Mimarlık Tabiata saygılı akıllı yapı

Tabiata saygılı akıllı yapı

13.07.2021 - 17:40 | Son Güncellenme:

Gayrimenkul sektörünün gündemi son iki yıldır oldukça hızlı değişti. Daha önceleri sürdürülebilir yapılar, yerli malzeme kullanımı, çevreye saygılı üretim konularında firmalar kendi içlerinde adımlar atsa da, genele yansımayan bu ataklar, konut piyasasında hissedilir olmuyordu. Koronavirüs salgınının etkisiyle dünya her anlamda hızlı bir değişime açıldığında, sektör de kendini sivil toplum kuruluşları öncülüğünde ortak değerlere adadı. Bu değişim; hem doğanın tahribatının önüne geçmek, hem de tüketiciye daha güvenli ve sağlıklı konutları sunabilmek amacıyla zaruri olmuştu.

Tabiata saygılı akıllı yapı

Duygu Erdoğan duygu.erdogan@milliyet.com.tr

Haberin Devamı

Bir yandan kentsel dönüşüm çalışmaları, diğer yandan yeni projeler ve yeni konut ihtiyacı, artık tüketiciler ve üreticiler tarafında aynı noktada buluşmayı amaçlayan ortak değerlerle sağlanıyor. Az katlı, depreme karşı güvenli, isteğe göre şehir çeperlerinde veya merkezinde konumlanmaya hazırlanan yeni konutlar, hemen hemen iki tarafın da beklentilerini karşılıyor. İnsanların daha fazla yeşil alan ihtiyacı, ulaşıma yakınlık beklentisi, etrafındaki eğitim ve sağlık kurumları ihtiyacı da aynı şekilde altyapı yatırımlarıyla karşılık buluyor.

Bu kapsamda yeni dönemden bir örnek yerinde olacaktır. Marka yapılanmasını yeni bir kimliğe taşıyan ve ismini Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği olarak değiştiren GYODER de bu açıdan yeni bir perspektifi kamuoyu ile paylaştı. Sivil toplum kuruluşunun yeni döneme ilişkin bakış açısı, tabiat, teknoloji ve tasarım ana başlıkları altında ‘3T’ prensibi şeklinde ifade edildi. Buna göre, “Bundan sonra birçok yenilik hayatımızı, ekonomimizi, sektörümüzü hatta bireysel alışkanlıklarımızı etkileyecek. GYODER Ailesi olarak, hep birlikte sektörümüzü bu yeni dünyaya hazırlamak zorundayız. Yenilikleri kaçırma, geride kalma lüksümüz yok. Biz bu yeni dünyaya hazırlanmanın, 3T olarak kısalttığımız prensiplerle güçlendirilmiş bir kültürle mümkün olabileceğine inanıyoruz. ‘Tabiat’, ‘teknoloji’ ve ‘tasarım’. Sektörümüzün doğaya saygılı, teknolojinin en güncel imkanlarından faydalanan ve iyi tasarlanmış projeler üretme motivasyonuyla hareket etmesi ve ürettiğimiz her bir projenin, çaktığımız her bir çivinin şehirlerimize bir iz bıraktığının bilincinde olması gerekiyor. Ürettiğimiz her proje kendi çocuklarımıza layık gördüğümüz nitelikte olmalı” bakışı hakim oldu.

Haberin Devamı

Son birkaç yıldır İnşaatçılar Derneği de benzer çözüm önerilerini sunduğunu ve ilgili bakanlığa da ilettiği ‘Yaşanası Pilot Şehirler Projesi’ni gündemde tutuyor. Pandemi öncesi oluşan fikir, bir yandan depreme karşı güvenli yaşam alanları oluşturma amacı, diğer yandan değişen yeni mimari anlayışa öncülük yapmak için tasarlandı. Çalışma ve yaşam alanlarını aynı lokasyonda bir araya getirmeyi amaçlayan söz konusu proje, aynı zamanda Kovid19 gibi olası bir salgın durumunda, iş hayatının fazla aksamaması için esnek çalışmaya da olanak sağlamayı hedefliyor. Projenin başka bir boyutu ise, Türkiye’de konuta ihtiyacı olanlar içinde en büyük payı alan orta ve alt gelir seviyesine sahip kesim için uygun fiyata modern yaşam alanları oluşturmak.