04.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
KIŞ HASTALIKLARI - HAZIRLAYAN: TÜLİN AÇIKBAŞ
Vücutta enfeksiyona yol açan virüs, bakteri, mantar ve parazit gibi mikroorganizmaların zararlı etkilerinden bizi koruyan bağışıklık sistemini güçlendirerek olası riskleri en aza indirmek mümkün. Bunun en kolay yolu; düzenli beslenmek ve egzersiz yapmak, hijyene dikkat etmek anlamına gelen sağlıklı yaşam kurallarına uymaktan geçiyor. Acıbadem International Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, kışı sağlıklı geçirmek adına alabileceğimiz 10 öneriyi sıraladı.
Ispanak, lahana ya da bal kabağı gibi sebzelerle, portakal, mandalina ve elma gibi meyveler hem vitamin açısından zengin hem de kış mevsiminin vazgeçilmezleri. Taze olarak kolaylıkla ulaşılabilen bu sebze ve meyvelerden günlük olarak bol bol tüketmelisiniz. Ayrıca balık, içeriğinde bulunan omega 3 açısından zengin yağlar nedeniyle bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Bu nedenle haftada en az 2 defa balık yemelisiniz. Unutmayın, yiyecekleri mevsiminde taze tüketmek, her mevsim bulup yemekten daha değerli. Ihlamur-zencefil-nar ve portakal kış aylarının vazgeçilmez sağlık kaynakları.
-Günde 8 saat uyku
Sağlıklı bir uyku düzeni, güçlü bağışıklık sistemi ve hastalıklardan uzak bir hayat vaat ediyor. Her bireyin günde 7-8 saat aralıksız uyuması gerekiyor. Bebeklerin ve çocukların büyümesi için gerekli olan hormonlar gece karanlıkta salgılanıyor. Ancak 10 saatten daha fazla uyumak da bazı hastalıkların belirtisi olabiliyor. Eğer çok uyuyorsanız da mutlaka doktora başvurun.
-Her gün 45 dakika tempolu yürüyüş
Düzenli olarak yapılan spor vücut direncini artırıyor ve daha sağlıklı bir hayat yaşamanızı sağlıyor. Ayrıca dengeli beslenmenize de destek veriyor. Her gün düzenli 45 dakika tempolu yürüyüş yapmanız kalp-damar hastalıklarına karşı koruma ağlıyor. Spor, kilo kontrolü sağlayarak formda kalmanıza ve ideal bir vücuda sahip olmanıza yol açıyor.
-Kalabalık ortamlardan uzak durmak
Mikroorganizmalar özellikle de virüsler, kalabalık ortamı seviyor. Hele de havasız, rutubetli, nemli ve tozlu ortamlar gibi sağlıksız alanlarda çok hızlı çoğalıp hastalık yapma potansiyellerini artırıyorlar. Mecbur kalmadıkça kalabalık ortamlara girmeyin. Böyle ortamlarda bulunduğunuzda ise yakın temastan kaçınmalı, öpüşme ve tokalaşmadan uzak durmalısınız.
-Elleri sıkça yıkamak
Mikroorganizmalar solunum yollarıyla bulaşabildikleri gibi temasla da kişiden kişiye geçebiliyor. Bu noktada da eller büyük önem taşıyor. Her işi elimizle yaptığımız için tırnaklar ve et-tırnak aralarına mikroorganizmalar kolaylıkla yerleşebiliyor.
Sabunla gün içerisinde sık sık ellerinizi yıkamalı, temiz kağıt havluyla kurulamalısınız. Unutmayın, ortak kullanılan havlular da mikrop kaynağı olabiliyor.
-Kıyafetler ve oda havalandırılmalı
Bütün gün giydiğiniz, iş yerinde her nevi mikrop, kir ve gıda artığıyla temas eden kıyafetleri eve girer girmez değiştirin. İşi işte bırakıp evde dinlenme moduna geçin. Odanızı, evde ve işyerinde her gün en az 10 dakika havalandırmanız, havada asılı kalan mikroorganizmaların temizlenmesine yardımcı oluyor. Hapşırma-tıksırma-öksürme durumlarında ise daha sık havalandırma yapmayı ihmal etmeyin.
-Her gün 15 dakika hava almak
Yürüyüş için zaten açık havaya çıkmanız gerekiyor, ama imkan olmazsa vücudunuzun ihtiyacı olan temiz hava ve güneş ışığını yine de almalısınız. Her gün en az 15 dakika sabah-akşam temiz hava alın. Havayı içinize derin derin çekin ve stresten arındığınızı hissedin.
-Hastalarla konuşurken maske takılmalı
Solunum yoluyla geçen hastalık etkenlerine karşı maske kullanmakta fayda var.
-Günde en az 2-3 litre su içilmeli
Su hayat demektir. Günde en az 2 litre tüketmeli, ihtiyaca göre bu miktarı artırmalısınız. Eğer böbrek hastası değilseniz ya da doktorunuzun özel bir uyarısı yoksa 3 litreyi de aşmamak şartıyla korkmadan su içebilirsiniz. Çay, kahve, çorba hariç...
-Cep telefonları hijyeni
Cep telefonları sürekli elimizde ya da hemen yanı başımızda. Dolayısıyla de her ne kadar biz fark etmesek cep telefonları ve üzerlerindeki kılıflar mikrop yuvası haline geliyor. Bu nedenle gün içerisinde mutlaka dezenfektanlarla cep telefonlarını ve kılıflarını silmelisiniz.
Korunmada 8 süper besin
-Portakal:İçerdiği A ve C vitaminleri sayesinde kışın bağışıklık sistemini destekleyen en önemli besinlerden biri.
-Ispanak:Barındırdığı A ve C vitaminiyle güçlü bir antioksidan. Hücrelerimizi koruyor ve bağışıklık sistemimizin zayıflamasını önlüyor.
-Balık:Hem protein hem de iyi bir selenyum ve çinko kaynağı.
-Maydanoz:Askorbit asit olarak nitelendirilen ve vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan C vitamininden zengin bir besin.
-Yumurta: Beyazı protein açısından zengin bir besin. Sarısı ise hem demir hem de yine iyi bir antioksidan olan A vitamini içeriyor.
-Badem-ceviz:Her ikisi de antioksidan özelliğe sahip olan E vitamini içeriyor.
-Yoğurt:Probiyotikler içeren yoğurt, vücutta yararlı bakterilerin çoğalmasını ve zararlı bakterilerin yerleşmesini önlüyor.
-Tam buğday ekmeği:Tam buğday ekmeği ve yulaf ezmesi gibi tam tahıl ürünleri, bağışıklık sistemini koruyucu etkisi olan B6, pantotenik asit, folat, B12, riboflavinin gibi B grubu vitaminler içeriyor.