Gündem Engin Civan ve Selim Edes kurtulamadı..!

Engin Civan ve Selim Edes kurtulamadı..!

20.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Engin Civan ve Selim Edes kurtulamadı..!

Engin Civan ve Selim Edes kurtulamadı..

09:25


Yargıtay, Ziraat Bankası'na devredilen Emlak Bankası'nın eski Genel Müdürü Engin Civan ve işadamı Selim Edes ile bazı firma yetkilileri hakkındaki ''hileli ve dengesiz'' sözleşme iddialarında, ''emniyeti suiistimal'' suçu tanımlaması ve buna bağlı olarak zamanaşımından ''kamu davasının ortadan kaldırılması'' kararını bozdu.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14 sanık hakkında verdiği zamanaşımı dolayısıyla ''kamu davasının ortadan kaldırılmasına'' ilişkin kararı, müdahil Emlak Bankası'nca temyiz edildi.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını oybirliği ile bozdu.
Kararın gerekçesinde, iddianame ve müfettiş raporlarına göre, dönemin Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan, Genel Müdür Yardımcısı Zafer Yalçın Sayın, Portföy Yönetimi Başkanı Ünal Özüak, Planlama Grubu Müdürü Necati Altıntaş ve yönetim kurulu üyeleri Osman Fethi Okyar, Ö. Mecdi Atamyıldız, Veli Öztürk ve Hülya Avni Kömürcü ile diğer sanıklar bir kısım yüklenici şirketlerin kurucusu ve yöneticisi olan Kemal Ayyıldız, Sabit Selim Edes, Stenhelmer Narthorst, Mario Del Fovero, Thomas Kimar Filhelm Sten ve Anthony Weatherill'in, ''birlikte hareket ederek'' Anatepe Projesi kapsamında banka aleyhine ''hileli ve dengesiz'' sözleşmeler yaptıklarının iddia edildiği anımsatıldı.

''ESKO GRUBUNA USULSÜZ PARA AKTARILDI''

Esko grubuna dahil Eksan ve Konut Yapım A.Ş'nin 16.9.1987 tarihli sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinin bir bölümünün 17.6. 1989 ve 8.12.1989 günlü sözleşmelerle salt bankaca verilen avansı işi yapmadan almak için yapay olarak kurulan ve Esko Grubu ile bağı bulunan paravan Mang Propertij Limited Şirketi'ne verildiğinin iddia edildiği gerekçede, sözleşmede bankanın hareket serbestisini ortadan kaldıran hükümlere yer verildiği, ağır ve karşı tarafla orantısız tazminat yükümlülüğüne sokulduğu kaydedildi.
Kararda, belirlenen inşaat metrekare birim fiyatlarının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca tespit edilen fiyatların iki katı olduğu ve bu yolla Esko Grubu'na usulsüz olarak para aktarıldığının da iddialar arasında aldığı vurgulandı.
Emlak Bankası'nın bir iktisadi devlet teşekkülü olduğu belirtilen gerekçede, Emlak Bankası A.Ş'nin üst düzey yöneticisi olan sanıkların, bankanın para ve malları üzerinde muhafaza, denetim ve sorumluluklarının bulunduğu ve bunlara karşı işledikleri suçlardan dolayı devlet memurları gibi cezalandırılacakları anımsatıldı.
Sanıkların, eylemlerinin sabit olması halinde ''hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal'' değil, ''zimmet'' veya ''nitelikli zimmet'' suçunun oluşacağı belirtilen gerekçede, Sayıştay emekli denetçileri ve banka kredileri konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak; sözleşmelerin kanunlara, kararnamelere, dahili mevzuata, genel kabul görmüş kredilendirme ilkelerine ve bankacılık teamüllerine uygun olup olmadığının araştırılması gerektiğine işaret edildi.

''MENFAAT KİME SAĞLANMIŞ''

Kararda, şöyle devam edildi:
''Bankanın benzer işlerde yaptığı diğer sözleşmelerden farklarının bulunup bulunmadığı, düzenleme ve uygulama sırasında bankanın zararına neden olan işlemlerin neler olduğu, kasıtlarını belirlemek bakımından sanıkların menfaat sağlama sürecinde konumları, görevleri, hangi ölçüde etkili oldukları, zararın miktarı, menfaatin kime sağlandığı ve biçimi, teminatların zararı karşılama düzeyi ve güvenirliği hususlarında ayrıntılı mütalaa alındıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, oluşu yeterince yansıtmayan iddia ve savunmayı değerlendirmeyen yetersiz bilirkişi raporuyla yetinilerek eylemlerin emniyeti suiistimal suçunu oluşturduğu ve dava zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.''

ZAMANAŞIMI SORUNU ORTADAN KALKABİLİR

Yargıtay'ın bozma gerekçesinde, bazı sanıkların usulüne uygun olarak mahkemede sorgulanmadıklarını da belirtildi.
Yargıtay'ın bozma kararı gereği yeniden bilirkişi incelemesi sonucunda suç vasfı ''zimmet'' olarak belirlenirse, zamanaşımı sorunu ortadan kalkacak. Yerel mahkemenin suç vasfı olarak belirlediği ''emniyeti suiistimalde'' zamanaşımı 7.5 yıl iken, Yargıtay'ın dikkate alınmasını istediği suç vasfı olan ''zimmet''te ise 15 yıl.
Bu durumda, dosyanın zamanaşımından ortadan kaldırılması mümkün olmayacak.