Gündem BDP’li vekil eşinin ‘katilleriyle’ yüzleşti

BDP’li vekil eşinin ‘katilleriyle’ yüzleşti

28.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

1993-1994 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetler kapsamında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken ile 12 sanığın yargılanmasına başlandı. Eşi faili meçhul cinayete kurban giden BDP’li Pervin Buldan da eşini öldürdüğü iddia edilen sanıkları dinlemek için duruşmaya geldi

BDP’li vekil eşinin  ‘katilleriyle’ yüzleşti

1993-1994 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetler kapsamında dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT’çi Korkut Eken ile eski özel harekâtçıların bulunduğu 12 sanığın, 3 Ekim 1993’te, Altındağ Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın’ı öldürdükleri iddiasıyla 20 yıl sonra yargılanmasına başlandı. Eşi faili meçhul cinayete kurban giden BDP’li Pervin Buldan da eşini öldürdüğü iddia edilen sanıkları dinlemek için duruşmaya geldi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda 28 Şubat davasının olması nedeniyle Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Ayhan Çarkın ve Ziya Bandırmalıoğlu ile tutuksuz sanıklar Korkut Eken, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Uğur Şahin, Ayhan Özkan, Ayhan Akça, Seyfettin Lap ve avukatları katıldı.

‘Emekli katil’
Duruşmayı kocası Savaş Buldan’ı faili meçhul bir cinayette kaybeden BDP Milletvekili Pervin Buldan’da izledi. Sanıklardan Eken, kimlik tespiti sırasında mesleğini “Emekli memur” olarak söyleyince, basın mensuplarının hemen önünde oturan Buldan’ın “Emekli katil” dediği duyuldu.
Buldan, duruşma salonundan, “onların yüzüne bakabilirmiyim diye çok tedirgindim. Evet bakabildim. Hepsinin yüzünü tek tek inceledim. Ama onlar benim yüzüme hiç bakamadılar”, “Korkut Eken ve Ercan Ersoy da burada. Tam bir katiller serisi”, “Ayhan Çarkın ve Ziya Bandırmalıoğlu geldiler. İçimde fırtınalar kopuyor”, “İlk defa eşimin katilleriyle yüzleşeceğim” tweetleri attı.
Eken, binbaşı ve yarbay rütbesindeyken terörle mücadelede görev yapmak üzere 1000 kişiyi emir komuta içinde eğittiğini, emekli olduktan sonra dönemin Başbakanı Çiller’in talimatı üzerine ihtiyaçtan dolayı da 1000 kişilik özel harekat polisini Menteş kampında eğittiğini anlattı.
Baskın’ın öldürülmesiyle ilgili soru üzerine Eken, “Çarkın’ın benim aleyhimde ifade vereceğini pek zannetmiyorum. Olmaması lazım. Silahları iyi bilirim. Bütün silahları bilirim, öğretirim ve kullanırım. Polisleri de yetiştirdim. Gecemi gündüzüme kattım. Gece gündüz çalıştık ve Güneydoğu’da görev yapacak hale getirdim onları. Abdulmecit Baskın’ı tanımıyorum, ilgim de yok, bilgim de yok. Bu arkadaşların da karıştığına inanmıyorum” dedi. Eken, diğer sanıklarla ilişkisinin sorulması üzerine, “Hepsini tanırım. Gönül bağımız var” dedi.

Çarkın: 4 kişi sorumlu
Faili meçhul cinayetlerden, Ağar, Eken, Şahin ve eski MİT’çi Mehmet Eymür’ü sorumlu olduğunu iddia eden Çarkın, “Ben yaşadığım mağduriyetin giderilmesi için gerekli bakanlara müracaat edeceğim. Biz bu çileleri çekerken Mehmet Ağar da polis balolarında, spor kongrelerinde, VIP turlarda, meclis kulislerinde, siyasi entrikalar içinde vatan millet kahramanlık taslıyordu.
Madem o kadar temizdin, madem o kadar kahramandın neden Susurluk mahkemesine gelip de, bir numaralı sanıktın, bir kere olsun hakkımızı savunmadı. Bana hep onu sordular. Ne oldu sonunda o da cezayı aldı. Ona cezayı veren hakim ondan daha mı az vatansever. Tuğla çekerse duvar yıkılırmış. Ben yerinden oynattım. O tuğlayı şimdi çeksin. Hangi namussuz altında kalacaksa kalsın. Bir de utanmadan bana küfür ediyor” dedi.

Sezer’i suçladı
Susurluk davası sürecinde İstanbul 6 Nolu DGM Başkanı Sedat Karagül’ün karardan önce görevden alındığını kaydeden Çarkın, “O dönem İstanbul DGM Başsavcısı, basın ve demokrasi dışı güçlerle işbirliği yaparak, mahkeme başkanı ve heyetini adeta sırtından hançerlemiştir. Bunun karşılığında mükafatını da İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak almıştır. Değdi mi asla” dedi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin kararı bozması üzerine dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun itiraz ederek dosyayı Ceza Genel Kurulu’na taşıdığını anlatan Çarkın, “Basın ve siyasiler kullanılarak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den randevu aldı, görüştü.
Sezer yanında Kanadoğlu olduğu halde basın toplantısı düzenleyerek, ‘Ben Cumhurbaşkanı olarak bu davaya tarafım. Toplumda infiale sebep olmuştur. Bu yüzden bu cezanın Yargıtay’ca onanmasını istiyorum’ diyerek, açık ve net olarak yargı üzerinde kuvvetli bir baskı oluşturmak suretiyle bu kararı onatmıştır” dedi.

‘Beraber gömmedik mi?’
Tutuklanmadan önce Nevruz’a gittiğini, 500 bin kişinin içine girdiğini, bu davayı açtırmak için yemin ettiğini belirten Çarkın, “Bunun bedelini de en ağır şekilde ödüyorum. Arkamda ailemi, çocuklarımı her şeyimi bırakıp geldim buraya. Hiç kimseyi düşünmedim. Ateşten gömleği ben çıkardım, rahatladım. Çünkü ben tiksindim hakim bey. Ben Ayhan Efeoğlu’nda tiksindim.
Bana siyasi şubede işkence görmüş adamı donla imha ettirmeye götürüp işte burada Ayhan Özkan’a soralım. Ayhan Efeoğlu’nu beraber gömdük mü gömmedik mi soralım. Soralım Ayhan Özkan’a. Özkan onun üzerinde zıplarken ben Fatiha okuyordum” dedi. Çarkın, şerefli ve masum Kürt halkına karşı da suç işlendiğini söyledi.

Haberin Devamı

‘Çiller, Yılmaz, Demirel suçlu’

Ankara Barosu, Çarkın için avukat görevlendirdi. Bunun üzerine ifade veren Çarkın 1993-1996 arasında meydana gelen faili meçhul cinayetlerden dolayı Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda görevli 60 kişinin yargılanması gerektiğini belirtti. Çarkın, “Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in dediği gibi ‘devlet rutinin dışına çıkmıştır’, Başbakan Tansu Çiller’in söylediği gibi ‘elimde kürt işadamlarının listesi var. Gereken hesabı görülecektir’, diğer Başbakan Mesut Yılmaz da ‘elimde kaset var’ deyip, suçları ört bas etmiştir.

1 kişiye tahliye kararı çıktı

Mahkeme, ara kararında tutuklu sanıklardan Ziya Bandırmalıoğlu’nun, yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verdi. Ayhan Çarkın’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesine sevk edilmesine karar veren mahkeme, Çarkın’ın özellikle soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki ifadelerine itibar edilip edilemeyeceği hususunda rapor düzenlenmesini kararlaştırdı.

Haberin Devamı

Mehmet Ağar katılmayacak

Emniyet Genel Müdürlüğünden, sanıkların Eylül-Ekim 1993’te nerede, hangi birimde ve hangi sıfatla görev yaptıklarının sorulmasına karar veren mahkeme, sanık Mehmet Ağar’ın savunmasının sesli ve görüntülü sistemle bulunduğu İstanbul’dan alınmasını karar altına aldı. Mahkemeye mazeret dilekçesi vererek davanın ilk duruşmasına katılmayan Ağar böylece bundan soraki duruşmalara da katılmayacak. Duruşma 19 Şubat 2014 tarihine ertelendi.