Gündem ‘Atlamış olsa ayak izi olurdu’

‘Atlamış olsa ayak izi olurdu’

17.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Bir plazanın 20. katından atıldığı öne sürülen Şule Çet’in ölümüyle ilgili Prof. Özdemir, “Atlamış olsaydı sehpaya çıkmalıydı. Ancak sehpada ayak izi yok” dedi

‘Atlamış olsa ayak izi olurdu’

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in, geçen yıl 28 Mayıs’ta saat 03.50’de plazanın 20. katından düşerek, hayatını kaybetmesiyle ilgili Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand’ın (33) “cinayet”, “nitelikli cinsel saldırı” ve “hürriyeti tehdit” suçlarından tutuklu yargılandıkları davanın dördüncü duruşması dün görüldü. Tanık olarak dinlenen Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Çağlar Özdemir, olay yeri incelemelerinde cam ve sehpanın ölçülmediğini tespit ettiklerini iddia etti.

‘Üzerinde tavla var’

Özdemir, “Çet, atlamış olsaydı sehpa üzerine çıkıp atlaması gerekiyordu. Ancak sehpa üzerinde ayak izi yok ve tavla var. Çünkü atlamak isteyen birinin kendini boşluğa bıraktıktan sonra düşmesi çok çabuk olur. Müdahale edilmiş olsaydı sehpa arkada giderdi” dedi.

‘Atlamış olsa ayak izi olurdu’



Çet’in düştüğü yerin serbest bir düşüş olmadığını savunan Özdemir, “Mesafe 4.5 metre. Yere düşme pozisyonu baş aşağı sırtı binaya doğru. Kafası önce vücudu sonra düşmüş. Sağ ayakkabısı beyin dokularını geçmiş. Bu ayakkabının sonradan atıldığını gösteriyor. Çet düştüğünde ayakkabı ayağında değilmiş” dedi. Çet’in düştükten sonra dar elbisenin yarıya kadar katlanmış olduğunu, düşerken bu katlanmanın mümkün olmayacağını söyleyen Özdemir, “Bu Şule Çet’in atılmadan önce yarı çıplak olduğunu gösteriyor. Düşme sonucu noktasal kanamalar olur ama sıyrıklar olmaz. Bunlar cinsel saldırı olabileceği ihtimalini destekliyor. Sol ayakkabısının koltuğunun altında olması ise önce atıldığını gösteriyor” ifadesini kullandı.

‘Nedir bu babaların çektiği?’

Öğrencisi tarafından öldürülen akademisyen Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar, Emine Bulut cinayetine ilişkin davanın ardından, Şule Çet davasını da takip etti. Damar, “Bizim çocuklarımız konuşamaz artık toprağın altında. Onların hakkını biz savunacağız. Nedir bu babaların, ailelerin çektiği? Biz evlatlarımızı bu cani katiller için mi yetiştirdik? dedi.