Evde Triatlon

İnce bağırsağın glüten içeren buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi gıdalara duyarlı olmasıyla gelişen Çölyak ile Türkiye’de yaklaşık 750 bin kişi mücadele ediyor. O kişilerden biri de uzun mesafe koşucusu, uzman antrenör ve profesyonel sporcu Neval Gördük. Gördük, hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak için karantina nedeniyle 3 doğa spor branşını barındıran triatlonu evinde uyguladı. Triatlon gereği olarak Gördük’ün önce 750 metre yüzmesi gerekiyordu.

Evinde havuz olmadığı için kolundaki akıllı saati kullanan Gördük, havuz antrenmanlarında kullandıkları direnç lastiğiyle kulaç attı. Her 50 metre 30 kulaç olarak hesaplanırken, 15 kere 50 metreyi 15 dakika 56 saniye de tamamlayan Gördük, mola vermeden 20 kilometre bisiklete bindi. Doğada triatlon yaparken sürdüğü bisikletin arka tekerliğini çıkartarak zincirini trainer denilen alete bağlayan Gördük, Zwift adlı uygulama ile herkese açık sürüş yaparak 41 dakika 32 saniye pedal çevirdi. Ardından da odadan odaya koşarak 5 kilometrelik koşu etabını 41 dakikada bitirdi. Toplam 1 saat 35 dakikada triatlonu tamamlayan uzman spor eğitmeni teknolojinin yardımıyla her yaptığını kayıt altına aldı ve sosyal medya hesaplarından takipçileriyle paylaştı. Neval Gördük’ün evde triatlon denemesini yaklaşık 2000 kişi canlı izledi.

 ‘Evde daha uzun sürdü’

7 yaşında başladığı spor hayatını jimnastik, ultra maraton, dağ maratonu, uzun mesafe koşu ve macera yarışı gibi pek çok alanda ulusal ve uluslararası başarılarla süsleyen Neval Gördük, “2013 Triatlon Türkiye Şampiyonu olduğum süreden 15-20 dakika daha uzun sürdü. Doğada olsaydım daha erken bitirirdim. Evimde triatlon yaparken çölyaklıların neler başarabileceğini de göstermek istedim” dedi.

Yaşam tarzı değişikliğiyle ‘inme’ yüzde 90 önlenebilir


Kovid-19 salgını sırasında bildirilen raporlar, hastalığın sadece solunum yollarını değil, nörolojik sistemleri de etkilediğini ortaya koydu. Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk ve Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü dolayısıyla inmenin nedeni ve korunma yöntemleriyle ilgili önemli bilgiler paylaştı. İnmenin hipertansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam sonucu oluşabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi: “İnme geçirmemiş bireylerde değiştirilebilir inme risk faktörlerinin yaşam tarzı değişikliği ve gerekli durumlarda tedavisi ile inmelerin yüzde 90’ının önleneceği bildirilmektedir. İskemik inme geçiren bir hastada ciddi olarak risk faktörleri azaltıldığı takdirde inme riski yüzde 80 azaltılabilir. Akdeniz diyeti dediğimiz zeytinyağı ve sebzeden zengin diyetle inme riski yüzde 44 azaltılabilir. Daha önce sigara içen bir kişi sigarayı bırakırsa inme riski yüzde 36 azalırken, egzersiz inme riskini yüzde 28 oranında azaltmaktadır.”

Toplumun risk faktörlerini azaltacak yaşam tarzı değişiklikleri konusunda aydınlatılmaları ve bu konuda toplumun bütün organlarının uygun ortamı hazırlaması ve sürdürmesinin ilaç tedavileri kadar etkili olduğunun kanıtlandığını ifade eden Prof. Dr. Özdemir ise şunları tavsiye etti: “Okullardan başlamak üzere sebze ve meyveyi yeterince içeren (günde beş porsiyon), yağ ve tuz kullanımının sınırlı olduğu doğru beslenme alışkanlıklarının edindirilmesi. Sigara ve alkol kullanımının önlenmesine yönelik bilgilendirme ve gerekirse tedavi desteği. Fiziksel aktiviteyi artıracak aktiviteler. Hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıklarının düzenli kontrolü ve uygun tedavisi.”