Gündem Arkadaşlarımı içeride bırakmanın etkisindeyim

Arkadaşlarımı içeride bırakmanın etkisindeyim

13.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Tahliye edilen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Silivri Cezaevi günlerini anlattı.

Arkadaşlarımı içeride bırakmanın etkisindeyim

2 yıl 7 ay cezaevinde kalan Iğsız, koğuş arkadaşları olan Balyoz davası sanıklarından ayrılırken yaşadığı üzüntüyü gözleri dolarak anlattı. Iğsız, “Orada arkadaşlarımı bırakmanın etkisindeyim. ‘Esirgenen özgürlüğümün geri verilmesinden memnunum‘ demeye utanıyorum” diye konuştu. Tahliyesinin ardından Fenerbahçe Orduevi içindeki evinde Milliyet’in sorularını cevaplandıran Iğsız, 2 yıl 7 ay önce girdiği cezaevinde ilk 1 ay çok zorlandığını belirterek, “İçinizdeki isyanı sindiremiyorsunuz sonra bununla baş etmenin çaresini arıyorsunuz. Bulabildiğim çözüm okumaktı. Havalandırmada ise 1.5 saatlik yürüyüşler yapmak bana iyi geliyordu. Fenerbahçe’nin maçı olduğunda okumaya ara vererek maçı izledim” dedi.

‘Tahliye beklentim yoktu’
Cezaevindeyken en çok Amerika’da yaşayan kızı Zehra Aslı Matos Martin’in 3 yaşındaki oğlu Marko’yu özlediğini anlatan Iğsız, “Devrim Morko 3 Mart’ta 3 yaşını doldurdu. Cumartesileri 10 dakika telefon imkanım vardı. Bu zamanı torunumla telefonda geçirmeyi hep tercih ettim. Ancak dün akşam Skype’tan yüzünü de gördüm. Yazın da cezaevine gelmişlerdi. Kucağıma gelmekte çekindi. Ben de anne ve babasına ‘Çocuk ilk kez terörist görüyor’ dedim” diye konuştu. Tahliye beklentisi içinde olmadığı için toplanmadığını söyleyen Iğsız, cezaevinden ayrılışını şöyle anlattı:
“Koğuşta Balyoz davası sanıkları emekli Koramiral Feyyaz Ögütçü, emekli Tümamiral Özer Karabulut, emekli Tümamiral Engin Baykal, emekli tuğamiraller Hasan ve Hüseyin Hoşgit kardeşlerle kalıyordum. Engin Baykal arkadaşımız mutfakta çok iyidir, semaverde yemek pişirir. O akşam da barbunya pilaki yapmıştı. Tam yemeğe başladık bir anda televizyonda ismimi gördüm koğuşta bir heyecan oldu. Sonra toplanmaya başladım, arkadaşlar geldiler, bana yardımcı oldular. Bana en zor gelen onların beni uğurlayışlarıydı. Gözümün önünden o an hiç gitmiyor. Orada arkadaşlarını bırakmanın etkisindeyim. ‘Esirgenen özgürlüğümün geri verilmesinden memnunum’ demeye utanıyorum. İçeride kalan arkadaşlarım en az benim kadar suçsuz. Tahliye olduktan sonra çok sayıda asker arkadaşım aradı. İnsanların bir kısmına bakıyorsunuz, korku onları içerisine almış. Bazıları ise ilk günden beri yanınızda. ‘Hayalkırıklıkları olmadı’ diyemem.”