Şehir yaşamını bıraktı... Sabah 5'te uyanıp tarlada çalışıyor
01.11.2021 - 11:10 | Son Güncellenme:
Tolga Yalçın (38), 3 yıl kadar kurumsal işlerde çalıştıktan sonra kendine yeni bir yol haritası çizerek, önce ailesiyle birlikte İstanbul’dan Dalaman’a oradan da Muğla Ortaca’da bir köye göç etti. Pandemiyle birlikte şehirden köye göç edenlerin sayısındaki yaşanan ciddi artışı, beraberinde getirdiği barınma ve geçinme kaygısını, 3 yıldır yaşadığı köy hayatındaki deneyimleri ve önerilerini konuştuk.
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Tolga Yalçın, şehir hayatını bırakıp köye taşınarak kendisi ve ailesi için yeni bir hayat kurdu. YouTube için içerikler üreten ve doğal gıda satışı yapan Yalçın, amacının çok para kazanmak değil, sadece daha minimal bir hayat yaşamak olduğunu dile getirdi.
'3 YILDIR EN SON NE ZAMAN KIYAFET ALDIM HATIRLAMIYORUM'
İstanbul’da yaşarken ailesiyle birlikte fırsat buldukları her an kendilerini doğaya attıklarını söyleyen Yalçın, Dalaman’a taşındıktan sonra İstanbul ile buradaki hayat arasında çok fark olduğunu söyledi.
Yalçın, giderleri karşılaştırma konusunda yorumlarda bulundu ve şunları söyledi: "Üretim yapabildiğimiz dönemlerde gıda olarak dışarı bağımlılığımız çok az, gün geçtikçe ve tecrübelendikçe daha da azalacak. 3 yıldır en son ne zaman kendime bir kıyafet harcaması yaptım hatırlamıyorum."
'BURADA MUTLULUK BEDAVA'
Burada birçok mutluluğun bedava olduğunun altını çizen Yalçın, Türkiye’nin en güzel koylarında tüm gün denize girmenin, balık tutmanın, kamp yapmanın ve bisiklete binmenin değerinin parayla ölçülemeyeceğini dile getirdi.
'VARSA DEDEDEN KALAN TOPRAKLARI DEĞERLENDİRSİNLER'
Şehirlerden köye göç edeceklere tavsiyeler de veren aile, göç etmeden önce gidip o yerleri bizzat görmeleri, esnaflarla, muhtarlar ile ve halkıyla sohbet etmelerinin önemli olduğunu düşünüyor.
Dededen, atadan kalan toprak ve arsa varsa öncelikle bunların değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Tolga Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Aslında eğer dededen, atadan kalan toprak varsa kendi topraklarına sahip çıkmalarını ve kendi memleketlerine göç etmelerini tavsiye ediyorum. Benim şu anda öyle bir imkanım olsa gidip oraları değerlendirir, yeniden ayaklandırırdım. Üretmeye başlar, çevreme de istihdam sağlamaya çalışırdım.”
'DOĞAL ÜRÜNLERİN SATIŞINI YAPIYORUZ'
"Nasıl geçiniyorsunuz?" sorusuna karşılık Yalçın, "Karımla beraber hem kendi ürettiğimiz doğal köy ürünlerini hem de buradaki köylü dostlarımızdan aldığımız ürünleri online olarak satıyoruz. Amacımız hem kendi gıda güvenliğimiz için doğal, ekolojik, ilaçsız gıdaya ulaşmak, buraya gelemeyen büyük şehirlerde yaşayan insanların bu gıdalara ulaşmasını sağlamak hem de buradaki yerli üreticiyi ilaçsız üretime teşvik etmek ve onların da gelir elde etmelerine vesile olmak" dedi.
'KÖYDE YAPAMASAYDIK GERİ DÖNECEKTİK'
İnsanlar, köye göç etmeye karar verdiklerinde ‘ya sıkılırsak’ kaygısı yaşıyor. Bu kaygılar hakkında Yalçın, “Hayatımın hiçbir aşamasında bu tip kaygılarla hareket etmedim. Ne kendimden ne de elden çekindim. Sıkılsaydık ya da yapamasaydık dönerdik. Bu rahatlıkla karar verdik. Bu endişelerle eğer göç etmeseydik, denemeseydik hem içimizde kalacaktı hem de bu kararın bizim için doğru mu yanlış mı olduğunu asla öğrenemeyecektik” diyerek, kendileri gibi göç etmek isteyenlere de önerilerde bulundu.
Yalçın, “Birikim yapsınlar ve mümkünse her şeyi alt alta listelesinler. Aile bireylerinin hepsinden fikirlerini ve özel isteklerini alsınlar ve bu verilerin kesişmelerine göre yol haritası çıkarsınlar" dedi.
'ÇOCUKLAR YEDİKLERİ TAVUĞUN BİR HAYVAN OLDUĞUNU DAHİ BİLMİYOR'
Köye taşındıktan sonra çocuğunda gördüğü en büyük değişimi sorduğumuz Tolga Yalçın, şehirde yaşayan birçok çocuğun yediği tavuğun bir hayvan olduğunu bile bilmediğini ve canlısını gördüğünde de çok şaşırdığını söyledi. Yalçın, “Köy ortamında büyüyen bir çocuğun hayatı biz 90’lı yıllar çocuklarının hayatlarına daha çok benziyor. Sokakta daha çok vakit geçirebiliyorlar, daha çok koşuyorlar, doğayı, hayvanları keşfederek büyüyorlar” dedi.
KÖYDEKİ 1 GÜNÜ NASIL GEÇİYOR?
Köydeki bir gününü sorduğumuz Yalçın, yaz aylarında sabah 5 gibi uyanıp saat 10'a kadar tarlada çalışıyor. Ağaç budama, sulama, gübreleme gibi rutin işlerle ilgileniyor. Bir yandan YouTube kanalı için içerik üretiyor bir yandan da ailesiyle bir arada olmanın keyfini çıkarıyor.
'YEREL ÜRETİCİYE DESTEK OLMAK İSTİYORUZ'
Gelecekle ilgili planlarına da değinen aile, hem YouTube kanallarını büyütmeyi hem de tarım işlerini ilerletmeyi hedefliyor. Yalçın, "Yerel üreticiye destek olmak hem de şehirde yaşayan insanların doğal gıdaya ulaşabilmelerini sağlamak istiyoruz. Aynı zamanda tarımda atalık tohumlarımızın kullanımın önemini ve zirai ilaç kullanımının azaltılması ya da tamamen kaldırılması konusunda da farkındalık yaratmak planlarımızın arasında yer alıyor" diye konuştu.
