Başrolde şiir var

Kamera arkası belgeselinin gösterimiyle başlayan toplantıda başrolde ‘şiir’ vardı. Yılmaz Erdoğan sık sık Erdal Tosun’la şiir sohbetlerinde öğrendiği iki genç şairin, Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur’un hikayesini anlatma sözünü tutabildiği için huzur içinde olduğunu vurguladı. Erdoğan, Uslu ve Onur’un şiirlerinin bu film vesilesiyle çok satanlar listesine girmesinden sevinç duyduğunu da sözlerine ekledi. Erdoğan, onların şiirlerinin karamsar olduğuyla ilgili bir yoruma ise hiç katılmadığını söyledi: “Şiirleri komik, kendileri eğlenceli. Şiiri mizahi bir malzeme olarak görüyorlar. Hayata ironik bakıyorlar, bu karamsarlık değil bence. Çalışmalarında neşe ve olgunluk var. Rüştü Onur’unki sadece 22 yıllık bir ömür ama bakın hepimizi buraya topladı”.
Filmde Rüştü Onur’u canlandıran Mert Fırat ise “Yılmaz Erdoğan bize bu iki şair için ‘şiirin 100 metre koşucuları’ diyordu. Neyse ki, Yılmaz Erdoğan gibi bir şair, aktör, yönetmen vardı yanımızda. Şiire yüksek bir sanatmış gibi davranılıyor. Ama biz zaten şiir gibi konuşan bir toplumuz. Bu, unutturuldu. Şiir, yüksek sanat değil, halka yakındır” diye konuştu.

Tatlıtuğ şiir yazıyor
Kıvanç Tatlıtuğ ise iki şairle Yılmaz Erdoğan sayesinde tanıştığını belirtti ve kendisinin de amatör olarak şiir yazdığı bilgisini ilk kez basınla paylaştı. Filmin uluslararası galalarında teknik özelliklerinin övülmesine ‘biraz gıcık’ olduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye’den beklemezdik böyle filmi dediler. Artık beklesinler bence,” dedi.