Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meclis'ten gelecek idam kararını onarım

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meclis'ten gelecek idam kararını onarım

07.08.2016 - 20:22 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan idam talepleriyle ilgili olarak, "Şu anda, siyasi partilerimizin genel başkanları burada. Sizin zaten talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra, atılacak adım bellidir. Onamaksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı, ben peşinen ifade ediyorum, onarım." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meclisten gelecek idam kararını onarım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "O gece (15 Temmuz) adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, himayelerinde İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından Yenikapı'da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları ve 81 ilde mitingi canlı olarak takip eden vatandaşları selamladı. Erdoğan, İsmail Kahraman'ı selamlarken, "Gazilik şerefine ikinci defa nail olan TBMM'nin Başkanı" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Dünyanın dört bir tarafında gözü ve gönlü bizimle olan kıymetli kardeşlerim, 15 Temmuz gecesi bir kez daha istiklali ve istikbali için kıyam eden, canı pahasına ülkesini Fetullahçı Terör Örgütü'ne, işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim, sizleri en kalbi duygularımla hasretle, muhabbetle selamlıyorum." dedi.

Darbe girişiminde bulunulan gece sokaklara, meydanlara inerek, havalimanlarını doldurarak, namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösterenlere şükranlarını sunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

"Bu kardeşlerimizden 172'si sivil, 63'ü polis ve 5'i asker olmak üzere 240'ı şehadet makamına ulaştılar. Kendilerine bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Yine o gece kahramanca darbecilerin üzerine yürüyen kardeşlerimizden 2 bin 195 tanesi yaralanarak, gazilik rütbesine ulaşmıştır. Hastanelerde ve evlerinde tedavileri süren yaralılarımıza Rabbimden şifalar niyaz ediyorum. O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir."

İstiklal Marşı'nın "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?/Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:

"15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizin her birinin vatanımızın, demokrasimizin, özgürlüğümüzün korunmasında katkısı vardır, payı vardır, rolü vardır. Onun için diyorum ki 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. İstanbul'un gazası mübarek olsun, Ankara'nın gazası mübarek olsun. Darbe girişimine maruz kalan her şehrimizin gazası mübarek olsun."

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil, aynı zamanda askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ise ertesi güne bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ndeki konuşmasında, "Darbe girişimine karşı tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak, kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla her kökenden, her meşrepten insanıyla dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun." ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Türk milletinin başka bir millet olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gerçekten Türk milleti, bin yıl önce Malazgirt'te hangi inanç ve kararlılıkla Anadolu'nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz'da da aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Süleyman Şah, 1075 yılında bu coğrafyadaki ilk devletimizi hangi vizyonla kurmuşsa, 15 Temmuz'da da ülkemize aynı vizyonla, aynı ufukla sahip çıktık. Osman Gazi, 1299'da tarihin en kudretli devletini hangi temeller üzerine bina ettiyse, biz de o gece Türkiye'yi aynı ilkeler etrafında müdafaa ettik. Ecdadımız 100 yıl önce hangi idrakle Çanakkale'de kanının son damlasına kadar mücadele ettiyse, 15 Temmuz'da da aynı iradeyle FETÖ'cü terör örgütünü, darbecileri geri püskürttük. Gazi Mustafa Kemal'in İstiklal Harbi'ni başlatmasını ve zafere ulaştırmasını sağlayan inancın bir benzeri, 15 Temmuz'da Türkiye'nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu.

Haberin Devamı

15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil, aynı zamanda askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ise ertesi güne bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar. Şimdi bugün burada Genelkurmay Başkanıyla, Yenikapı Meydanı'nda Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanlarıyla, 81 vilayetimizdeki her görüşten, her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya işte bu görüntü inanın bana ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir."

- "Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her zaman "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" dediğine değinerek, "Bu manzara Türkiye'dir. Tüm renkleriyle, bağımsızlığına ve geleceğine yönelik atılan bu adımlar çok önemli. Bu geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır." diye konuştu.

Bundan sonraki işin "muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak" olduğunu belirten Erdoğan, mitinge katılanlara şöyle seslendi:

"Bunu başarmaya var mıyız? Bu manzara birliğin, beraberliğin, kardeşliğin, sadece temenni, sadece slogan değil gerektiğinde bir hakikat olarak ortaya konulabileceğinin, fiile geçebileceğinin ilanı ve ispatıdır. Bütün bunlarla beraber yolumuza dayanışma içerisinde geçeceğiz. Ete kemiğe bürüneceğiz, mütevazi olacağız, birbirimizi makam mevki için değil, para pul için değil, sadece Allah için seveceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ona baksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı peşinen ifade ediyorum, onarım." dedi.

Erdoğan, Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ndeki konuşmasında, böyle bir milletin evladı olarak vatandaşın huzurunda olmanın kendilerine büyük bir gurur verdiğini belirterek, "Onun için Rabbime hamd ediyordum" diye konuştu.

GAZİ MUSATAFA KEMAL'İN SORDUĞU SORUYU ŞİMDİ BEN SİZE SORUYORUM

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu o kara günlerde şunu söylüyordu; 'Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin? diye sormak lazımdır. Ben, milletimin vereceği cevabı bekliyorum.' Şimdi burada bir kez daha soruyorum, Gazi'den 96 yıl sonra Yenikapı Meydanı'ndan aynı soruyu sizlere soruyorum; Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin?"

Vatandaşların "Hayır" cevabı üzerine Erdoğan, "Mesele bu." dedi.

Bu millete kimsenin bu esareti asla getiremeyeceğini vurgulayan Erdoğan, bu sırada vatandaşların "idam" şeklindeki sloganı üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu anda siyasi partilerimizin genel başkanları burada. Sizin zaten talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ona baksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı peşinen ifade ediyorum, onarım. Vatan Caddesi'nde vücudu ikiye bölünmüş kardeşimi gördüğüm zaman kalkıp da bunu kenara koymak mümkün mü? Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde uçaktan F-16'ların yağdırdığı bombayla başı vücudundan ayrılmış olan hanım kardeşimin başı kongre merkezinin çatısına uçmuştu. Bunu gördükten sonra biz kalkıp da 'Efendim Avrupa Birliği'nde idam yokmuş, konseyde yokmuş, şurada yokmuş, burada yokmuş.' Amerika'da var. Büyük bir çoğunluğunda var. Japonya'da var, Çin'de var. Bugün dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Onlarda olunca oluyor da gerekirse burada zaten 84'e kadar vardı, ondan sonra kaldırıldı. Bu millet... Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, eğer böyle bir kararı veriyorsa öyle zannediyorum ki siyasi partiler de bu karara uyacaktır. Sizler 15 Temmuz'da esaret ve zillet kabul etmeyeceğinizi namlulara göğsünüzü dayayarak, tankların önüne yatarak, uçaklara ve helikopterlere dahi hamleler yaparak, bilfiil gösterdiniz. Hani ne diyor İstiklal Marşımızda; 'Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın.' Siz göğsünüzü siper ettiniz, namluların ucuna geldiniz, bizzat vücudunuzu koydunuz, tankların altına yattınız. Bakıyorum ki bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendini atıyor, birinci tanktan kurtuluyor, ikinci tankın altına da kendini aynı şekilde atıyor. Sadece kolu ciddi manada yaralanıyor. Kendisini telefonla aradığımda ne söyledi biliyor musunuz? 'Siz beni bırakın Cumhurbaşkanım, siz nasılsınız?' diyor. Bu bambaşka bir ruh, bambaşka bir aşk."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye'ye yönelik tehdidin görünürdeki maşası olduğunu belirterek, "Biliyoruz ki bu oyun, bu senaryo onların boylarını çok aşar. Elbette bu örgütü tüm mensuplarıyla ortaya çıkarmak ve hukuk dairesinde imha etmek mecburiyetindeyiz ama sadece bununla yetinirsek, devlet ve millet olarak bünyemizi benzer virüslere karşı yine savunma noktasında zayıf bırakmış oluruz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür. İmansız olanlar, imanlı olanların karşısında dayanamadılar. Bu FETÖ, birçok sinsilikleri hesap etti de bir şeyi hesap edemedi. Neydi o? O da bu milleti hesap edemedi. Bu milletin imanını, bu milletin inancını, dirayetini o hiç hesaba katmadı. Zannetti ki zaten bazı bunların akıldaneleri konuşuyor ya 'Bunlar silahın önüne filan gelmez' diyor. Ne oldu? Hani yetiştirdiğiniz bazı adamlar, Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki o bazı hainler..." diye konuştu.

Burada özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin büyük bir çoğunluğunu, vatansever, milliyetperver olan askerleri tenzih ettiğini dile getiren Erdoğan, "Bunu az önce zaten Genelkurmay Başkanımız konuşurken de gösterdiniz, aynı şekilde polis teşkilatımızın içinde... Gerçekten her şeyleriyle vatansever olanlar, milliyetperver olanlar kendilerini ortaya koymasaydılar işimiz çok daha zor olacaktı" dedi.

- "15 Temmuz darbe girişimini çok iyi analiz etmeliyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik bir açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunun yanlış olduğunu söylediler. Şimdi ben de onlara buradan sesleniyorum, diyorum ki işte oradan yetiştirilmiş olan o tek tip FETÖ'cüler işte bu olayı yaptılar. Şimdi biz de diyoruz ki Harp Okullarımız duracak. Tüm liselerimizden, bu ülkenin liselerinden yetişenler hepsi gelsin rahatlıkla buraya girsin. Tek tip niye olsun? Hepsinden girsin. Harp Akademilerinde hangi eğitim veriliyorsa onlara orada verilsin." ifadelerini kullandı.

Bundan sonra benzer teşebbüste bulunan herkesin milletten aynı cevabı alacağına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne diyor o güzel türküsünde sanatçımız. Gez oğlum / Vatanına göz dikeni ez oğlum / Dostun kim, düşmanın kim sez oğlum / Tarihini şerefinle yaz oğlum / Senden gider sonsuzluğa yol oğlum / Dört bir yana salmalısın kol oğlum / Ekmeğini aç olanla böl oğlum / Haram yeme, Hak uğruna öl oğlum / Ölmeye var mıyız? Yol almaya var mıyız? Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaya var mıyız? Evelallah... Devlet ve millet olarak 15 Temmuz darbe girişimini çok iyi analiz etmeliyiz. Sadece bu ihaneti gerçekleştirenleri değil, onların arkalarındaki güçleri, onları harekete geçiren saikleri de çok iyi değerlendirmeliyiz. Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, bunların ismini hala ağzına almaktan çekinenler var. Çekinmeyelim. Muktedir olanlar, bunların isimlerini aynen ifade etsinler ki bilmeyenler bu FETÖ'cüler kimdir, Fetullahçı Terör Örgütü kimdir bunu öğrensin."

- "Geldiğimiz noktada saflar gayet net"

Erdoğan, FETÖ'nün Türkiye'ye yönelik tehdidin görünürdeki maşası olduğunu vurgulayarak, "Biliyoruz ki bu oyun, bu senaryo onların boylarını çok aşar. Elbette bu örgütü tüm mensuplarıyla ortaya çıkarmak ve hukuk dairesinde imha etmek mecburiyetindeyiz. Ama sadece bununla yetinirsek devlet ve millet olarak bünyemizi benzer virüslere karşı savunma noktasında zayıf bırakmış oluruz." diye konuştu.

Silahlı Kuvvetlerden yargıya, polis teşkilatından istihbarat kuruluşlarına, okullardan hastanelere kadar her yere sızabilen ihanet şebekelerine karşı kendilerini güçlendirmeleri gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu ihanet şebekesinin adı PKK da olsa, FETÖ de olsa, DAEŞ de olsa, başka örgüt de olsa fark etmez. Örgütlerin isimleri, kadroları, söylemleri değişebilir ama hepsinin de Türk devletinin, milletinin düşmanları olduğu gerçeği asla değişmez. Geldiğimiz noktada saflar gayet net. Bir tarafta tüm kurumlarıyla, tüm siyasi partileriyle, tüm kesimleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır, diğer tarafta ise kimi etnik istismar, kimi dini istismar, kimi ideolojik sapkınlık içinde olan terör örgütleri vardır. Onların arkasındaki karanlık güçler vardır. Devletinden, milletinden, haktan ve hakikatten yana olan herkes bugün burada, Yenikapı'dadır. Buradan 80 vilayete selam olsun. Buradan 79 milyona selam olsun. Terör örgütleri mensuplarının ise kimi adliyede akıbetini bekliyor, kimi cezaevinde cezasını çekiyor, kimi de mezarda nihai hesabını veriyor. Onların arkalarındaki güçleri de çok iyi biliyoruz. Vakti saati geldiğinde hesaplarını önlerine koyacağız. Yakaladığımız bu birlik ve beraberlik ruhunu en iyi şekilde değerlendirerek, 15 Temmuz'u daha güçlü, daha büyük, daha müreffeh Türkiye'nin inşası için bir milat haline dönüştürmeliyiz."

Yakın tarihte vicdanları kanatan, kafalarda soru işaretleri oluşturan tüm sorunlu, sıkıntılı olayları yeniden masaya yatırarak, eksikleri, yanlışları ortaya koymaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, "FETÖ ihanet çetesinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki etkinliğinin önünü açan davaları yeni baştan incelemeliyiz. Buna benzer birçok davaları incelemeliyiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının yurt içinde milletin dini hassasiyetini, merhametini, iyilik ve yardımlaşma duygularını istismar ederek elde ettikleri tüm imkanların milletin emrine verilmesi gerektiğini belirterek, "Hiç kimse, kapatılan yurtlardan, okullardan, evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Gerek devletimizin ilgili kurumları, gerekse aynı alanda hizmet veren sivil toplum kuruluşlarımız çok daha iyisiyle, çok daha fazlasıyla bu boşluğu dolduracaklardır. Yurt dışında ülkemizin adını ve itibarını kullanarak elde ettikleri imkanları da asli sahibine, yani devletimize ve milletimize kazandırmalıyız." dedi.

Erdoğan, "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde yaptığı konuşmada, şaibeli tüm sınavların gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Bu örgütün gayri meşru şekilde elde ettiği güçle dizayn etmek istediği siyaset, medya ve iş dünyasının yeniden kendi tabii seyrine oturtulması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yurt içinde milletimizin dini hassasiyetini, merhametini, iyilik ve yardımlaşma duygularını istismar ederek elde ettikleri tüm imkanları milletimizin emrine vermeliyiz. Hiç kimse, kapatılan yurtlardan, okullardan, evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Gerek devletimizin ilgili kurumları, gerekse aynı alanda hizmet veren sivil toplum kuruluşlarımız çok daha iyisiyle, çok daha fazlasıyla bu boşluğu dolduracaklardır. Yurt dışında ülkemizin adını ve itibarını kullanarak elde ettikleri imkanları da asli sahibine, yani devletimize ve milletimize kazandırmalıyız. Hükümetimiz, Olağanüstü Hal İlanı sonrasında sahip olduğu yetkiyle tüm bu alanlarda çok önemli adımlar attı, atmaya devam ediyor."

Gazi Meclisin de bu konuda üzerine düşenleri yapmayı sürdüreceğini, siyasi partilerin ve medyanın da süreci çok iyi değerlendireceğini, desteğini vereceğini ifade eden Erdoğan, anayasa değişikliği, yasa değişikliği veya yeni yasaların hızla hazırlanacağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"15 Temmuz gecesinden beri atılan her adımda 79 milyon tek yürek oldunuz, tek ses oldunuz. Demokrasi nöbetini farklı yürüttünüz. İşte burada Yenikapı Meydanı'nda bugün demokrasi nöbetini taçlandırıyorsunuz. Hepimiz ay yıldızlı bayrağımızın, al bayrağımızın birleştiriciliği altında buluştuk. Daha güçlü, daha müreffeh bir ülke için de devletin yeniden yapılandırılması sürecini, bu yönde bir siyaset inşasını, inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz. Kardeşlerim, 3 haftadır her vesileyle ifade ettiğimiz bir hususu burada bilhassa tekrarlamak istiyorum. 15 Temmuz evet bir yönüyle ordumuz içine sızmış FETÖ ihanet şebekesi mensuplarının başlattığı bir darbe girişimidir. Ama hadise sadece bundan ibaret değildir. Aynı zamanda PKK ve DAEŞ'in silahlı eylemleriyle elde edilmek istenen neticenin asker elbisesi giymiş teröristler eliyle yeni bir safhaya çıkartılma girişimidir. Yani bu girişim aynı zamanda bir terör eylemidir. 15 Temmuz, ülkesine ve milletine ihanet eden bir silahlı güç eliyle ülkemizi işgal girişimidir. Şayet darbe başarılı olsaydı bin yıldır bizim olan bu coğrafyanın kimlere altın tepsi içerisinde sunulacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz."

- "79 milyon sokaklarda omuz omuza mücadele verdi"

Bu gerçeklerin 15 Temmuz gecesi, AK Parti, CHP, MHP ve diğer partilere mensup vatandaşlar ve millet tarafından görüldüğünü belirten Erdoğan, bu gerçeği Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Boşnağıyla, Çerkeziyle, Arabıyla, Romanıyla 79 milyonun hep birlikte gördüğü için sokaklarda omuz omuza mücadele edildiğini vurguladı.

O gece insanların partisini, hayat biçimini, meşrebini ve kendi çıkarını değil, ülke ve millet olarak topyekun istiklalini ve istikbalini düşünmek suretiyle mermilerin önünde kucak kucağa şehit ve gazi olduğunu dile getiren Erdoğan, susturulmak istenen minarelerden ezan sesleri ve selalar yükseldiğini söyledi.

"Hiçbir çıkar insanın kendi canından daha önce değildir, daha tatlı değildir" diyen Erdoğan, o gece darbecilerin karşısına dikilenlerin şayet ülkesi bağımsızlığını kaybederse, milletinin geleceği kararırsa, geride zaten hiçbir şey kalmayacağını çok iyi bildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşlarına da şükranlarını sunarak, "Bu vatandaşlarımızın Batı medyasının tacizleri, olumsuz yayınları sebebiyle zor günler geçirdiklerini biliyorum. İşte Almanya... Ben video konferansla orada mitinge bağlanacaktım, bağlatmadılar. Olumsuz karar verdiler. Hani demokrasi? Ama Kandil'dekilere video konferansla yayın yaptırdılar. Ne olursa olsun yarınlar onlar için bekledikleri gibi olmayacak, bumerang gibi onları vuracak. Beslesinler o teröristleri, yarın onlara çarpacaklar." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ndeki konuşmasında, milletin muazzam irfanıyla daima en doğruyu, en hayırlıyı, en faydalıyı bulduğunu dile getirerek, "Bu millete, 79 milyon vatandaşımıza bakıp, 'Eğitimsiz, pısırık, işe yaramaz bir insan yığını' gördüklerini söyleyenler, 15 Temmuz'da hayatlarının en büyük şokunu, mahcubiyetini yaşamışlardır. Artık şu gerçeği herkesin kabul etme zamanı gelmiştir, bu milletin mayası sağlamdır mayası." diye konuştu.

Yozgat'tan 6. sınıf öğrencisinin kendisine gönderdiği mektupta, "15 Temmuz'da ülkemize olan saldırıdan çok korktum. Kendi kendime düşündüm, dedim ki 'Bu ülke kolay kazanılmadı ki bu kadar kolay kaybedilsin. Keşke büyük olsaydım da ben de bir şeyler yapabilseydim. Tamirine katkıda bulunmak için harçlığımı Meclis'e gönderdim." dediğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu millet bu ya, bu millet bu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları kuru kalabalık değil, millettir, millet; hem de cesareti ve dirayetiyle dünyayı kendine hayran bırakan büyük bir millet. Unutmayalım ki bu millet, ülkemiz sınırları içinde yaşayanlarla birlikte geniş bir coğrafyada 100 milyonlarca mazlumun, masumun duasını da arkasına alan bir millettir. Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız başkadır. Ne diyor şair 'Ellerin yurdunda çiçek açarken/Bizim ile kar geliyor gardaşım/Bu hududu kimler çizmiş gönlüme? Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.' Bizim gönül sınırlarımız, bizi kardeşi ve dostu olarak gören her toplumu, her coğrafyayı kapsayacak kadar geniştir. İnşallah önümüzdeki dönemde hem kendi insanımızın hem umudunu bize bağlamış dünyanın tüm mazlumlarının yüzünün güleceği bir dönem olacaktır." diye konuştu.

- "Yaptıklarının bedelini ödeyecekler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm millete şükranlarını sunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne, Yenikapı'dan ve ülkemizin her köşesinden katılan vatandaşlarıma, 'Zafer demokrasinin, meydan milletindir' diyerek gösterdikleri güçlü duruş için teşekkür ediyorum. Partilerimizin genel başkanlarına davetime gösterdikleri ilgi ve alaka sebebiyle, AK Parti Genel Başkanı'na, CHP Genel Başkanı'na, MHP Genel Başkanı'na, şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Şu anda 81 vilayette, İstanbul hariç 80 vilayette bizleri izleyen tüm halkıma, tüm ülkeme, milletime İstanbul'dan selamlar, sevgiler, saygılar gönderiyorum. Darbe girişiminde bulunanlara karşı ilk andan itibaren kahramanca karşı koyan, ellerindeki tüm imkanlarla darbecilerle mücadele eden emniyet teşkilatımıza, fedakar polislerimize teşekkür ediyorum. Tabii ki Ömer Halis'i unutamayız. O ki Özel Kuvvetlere saldırı düzenlendiği zaman o, bir astsubay edasıyla komutanının verdiği talimatı anında yerine getirmek suretiyle onu alnından vurarak öldürdü. Kendisi de şehadete yürüdü. Silahlı Kuvvetlerimizin yüreğiyle, cesaretiyle kendini ortaya koyan tüm birimlerine, Genelkurmay Başkanımıza, kuvvet komutanlarımıza huzurlarınızda ayrıca teşekkür ediyorum."

Bundan sonra her birimde kim varsa çok iyi inceleneceğini belirten Erdoğan, "Bundan böyle artık altımızda kimler var, nerede kim var, bunları her birimde çok iyi inceleyeceğiz. Yargıda kim var, inceleyeceğiz ve bunları da kapıya koyacağız. Cezaeviyse cezaevine koyacağız ve yaptıklarının bedelini ödeyecekler." dedi.

Erdoğan, araçlarıyla, personelleriyle, tüm güçleriyle darbe girişimine karşı direnen vatandaşlara destek olan belediyelere teşekkür etti.

- "Beslesinler o teröristleri, yarın onlara çarpacaklar"

15 Temmuz gecesi Türkiye ile birlikte Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, ABD'de ve nerede bir Türk varsa, orada kalpleri Türkiye için atanlar olduğunu kaydeden Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşlara da şükranlarını sundu.

Erdoğan, "Bu vatandaşlarımızın Batı medyasının tacizleri, olumsuz yayınları sebebiyle zor günler geçirdiklerini biliyorum. İşte Almanya... Ben video konferansla orada mitinge bağlanacaktım, bağlatmadılar. Olumsuz karar verdiler. Hani demokrasi? Ama Kandil'dekilere video konferansla yayın yaptırdılar. Ne olursa olsun yarınlar onlar için bekledikleri gibi olmayacak, bumerang gibi onları vuracak. Beslesinler o teröristleri, yarın onlara çarpacaklar. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bir daha darbelere, darbe girişimlerine, demokrasi dışı her türlü saldırıya karşı, bizleri, vatanımızı korusun inşallah. Bir olacağız, iri olacağız, birbirimizi Allah için seveceğiz. 'Amin desin hep birden yiğitler/Allahu ekber gökten şehitler/Amin, amin'. Gecemiz, geleceğimiz aydınlık olsun. Bütün karanlıklar defolsun, yok olsun inşallah."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydana deniz yoluyla gelen gemilere, balıkçı motorlarına teşekkür ederek, katılımcılara, "Bugün 7-8 saat burada ayakta kaldınız. Sağlık elemanlarımıza özellikle çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun. Allah yar ve yardımcımız olsun. Allah'a emanet olun" diye seslendi.