‘Cihazları sökenler suikasta giden ekip’

Büyük Birlik Partisi (BBP) Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazası sonucu yaşamını kaybetmesinden üzerinden 7 yıl geçti. Hem Yazıcıoğlu ailesi, hem de ailenin avukatları şüpheli bulduklarını söyledikleri kazanın faili olarak FETÖ’yü işaret ediyorlar.
Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter 25 Mart 2009 tarihinde saat 14.37’de Kahramanmaraş mitinginden Yozgat Yerköy mitingine hareket etmek için havalandığında helikopterde bulunan hiç kimse olacaklardan haberdar değildi. Yazıcıoğlu’nun da aralarında bulunduğu 6 kişinin bulunduğu helikopter bilinmeyen bir nedenle saat 15.03’de Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kanlıçukur mevkiine düştü. Otopsi raporunda Yazıcıoğlu’nun düşme anından sonra 1 saat daha hayatta kaldığı belirtildi. Yazıcıoğlu ve helikopterde bulunanların naaşına kazadan ancak 48 saat sonra ulaşılırken, 17 gönüllü civar köylüsü tarafından bulunan enkazın 48 saat süren aramaların yapıldığı bölgenin 115 kilometre uzağında olduğu anlaşıldı. Helikopterdeki İHA Muhabiri İsmail Güneş, kazanın ardından 112 Acil Servisi aramış, bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ’ın inlediğini, BBP Sivas İl Başkan yardımcısı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe’den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu’nu ise göremediğini söylemişti. Bu konuşmalar Gazeteci Güneş’in son konuşması olurken, Türkiye, televizyonlarda yayınlanan ses kaydının acısını yüreğinde hissediyordu.
‘3 jet havadaydı’ iddiası
Kazanın üzerinden geçen 7 yıl boyunca, Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybetmesine ilişkin farklı iddia ve şüpheler sürekli olarak dile getirildi. Yazıcıoğlu ailesi ve avukatları kazanın gerçekleştiği gün ve saatte helikopterin uçuş güzergâhında 3 şüpheli jetin havada olduğunu, söz konusu bu jetlerin helikopterin yakınından geçerek türbülans etkisiyle düşmesine neden olduğuna dair iddiaları sürekli gündeme getirdiler. Diğer bir iddia ise helikopter pilotu Kaya Mustafa İstektepe’nin 3 şüpheli jetin egzos dumanı nedeniyle karbonmonoksit zehirlenmesi yaşadığı ve seyir hakimiyetini kaybettiği yönündeydi. Yazıcıoğlu Ailesi, BBP camiası ve avukatlar iddiaların peşine düşüp davalar açsa da yıllar içinde bir sonuç elde edemedi.

‘BARNABAS İNCİL’İ GÜLEN’İ RAHATSIZ ETTİ
FETÖ/PDY’nin kanlı yüzü, Yazıcıoğlu’nun şüpheli ölümünde de sahneye çıktı. Darbe girişiminden sonra Yazıcıoğlu’nun ölümüne yönelik oklar tamamen FETÖ/PDY’ye yöneldi. Yazıcıoğlu ailesinin avukatları 9 Ağustos tarihinde Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda FETÖ elebaşı Gülen hakkında Yazıcıoğlu’nun ölümüne neden olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, Yazıcıoğlu’nun ‘Barnabas İncili’ni sinema filmi yaptırmak istediği, bu durumun FETÖ elebaşı Fetulah Gülen’i rahatsız etmiş olabileceği ve Barnabas İncili’nin fotoğraflarının bulunduğu hafıza kartının kayıp olduğunu iddia ettiler. Yazıcıoğlu’nun ölümü sadece yakınları tarafından değil, 15 Temmuz’dan önce hazırlanan FETÖ Çatı İddianame’de de şüpheli bulundu. İddianamenin bazı bölümlerinde Yazıcıoğlu’nun FETÖ’nün istismarına uğrayanlardan biri olduğu, ölümünün örgüt menfaatine gelecek şekilde yönlendirildiği belirtildi.
‘Cihazlar ortada yok’
Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Selami Ekici ise Milliyet’e yaptığı açıklamda şu iddilaları dile getirdi:
“Helikopterin düşüş nedenini ortaya çıkaracak cihazları söken ve kaybeden kaza kırım ekibinden 2 kişi darbe girişiminden sonra tutuklandı. Malatya 2. Kara Havacılık Alayı’ndan Aydın Özsıcak ve Yüzbaşı Davut Uçum’un aralarında olduğu bir ekip kaza kırım heyeti olarak görevlendirilmişti. Özsıcak, kaza-kırıma uğrayan Skorsky’yi incelemek yerine Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterdeki Argus 5000 ve Skymap 3 cihazlarını söktü. Bu işlemi yaparken başında Cemal Şahin ve Nedim Bakırhan vardı. Cihazlar helikopterin düşüş nedenini ortaya çıkaracak en önemli ekipmanlardı. Maalesef cihazların akıbetini kimse bilmiyor. Aydın Özsıcak ve Davut Uçum, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenlemeye giden FETÖ üyeleri arasında. Uçum, darbe girişiminden sonra verdiği ifadede ‘Yazıcıoğlu kazasını araştıran ekipteydim.”
O isim hakkında duyum
Ekici, FETÖ darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle cezaevine konulan Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka’nın, Yazıcıoğlu’nu infaz eden ekibin başı olduğu yönünde istihbarat kaynaklarından duyum aldıklarını iddia ederek, Manka, Gülen, Aydoğan Vatandaş, Ramazan Akyürek hakkında Yazcıoğlu dosyasını soruşturan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi. Ekici iddialarını şöyle sıraladı;
“15 Temmuz darbe girişiminden önce emniyet istihbarat birimlerinden Manka’nın sonra Yazıcıoğlu’nu infaz eden ekibinin lideri olduğu ve 6 kişilik bu ekibin Yazıcıoğlu’nu infaz ettiği yönünde bilgiler geldi. Bu iddialar ne derece doğrudur bilmiyoruz. Manka, hakkında 9 Ağustos tarihinde Yazıcıoğlu dosyasını soruşturan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Manka hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesinin de bir çalışma yürüttüğü iddiaları da mevcut. Bu şahsın olay tarihinde nerede olduğunun araştırılması gerekir. Ayrıca Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı ve İsmail Güneş’in saatler sonrasında canlı oldukları, ilk bir saatin içerisinde ölmedikleri tartışmasız bir vaka olarak karşımızda duruyor. Yazıcıoğlu’nun ölümünden sonra karın boşluğunda 330 CC kan tespit edildi. Adli tıp uzmanlarından aldığımız harici beyanlarda bu miktardaki kanın iç kanama sebebiyle ölüme sebebiyetinin çok yavaş olacağı ve saatler sürebileceği yönünde. Hatta böyle iç kanamanın birçok vakada öldürücü sonuç doğurmadığı ifade edildi. Yazıcıoğlu ölümü şüphelidir ve oklar FETÖ’yü göstermektedir.”
YARIN: REYHANLI PATLAMALARI