Al Ahli’ye 17 milyon euro’ya satıp kulüp rekorunu kırdı. Tartışılan Emenike’yi de 4 milyon euro kiralayarak resmen bir başarıya imza koyan İtalyan, Bekir, Egemen, Mert Günok, Webo ve Emre Belözoğlu gibi maaşları epey bir kabarık olan isimlerle de sözleşme yenilemedi. Krasic gibi yılda 2.3 milyon euro kazanan bir karın ağrısını da sonsuza dek iyileştirdi. Böylece Fenerbahçe toplamda 21 milyon euro’luk bir gelir elde etti.
YABANCI SAYISININ 14’E ÇIKMASI DÜNYA’NIN EN SAYGIN YILDIZLARINI TÜRKİYE’YE GETİRDİ
TİMSAH MODELİ
Bursaspor, evinde Trabzonspor’la 3-3 berabere kalırken, Fernandao’nun başlattığı atakta Ozan Tufan, Volkan Şen’e bir gol pası vermişti. Bu görüntüyü hatırlayan yeşil-beyazlı taraftarlar, yeni sezona girerken, buruklaşabiliyor. Ancak rakamlar hiç de öyle demiyor.
Ligin en karlı takımı olan Bursaspor, Fenerbahçe’ye sattığı; Volkan Şen, Ozan Tufan ve Şener’den 10.5 milyon euro, Villarreal’e gönderdiği Bakambu’dan 7.5 milyon euro ve Manchester City’ye satılan Enes Ünal’dan 3 milyon euro kazandı. Toplamda da 22.5 milyon euroyu kasaya koya’n Recep Bölükbaşı ve ekibi, Dzsudzsak, Stoch, De Sutter ve Tomas Necid gibi yıldızların yanına Hosogai, Sivok, Dany ve Faty gibi takım oyununa uygun isimleri sadece ve sadece 7 milyon euroya kadrosuna kattı.
15 yeni isim ve 2010’un şampiyon teknik direktörü Ertuğrul Sağlam’la yola çıkan Timsah, geçen sezon 69 golle ligin en skorer takımını kaybetse de ‘ucuz’ yıldızlarla yeni umutlara yelken açıyor. Her ne kadar 1996’da Elvir Balic, Mususi ve Ercüment’li kadrosunu kaybeden Bursaspor’u andırsa da baştan kurulan kadro da umut aşılıyor.