Geri Dön
Emile Zola: Dreyfus Davası'ndan dünyaca ünlü yazarlığa

Emile Zola: Dreyfus Davası'ndan dünyaca ünlü yazarlığa

Dünyaca ünlü Fransız yazar Emile Zola, dünya edebiyatının unutulmaz isimlerinden. Özellikle 'Nana', 'Germinal' ve 'Meyhane' romanlarıyla tanınan Emile Zola, natüralizmin gerçek ilkelerini de açıklayan önemli bir yazar. Gelin Emile Zola'nın yaşamına Molatik olalım...

Kurabiye Canavarı
Kurabiye Canavarı

Şiirler yazarak sanat-edebiyat çevrelerine girmeye çalıştı

Emile Zola, 2 Nisan 1840 tarihinde İtalyan kökenli bir anne ve Fransız kökenli bir babanın çocukları olarak Paris’te dünyaya geldi. Mühendis olan babası o küçükken öldü ve Emile Zola’nın hayatı zorluklarla geçti. Paris’te Saint-Louis Lisesi’nde okudu ve 1859 yılında mezun oldu. Üniversiteye ise gidemedi. Fakat 1957- 1967 yılları arasında gümrük şirketinde maaşlı memur olarak çalışırken şiirler yazarak sanat-edebiyat çevrelerine girmeye çalıştı.

Yazdığı önsöz ile natüralizmin gerçek ilkelerini açıkladı

1866 sonrasında gazete yazarlığına başladı ve bu dönemde ilk romanlarını yazdı. Figaro gazetesine makale vermeye başladı ve ‘Les Mysteres de Marseille’ adlı romanı Marsilya’da tefrika edildi. Yazdığı önsöz ile doğalcılığın (natüralizm) gerçek ilkelerini açıklayan ‘Therese Raquin’ adlı romanıyla kısa sürede tanındı. Gerçeği süslemeden ve çirkinliklerini törpülemeden vererek yani doğada olduğu gibi, özel kahramanlar yaratmadan romanlar yazdı. En ünlü romanları ise ‘Nana’, ‘Germinal’ ve ‘Meyhane’ adlı kitaplarıdır.

Dreyfus Davası onu daha da tanınır hale getirdi

İkinci İmparatorluk Döneminde ‘Bir Alemin Tabii ve Sosyal Hayatı’ adlı 20 ciltlik büyük bir eser yazdı. Zola’nın edebiyat dışındaki şöhreti ise, Dreyfus Davası’nda takındığı aydın tavrından kaynaklanmaktadır. 1897 yılında Fransız ordusunda Yahudi olması nedeniyle askeri yargının duyarsızlığına kurban giden yüzbaşı Dreyfus’u hükümetin bütün baskılarına rağmen savunan ve Fransa devlet başkanına hitaben ‘Suçluyorum!’ makalesini yayınlayan Zola, bir yıl hapse mahkum edileceğini anlayınca Fransa‘yı terk edip bir süre Londra‘da yaşamak zorunda kaldı. Çabaları sonucunda Dreyfus Davası’nın yeniden görülüp adaletin yerini bulması sonucu yurduna geri dönebildi ve 29 Eylül 1902 tarihinde Paris’te kaldığı otelin yatak odasında duman zehirlenmesinden 62 yaşında hayatını kaybetti.

Benzer İçerikler