Gündem “Ameliyathanenin önünde yatarım diyenler bile oldu”

“Ameliyathanenin önünde yatarım diyenler bile oldu”

07.02.2018 - 09:00 | Son Güncellenme:

Etiyopya’da gönüllü olarak ameliyatlara katılan hemşire Semra Gümüşsoy, oradaki insanların sağlık hizmeti alabilmek için gerekirse hastane önünde yatmayı bile göze aldıklarını ifade ediyor.

“Ameliyathanenin önünde yatarım diyenler bile oldu”

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Sağlık Bakanlığı desteği ile Tüm Afrika’nın Dostları Derneği, Afrikalı insanlara sağlık hizmeti sunuyor. Bu kapsamda çeşitli kurumlarda çalışan gönüllü doktorlar, hemşireler ve sağlık memurları ek bir ücret almadan Afrika’nın çeşitli bölgelerinde görev yapıyor. Kırıkkaleli hemşire Semra Gümüşsoy da düzenlenen faaliyetlerin bir parçası olarak iki kez Uganda’da bir kez de Etiyopya’da bulundu. İstanbul’un Bakırköy İlçesi Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyathane hemşiresi olarak görev yapan Semra Gümüşsoy, yakın zamanda sosyal medyada paylaşılan ve üzerinde çokça konuşulan çalışmaktan yorgun düşmüş üç hemşirenin yer aldığı fotoğrafın da bir parçası.
Bölgedeki yoğun talepten bahseden Gümüşsoy, “Seyahatimizde 1 kadın doğum uzmanı, 2 genel cerrah, 1 kulak burun boğaz uzmanımız, 1 üroloji uzmanımız, 1 diş hekimimiz, 3 ameliyathane hemşiremiz ve diğer yardımcı elemanlardan oluşan bir ekibimiz vardı, 143 tane ameliyat gerçekleştirdik. Oradaki hasta kuyruğu inanılmaz, sabah başlıyoruz 08.00’de, akşam 22.00'ye kadar ameliyatlarımız bitmiyor. Çok zorluklarla, çok büyük emeklerle, mücadelelerle gidiyoruz bu ülkelere biz. Orada gün sayımızda kısıtlı, kapasitemizin üstünde hizmet vermeye çalışıyoruz. Ne yapsak kârdır, diyoruz. Ameliyathanede mesela saat 09.30 sıraları bizimde gerçekten tükendiğimiz günün sonunda da olsak bile insanları gönderemiyoruz. Ameliyathanenin kapısında yatarım diyenler bile oluyor. Çünkü insanlar, ‘ben 80 km yoldan yürüyerek geldim’ diyor. Dayanamıyorsunuz, o insanı gönderip 80 km yoldan ertesi gün geri gelmesine vicdanımız el vermiyor. O gün, o hastaları bitirene kadar 22.30’a kadar çalıştığımız günlerimiz oldu” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

“Belki de bizim şartlarımızdan hiç haberleri yok”
Oradaki Müslümanların yaşadığı zorluklardan bahseden Gümüşsoy, “Hiçbir üretim hakları yok, toprakları yok ya da toprağı varsa işletme hakkı yok. Sadece günü birlik hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Sefalet ve yokluk hat safhada, hiçbir imkanları yok. Şahsen ülkemdeki şartlara bakıyorum ve orada olduğum zamanlarda ağlayarak çalıştığımı bilirim. Belki onların çoğunun bizim şartlarımızdan haberi yok. Tamamen insanlık ayıbının olduğu bir durum. Buna rağmen beni en çok etkileyen şey, çok azınlıkta olmalarına rağmen ama o şekilde bile Müslümanlığı yaşamaya çalışan insanlara dair çok güzel hatta mükemmel görüntüler var. Bizim mesela yolda giderken namaz kılmak için mola verdiğimiz yerlerde Cami yok. Cami olsa bile suyu yok, abdest alacağın yer yok ve insanlar temiz su için kilometrelerce yolu yürüyorlar” diye konuştu.