‘65 ilde kuraklık verimi %70 düşürdü’

GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul - TEMA Vakfı da 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada iklim krizi ve kuraklığa dikkat çekti. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, iklim krizi nedeniyle kuraklığın sayısı ve şiddetinin arttığına işaret ederek, kuraklık tehdidiyle ilgili şunları söyledi:

“1970-2019 arasında oluşan doğal felaketlerin yüzde 50’sini kuraklık oluşturuyor. Kuraklık nedeniyle aynı dönemde 650 milyon insan yaşamını yitirdi ve bunun yüzde 90’ı iklimin kurak ve yarı kurak olduğu gelişmekte olan ülkeler. Kuraklıktaki artış oranı son 20 yılda yüzde 29 oldu. Hükümetlerarası İklim Paneli (IPCC) raporlarına göre küresel ısınma 1.5°C’de kalsa dahi her 10 yılda bir kuraklık oluşma sıklığı yüzde 50, 2°C’ye ulaşması halinde ise yüzde 70 artacak. Su sıkıntısı çeken insan sayısının 2040’ta 5.7 milyara ulaşabileceği, her 4 çocuktan 1’inin çok kuvvetli derecede su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl 65 ilimizde kuraklık nedeniyle verim kayıpları olduğu, bazı yerlerde ürün kayıplarının yüzde 70’e ulaştığı bildirildiÜretilen gıdanın yüzde 80’i yalnızca yağmur suyuna dayalı üretimin yapıldığı kuru tarım arazilerinden geliyor.
Bu nedenle kuraklık tarımsal üretimi etkiliyor, verim kayıpları oluşabiliyor.”

Yangınlar % 50 artacak

Deniz Ataç, iklim krizinden en çok etkilenecek olan Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz Çanağı’nda yüksek hava sıcaklıklarının sıklığının ve süresinin artmaya devam edeceğini, yağışların azalacağını, orman yangınlarında yüzde 50 artacağını, tarımsal ürün ve hayvancılık verimliliğinin azalacağının öngörüldüğünü  söyledi. Ataç, “Kuraklık artışında ana nedenin insan olduğu dikkate alınarak tahrip olan arazilerde restorasyon çalışmaları yapılmalı, arazi tahribatı engellenmelidir.25 su havzamızın 13’ünde kuraklık yönetim planlarının hazırlanması önemli bir adımdır. Kalan havzalar için de bu çalışmalar tamamlanmalı, kuraklık riski yüksek ve etkilenebilir nüfusun yüksek olduğu bölgeler önceliklendirilerek hazırlanan planlar ivedilikle uygulamaya konulmalıdır” önerisi yaptı.

‘Hafife alınıyor’

Kuzey Kutbu’nda küresel ısınmanın etkileri üzerine yapılan yeni bir araştırmada, bölgenin dünyanın diğer bölgelerinden 7 kat daha fazla ısındı tespit edildi. Özellikle Kuzey Barents Denizi’nin küresel ısınmadan derinden etkilendiğine dikkat çekilen araştırmada, bölgedeki ısınmanın Kuzey Kutbu’nun geri kalanında neler olabileceğine dair erken uyarı olduğu vurgulandı. Danimarka Meteoroloji Enstitüsü’nde iklim bilimcisi Dr. Ruth Mottram “Bu çalışma, en iyi modellerin bile Barents Denizi’ndeki ısınma oranını hafife aldığını gösteriyor” dedi.