Gündem Denetimli serbestlik bürosuna şok ihtar

Denetimli serbestlik bürosuna şok ihtar

24.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Zirve Yayınevi katliamı davasında, ev hapsi sanıklarının sık sık evlerinden çıkmasına rağmen işlem yapmayan mahkeme, Denetimli Serbestlik Bürosu’na “İş yükümüz var, sinyal bilgileriyle tutuklama istemeyin” diye ihtar gönderdi

Denetimli serbestlik bürosuna şok ihtar

Malatya Zirve Yayınevi katliamı davasında ev hapsine alınan sanıkların sık sık evlerinden çıkmasına rağmen mahkemenin tutuklama kararı vermemesiyle başlayan skandal devam ediyor. Tutukluluk sürelerini 5 yılla sınırlayan yasa nedeniyle tahliye edilerek ev hapsine alınan sanıkların adli kontrol hükümlerine aykırı olarak defalarca evlerini terk ettiği, buna rağmen mahkemenin tutuklama kararı vermekten kaçınarak adli kontrole, “aynen devam” kararı verdiği ortaya çıkmıştı. Mahkemenin adli kontrole ilişkin kararında ev hapsi yükümlülüğünü ihlal eden sanıkların tutuklanacaklarının belirtilmesine rağmen, sanıkların ihlallerine göz yumulduğu eleştirileri yapılmıştı.
Bu eleştirilerin ardından mahkemenin, sanıkların elektronik kelepçelerinden gelen sinyal bilgileriyle evden dışarı çıktıkları tespitini yapan ve durumu mahkemeye bildiren Denetimli Serbestlik Bürosu’na “ihtar” göndererek sinyal bilgilerine dayanılarak tutuklama talep etmemesini istediği ortaya çıktı.
‘Sinyal yetmez, evine gidin’
Katliam davasının görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ihtar mektubunda sadece sinyal bilgileri değerlendirilerek yükümlünün adli kontrol kararını ihlal etmiş sayılamayacağı belirtildi. İhtarda, ihlale karar verilebilmesi için, “Bu hususun teknik olarak belirlenmesi, bu belirlemeye esas her türlü teknik veri ve bilginin toplanarak evraka bağlanması ve ihlalin gerçekleştiği iddia edilen anda veya hemen akabinde sanığın sabit telefon hattından aranması suretiyle veya görevlilerin ilgilinin konutuna giderek tutanak tanzim etmek suretiyle bu hususun belgelenmesi” gerektiği belirtildi
Mahkeme ayrıca, çeşitli tarihlerde ev hapsini ihlal ettikleri tespit edilen sanıklar Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Salih Gürler hakkında “tutuklama” talebiyle yapılan başvuruları da ihtarda belirtilen gerekçelerle reddetti.
Tolon’un yurtdışı yasağı
Bu arada Zirve Yayınevi davasında yargılanırken bir süre önce tahliye edilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon’a konulan yurtdışı çıkış yasağının da hâlâ yürürlüğe konulmadığı ortaya çıktı. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıya göre Tolon hakkında verilen yurtdışına çıkış yasağına ilişkin karar, UYAP’ta yaşanan sıkıntı nedeniyle mahkeme tarafından savcılığa elektronik ortamda değil, fiziki olarak gönderildi. Savcılık da bu karara numara vermeden, “muhabere (iletişim) evrakı” üzerinden işlem yaptı. Savcılık işlemlere ilişkin Pasaport Şube Müdürlüğü’ne de faks çekti. Ancak Tolon’un tahliyesine ve yurtdışına çıkış yasağına karar veren Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi savcılığa bir yazı yazarak, “evrakın mahal mahkemesince numara alınacak bir şekilde gönderilmesi gerektiği” konusunda uyardı.

Haberin Devamı

‘Hukuk suikastına kurban gideceğimi düşünmedim’

Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 93. duruşmasına, bir süre önce cezaevinden tahliye edilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon da katıldı.
Kendisi üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hedef alındığını ifade eden Tolon, “Türk Silahlı Kuvvetlerine, bu göreve, günün birinde hain bir kurşunla şehit olacağımı bilerek girdim ama günün birinde hukuk suikastına kurban gideceğimi hiç ama hiç düşünmemiştim” diye konuştu.
İddialar çöktü
Tolon, davanın sanık ve tanığı İlker Çınar’ı kastederek “Günahsız insanların bu kadar süreyle cezaevlerinde tutsak edilmesine sebebiyet veren bu kişinin bütün iddiaları bugün çökmüş oldu. Bunun memnuniyeti içerisindeyim” dedi. Tolon, Çınar’ın Türk Silahlı Kuvvetlerinden disiplinsizliği sebebiyle mahkeme kararıyla atıldığını, iddia ve ithamlarının hepsinin yalan, ifadelerinin çelişkili olduğunu mahkemede dile getirdiklerini belirtti.