Gündem 28 Şubat için ilk suç duyurusu

28 Şubat için ilk suç duyurusu

17.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Eski Refah Partisi (RP) milletvekili olan HAS Parti yöneticileri, 28 Şubat konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Dilekçede askerlerin yanı sıra bazı yöneticiler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve sendikacı ile gazeteciler suçlandı

28 Şubat için ilk suç duyurusu

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği “Çevik Bir niye dışarıda? Bana ne dışarıdaysa, savcıya söyle, ver belgeleri atsın içeri” yanıtından hemen sonra eski Refah Partisi (RP) milletvekilleri 28 Şubat süreciyle ilgili suç duyurusunda bulundu.
“Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in önderliğinde Refah-Yol hükümetini yıkmak için suç örgütü kurulduğu, bu örgütün eylemlerini dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, TİSK, DİSK, TESK, TOBB, Türk-İş başkanları ile birlikte gerçekleştirdiği” iddia edilen dilekçede, basından birçok tanıdık isim de kurulduğu öne sürülen örgüte yardımcı olmakla suçlandı.
Eski RP milletvekilleri Şeref Malkoç, Kazım Arslan, Cafer Güneş ve Mehmet Bekaroğlu’nun da aralarında bulunduğu HAS Parti yöneticileri, 28 Şubat dönemiyle ilgili sorumluların cezalandırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, şöyle denildi:
“28 Şubat süreci olarak nitelendirilen süreçte bazı subay ve askerlerin tasarlayıcısı oldukları bir plan ve program dahilinde meşru siyasal zeminin dışında çeşitli sivil toplum kuruluşları ve medya organlarının da desteği ile hükümet karşıtı bir kampanya başlatılmış ve sonunda meşru hükümet cebren istifaya zorlanırken bu süreçte açıkça ve defalarca ceza kanununun suç saydığı fiiller işlenmiştir.”

TSK, STK’lar ve basın
Dilekçede, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doğu Aktulga, Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Çörekçi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya (öldü), MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç, Zırhlı Birlikler ve Eğitim Tümen Komutanı Erdal Ceylanoğlu’nun “cürüm işlemek için teşekkül oluşturdukları” iddia edildi.
Örgüt kurmakla suçlanan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının, “eylemlerini dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, TİSK Başkanı Refik Baydur, DİSK Başkanı Rıdvan Budak, TESK Başkanı Derviş Günday, TOBB Başkanı Fuat Miras, TÜRK-İŞ Başkanı Bayram Meral ile birlikte gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği dilekçede, “Ayrıca basından Ertuğrul Özkök, Reha Muhtar gibi birçok isim bunlara yardım etmiştir” denildi.

Özbek Paşa tehdit etti
Görevi başında iken emekli Tümgeneral Osman Özbek’in dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a alenen hakaret eden ve tehditte bulunduğu iddia edilen dilekçede, “Askerlikten ve memuriyetten ihracı gerektirecek şekilde disiplin suçu işlediği gibi T.C. Hükümeti’ni, bu hükümetin başbakanını ve TBMM’yi alenen aşağılamış ve hakarette bulunmuştur. Amirleri de bu duruma göz yummuş ve görevlerini kötüye kullanarak Özbek hakkında herhangi bir işlem yapmamışlardır” ifadesine yer verildi.

‘Balans ayarı’ yapıldı
Hükümete yönelik baskılar sonucu 18 Haziran 1997’de Erbakan’ın istifa etmek zorunda bırakıldığı belirtilen dilekçede, “Nitekim Çevik Bir, bir konuşmasında ‘demokrasiye balans ayarı yapıldı’ derken, Erol Özkasnak da ‘bu postmodern darbe, tereyağından kıl çeker gibi yapılmış çok başarılı bir süreçtir’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Bahse konu kişiler yaptıkları bu açıklamalar ile işlenen suçları bütün kamuoyu önünde alenen ikrar etmişlerdir” denildi.


Kuzu ne demişti?

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu; Bir ve Büyükanıt hakkında hiçbir işlem yapılmamasını fakat İlker Başbuğ’un tutuklanmasını eleştiren Kılıçdaroğlu’na katıldığı bir televizyon programında, “Bana ne ulan geziyorsa, git savcıya söyle” yanıtını vermişti. Kuzu, katıldığı bir başta televizyon programında ise, “Çevik Bir niye dışarıda? Bana ne dışarıdaysa, savcıya söyle, ver belgeleri atsın içeri. Geç bile kaldı bana sorarsanız. Büyükanıt, atın içeriye yatsın, bana ne bundan. Böyle bir iddia varsa 28 Şubat, Sincan’da yürüyen tanklar ortada. Başbakan mı koruyor onları? Bizim parti kapatılmaktan zor kurtuldu. Bizimle ne alakası var bunların?” demişti.