En Ermenekli, saunalı otel istedi

Ermenekli, saunalı otel istedi

12.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Şimdi öbür dünyaya çalışıyor'

Ermenekli,  saunalı otel istedi





Bundan 45 yıl önce... Ermenekli Ahmet Keleşoğlu, liseyi yeni bitirmiş, kendisine iş arıyor. Sarraflığı seviyor, sarraf olmak istiyor, kafasında bu iş var ama sermaye yok. Oysa ciddi sermaye lazım. Keleşoğlu 'başka' iş olanaklarına bakıyor. Kayınbirader ile biraraya geliyorlar. 'Ne iş yapalım?' sorusuna cevap aranıyor. Sonunda 'ilaç dağıtımı' işine girmeye karar veriyorlar.
2002 yılına geliyoruz. Ermenekli Ahmet Keleşoğlu ve kayınbiraderinin kurduğu o şirket, Türkiye'de vergi sıralamasında en büyük elli kuruluş arasına giriyor. 800 milyon dolar ciroya ulaşıyor. 2003 yılı hedefi 1.1 milyar dolar ciro!
Tam 'nereden nereye?' dedirtecek bir sonuç!
Bunun nasıl başarıldığının özel bir formülü yok, Keleşoğlu tek bir cümle ile özetliyor:
"Herkes bir konuda iyidir. Benim kafam da ticarete yatkındır."
İşte bu 'ticarete yatkın' kafanın yarattığı bir şirket Selçuk Ecza Deposu. Adı, o zamanlar Ermenek'in bağlı olduğu Konya'nın tarihine dayanıyor. Bilinir, Konya Selçuklular'ın baş kentiydi. Bu ismi kendisine uğur getireceğini düşünerek seçen Ahmet Keleşoğlu, Selçuklular'ın başkentinden, ilaç dağıtımı işinin baş şirketini çıkarıyor.

10 kişiyle başladı
Bu 'baş şirketi' lafı, kafiyeye geldiği için edilmedi. Keleşoğlu'nun verdiği bilgiye göre, Türkiye'de ilaç dağıtımının 'üçte birini' Selçuk Ecza Deposu yapıyor. Yani eczanelerde satılan her 100 ilaçtan 33'ünün dağıtımını o yapıyor.
Keleşoğlu'nun işinde başarıyı yaratan diğer unsurlardan biri istikrar. İstikrarı seviyor:
"İlk başta 10 kişilik kadroyla işe başladık. Önce çevre illere ilaç dağıttık. 10 - 15 yıl boyunca böyle devam etti. Bu arada talep gittikçe arttı. 1975 yılında Konya dışına çıkarak ilk şubemizi Adana'da kurduk ve çok şubeli hale geldik. Daha o zamandan ecza deposu olarak önemli bir şirket haline geldik. Yıllar boyunca sınırlı kârlarla yaşadık ama istikrarlı bir sektör içerisindeydik. Prensipli davranarak bugünlere kadar geldik" diye anlatıyor.
Selçuk Ecza Depoları bugün 40 şubeye, yaklaşık 100 bin metrekare kapalı alana ulaştı. Artık başlangıçtaki 10 kişiyle değil 3 bin 500 kişiyle yola devam ediyor.


'Bizden kolay ayrılmazlar'
Keleşoğlu çalışanlarını seviyor. Şöyle diyor bu konuda:
"Tabi ki birçok ekonomik darboğazlar da yaşadık ama ben personelimi yapacağı işin doğruluğu konusunda ikna ettim ve onları inandırdım. Sürekli çalışanımla barışık oldum. Sektörde sirkülasyon çok fazla olduğu halde, bir nedeni olmadan kolay kolay bizden ayrılmazlar ve buradan emekli olurlar. Diğer bir prensip olarak da ben hayatım boyunca hep ayağımı yorganıma göre uzattım. Boyumdan büyük işe kalkışmadım. Başaramayacağım yüksek hedeflere hiç bakmadım."
Ahmet Keleşoğlu 10 Ekim'de şirketin 45'inci yılını kutladı. İşi bırakmayı, emekli olmayı düşünmüyor. Halen geç saatlere kadar ofisinde kalıyor. "Keşke bunu yapabilsem. Gerçi artık işin başında profesyonel bir kadro bulunuyor, ama ben evde oturabilecek birisi değilim" diyor. Ancak yine de kendisi çekildikten sonra şirketinin yönetimi ile ilgili bazı tasarıları var. Kafasında, daha önce ECA'nın sahibi Ekrem Elginkan'ın kendi şirketleri için yaptığına benzer bir model var. Çalışanları içinden seçimle tespit edilen bir mütevelli heyet kuracak. Selçuk Ecza deposunu bu heyet yönetecek.

Yabancılar ortaklık istedi
1990 yılında yaptıkları bir toplantıda katılımcı ecza deposu sayısının 167 olduğunu hatırlatan Keleşoğlu, bugün sadece 15 kadar deponun ayakta kaldığını, yüzde 90'ının battığını anlatıyor. Ayakta kalmakla kalmayıp, bu süreçten büyüyerek çıkan Selçuk Ecza Deposu'na ortak olmak için çok fazla yabancıdan teklif aldıklarını belirten Keleşoğlu, "Herkes yabancı sermaye ararken bize çok fazla teklif var ancak biz bu teklifleri kabul etmiyoruz. Çünkü ben milli yapımızı korumamız gerektiğine inanıyorum. Şirketimizin sağlam bir yapısı var" diyor.

'Sandıklar zora sokuyor'
Türki cumhuriyetler, Nijerya ve Hindistan'a ihracat da yaptıklarını anlatan Keleşoğlu, Türkiye'nin ilaç sektöründe ciddi bir kalite yakalandığını ifade etti. Keleşoğlu, "Üretim kalitesi olarak Avrupa standartlarına ulaştık. Depoculukta ise ABD'den daha iyi durumdayız, Avrupa'yla da eşitiz" dedi.
Sektörün en büyük sıkıntısının sosyal güvenlik kurumlarının ödemeleri zamanında yapmaması olduğunu aktaran Keleşoğlu, SSK, Bağ - Kur ve Emekli Sandığı'nın ödemelerini son altı aydır ciddi biçimde geciktirdiğini ve bu nedenle de sektörün zincirleme biçimde üretici de dahil olmak üzere etkilendiğini aktarıyor.

Selçuk Ecza Depoları'nın yanı sıra inşaat ve turizm alanında da faaliyet gösterdiklerini aktaran Keleşoğlu Ermenek ve Kemer Tekirova'da (600 yataklı butik otel) iki otelleri bulunduğunu söyledi. Ermenek'e doğduğu yer olduğu için bir şeyler yapmak istediğini anlatan Keleşoğlu, "Gittim ve 'size hastane yapayım, okul yapayım' dedim. Ama ikisini de istemediler ve şehrin saunası, cafesi olan sosyal mekanı çok az olduğu için benden hotel yapmamı istediler. Ben de öyle yaptım" diyor.

Son dönemde kendisini hayır işlerine adadığını ve 'Biraz da öbür dünya için çalışmaya' başladığını anlatan Keleşoğlu, birkaç okul açtığını, önümüzdeki dönemde ise bir hastane kurma planının olduğunu söyledi. Bir vakıf kurarak hayır işlerini bu vakıf aracılığı ile yürüteceğini belirten Keleşoğlu, yoksul çocuklar için burs vereceklerini ve onların eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarını karşılayacaklarını söyledi.



BUSINESS


Herkes daha çok para için yarışta
Talih kuşu, bana konsana
Hayatını sünnet kontrolü kurtardı
İlaç gibi ciro: 1 milyar dolar
Her başarılı markanın arkasında başarılı bir reklamveren var
Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın hayatından kesitler bir filmde ve bir kitapta toplandı
Yurdum esnafı, 'cici bey'lere perakende dersi verecek
Patron çocukları, kendi şirketinden 'patronu' kovdu
Dikkat pazarda genel müdür var!
Hükümet gibi otelci
Düsseldorf'ta gördüğü makinenin fotoğrafını çekip, kendisi üretti
Fon payı kalktı ama kesintiye devam ediliyor
Doğramacı '15 milyon dolara çıkar' dedi, Koç'a 500 milyon dolara mal oldu
Elli yıldır golden yemekten bıktık, toprak da bıktı
Sanal âlemde 10 milyon dolarlık kumar teklifi
Fransa, tüketicisini euroyla beraber İspanya'ya kaptırdı
Kendisi küçük, içi büyük