En Bushsever misiniz, Bushsevmez mi?

Bushsever misiniz, Bushsevmez mi?

04.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

EDİTÖRDEN

Bushsever misiniz, Bushsevmez mi





Önümüzdeki kasım ayında ABD'de 'başkanlık' seçimleri var. 'Bize ne, varsa var' demeyin. Bu seçimler tüm dünyayı tabi Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Eğer George Bush yeniden başkan seçilirse, mevcut ABD yönetiminin '11 Eylül sonrası' uygulamaya başladığı askeri üstünlüğe dayalı politikalar, ABD halkınca da onay ve destek almış olacak. Yani ABD'nin politik ve ekonomik gücünün korunmasını, geliştirilmesini hedefleyen, gerçekleşmiş değil gerçekleşebilecek tehlikelere karşı askeri güç kullanmayı meşru gören tavır, bir dönem daha devam edecek.
İşte bu seçim öncesi Bushseverler ve Bushsevmezler arasında ciddi bir çekişme var. Bushsevmezler kampının belki de en ilginç siması ekonomi dünyasında kabaca 'en ünlü spekülatör olarak' tanınan George Soros. Dünyanın hemen her yerinde milyarlarca dolarlık fon yöneten, Financal Times'a yazdığı bir mektupla Rusya krizini tetikleyen Soros, şimdi de Bush'a karşı yürütülen kampanyaların ön saflarında yer alıyor. Soros, bu çerçevede bir de kitap yazdı. Kitabın adı: 'The Bubble of American Supremacy, correcting the misuse of American power'. Yani 'Amerikan Üstünlüğü Balonu, Amerikan Gücünün Kötüye Kullanımını Önlemek'. Milliyet'in Washington Temsilcisi Yasemin Çongar, dünya basınında da tartışılan bu kitabı okudu, içine kendi tecrübeleri ve birikimini de kattı ve ortaya yine
iddialı bir haber çıkardı.
Soros tartışma yaratan kitabında, Bush yönetiminin politikalarını borsaya benzetiyor. Politikanın temeli olan Amerikan üstünlüğü ideolojisini, borsalardaki aşırı yükselmeler gibi er geç patlamaya mahkûm bir balon olarak tanımlıyor. Soros'un bir başka çarpıcı iddiası da 'Amerikan üstünlüğü' diye tanımladığı bu ideolojinin, sadece piyasa rekabetçiliğinden değil, dinsel bir perspektiften de beslendiği. Dinsel içerikle ilgili benzer tartışmalar İslami kesimde de yapılıyor. Kimileri Bush'un tavrını belki biraz da ileri giderek 'crusader' yani Haçlı Seferi olarak bile yorumluyor. Biliyorsunuz 28 Ocak'ta Başbakan Tayyip Erdoğan ABD seferi yapacak ve Başkan Bush'la görüşecek. 25 dakika mı, yoksa öğle yemekli mi yapılacağı tartışma konusu olan bu görüşme öncesi Başbakan'ın da bu kitabı şöyle bir gözden geçirmesi gerekir. Kendisi de martta bir seçim yaşayacak olan Başbakan'ın karşısında 'Soros' gibi dişli işadamları ya da iddialı bir muhalefet yok ama yine de bir fikir verir...






BUSINESS