Fırıncı düşürdü polisler dövdü

Eskişehir’de, 2 Haziran 2013’te yapılan Gezi eylemleri sırasında üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldürmekten yargılanan sanıklar, olayın tanığı tarafından teşhis edildi. Üniversite öğrencisi tanık Semih Berkay Yapıcı, fırıncının çelme takarak düşürdüğü Korkmaz’ın polis ve sivillerce nasıl dövüldüğünü anlatırken anne Emel Korkmaz, sanıklara bakarak dakikalarca ağladı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu Muhammet Vatanseven, fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz sanık polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve avukatları katıldı.

Ailelerin dayanışması
Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel, baba Şahap, ağabey Gürkan Korkmaz duruşma salonuna ellerinde oğullarının fotoğraflarıyla izleyiciler tarafından alkışlanarak girdi. Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, ve Ahmet Atakan’ın kardeşi Zafer Atakan davaya müdahil olmak istedi. Korkmaz’ın avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz, 7 aylık oğlu Ali Yusuf’u kucağına alarak, “Oğlum amcasının adaşı ve onun bayrağını taşıyacak kişidir. Katılma talebimiz var” dedi. Mahkeme heyeti bütün talepleri reddetti.
Duruşmada tanık Semih Berkay Yapıcı’nın ifadesini Ali İsmail’in annesi Emel, babası Şahap, kız kardeşleri Melike Çakırkaya ve Aylin Taktuk’la ağabeyi Gürkan Korkmaz gözyaşları içinde dinledi. Korkmaz’a fırıncı İsmail Koyuncu’nun çelme taktığını ve düşürdüğünü anlatan tanık Yapıcı, şöyle devam etti:
“Ali İsmail sokağa girdiğinde Hüseyin ve gaz maskeli polisler tarafından yakalamaya çalıştı ama Doğukan Bilir’i darp ettiler. Ardından Ali İsmail’in bana doğru koştuğunu gördüm. Kapının ardına saklandım ve izledim. Ali İsmail koşarken bizzat fırıncı esnafı tarafından yakalandı. Fırıncı tarafından çelme takıldı ve Ali İsmail dengesini kaybedip düştü.
Düştükten sonra orada bulunan herkes tarafından darp edildi. Polis memuru Mevlüt Saldoğan tarafından dövüldüğünü gördüm. Tekmelerle darp edildi. Yüzünü korumaya çalışması fayda etmedi. Kafasını taşa vurdu ve bilincini orda kaybetti. Ali İsmail’in yüzünü hafızama kazıdım. Kendine geldiğinde Saldoğan tarafından yeniden darp edildiğini gördüm.”

‘Başımıza iş açacaksın’
“Ali İsmail’in orda Mevlüt Saldoğan tarafından kafasına tekmeyle sert darbeler vurduğunu gördüm. Ali İsmail ani bir atakla kaçtı. Sokağın ucuna gittiğinde ise pusuya yatan Hüseyin isimli polis ve gaz maskeli diğer polis tarafından tekrar darp edildi, copla bacaklarına vuruldu. Ali İsmail üçüncü kez darp edilişinde sokağın soluna dönüp gözden kayboldu. Çevik Kuvvetin sokağa girip yanılmıyorsam Serkan Kavak’a ’Başımıza iş açacaksın sakin ol’ dediklerini duydum.”
Tanık Yapıcı, fotoğraflardan sanıkların hepsini tek tek teşhis etti. Tutuksuz sanık polis memuru Şaban Gökpınar, Yapıcı’nın ifadesine “Gezi olaylarına katılan birinin tanıklığına ne kadar itibar edilebilir” diye itiraz edince salondakiler tepki gösterdi.

‘Kafasına tekme attı’
Olayları evlerinin camından izleyen Fatih ve Sefa Kırbaş kardeşler ifadelerinde, ellerinde cop, telsiz ve gaz maskesi olan 10 kişilik grubun fırının önünde birkaç kişiyi dövdüğünü, sanık fırıncı İsmail Koyuncu’nun araya girerek “Yapmayın onlar eylemci değil masum vatandaş” dediğini anlattı. Kırbaş, “Yerden yatan kişinin küfür etmesine sinirlenen bir kişi gelerek kafasına tekmeyle vurdu” dedi. Kırbaş, fırıncı Koyuncu’yu teşhis etti. Kardeşi de fırıncı ile ona yardım eden Harlar’ı teşhis etti. 14 saat süren ve 12 tanığın dinlendiği duruşma 14 Temmuz’a ertelendi. Duruşmada tüm tutuklu sanıkların tutuklu hallerinin devamına diğer sanıkların tutuklanma talepleri ise mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Oğluma vahşice saldırmışlar
Oğlu Ali İsmail’in fotoğrafını göğsünde taşıyan anne Emel Korkmaz, duruşma salonu girişinde yaptığı açıklamada oğlunun hesabını sormaya geldiğini söyledi.
Tanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından söz verilen Emel Korkmaz, “Dün anneler günüydü. Oğlumu katledenler babadır. Anneleri hayattaysa onları nasıl andılar. Çocukları eğer varsa görüşmeye geldiklerinde ‘Baba sen neden burdasın’ diye sorduklarında ne cevap verdiklerini merak ediyorum. Çocuğumu katledenlerle aynı havayı soluyorum. Salondaki herkese soruyorum hangi anne bunlara katlanır” dedi.
Baba Şahap Korkmaz ise, “Geçen duruşmada bu, bu oğlumu vurdu demedim. Görüntülere bakamamıştım. Kendimi zorladım ve görüntülere baktım. Hepsi vahşice saldırıyorlar küçücük çocuğa. O, elinde ne bir taş ne bir cisim hiçbir tarafa verilmeden masum çocuğa böyle saldırılır mı? Adalete sığınıyorum” diye konuştu.

‘Korkmaz doktora düştüğünü söyledi’
Duruşmada Ali İsmail Korkmaz’ın arkadaşları da tanık olarak dinlendi. Tanık Turhan Güler, “Ali İsmail bana ’polis ve siviller dövdü. Başıma cop ve tekmeyle vurdular’ dedi.Hastanede adli vaka olduğu için ifade verdikten sonra muayene edilebileceğini söylediler” dedi.
Okan Korkmaz ise Ali İsmail’in sınav haftası olduğu için olayı büyütmek istemediğini belirterek, “Bu nedenle doktora merdivenden düştüğünü söyledi. Doktor hafıza kaybının darbeye bağlı geçici olduğunu, sınavlara kadar bir şeyinin kalmayacağını söyledi” diye konuştu.

900 polis 4 TOMA davayı korudu
- Dava için Kayseri Adalet Sarayı’na çeşitli parti ve örgütlerden oluşan yaklaşık 3 bin kişi geldi.
- Biri polis memuru olmak üzere 5 tutuklu, tutuksuz 3 polisin aralarında bulunduğu 8 sanığın yargılandığı duruşma bu dava için dönüştürülen 250 kişilik konferans salonunda görüldü. Salon tamamen dolarken, bazı avukatlar duruşmayı ayakta takip etti.
- Adalet Sarayı ve çevresinde 05.00’ten itibaren polis geniş güvenlik önlemi aldı. Adliye çevresinde cadde ve sokaklar taşıt ve yaya trafiğine kapatıldı. Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, çevre illerden gelenlerle birlikte bin 900 polis, 4 TOMA ve 1 helikopterin görev yaptığını söyledi.
- CHP MYK üyeleri Veli Ağababa, Candan Yüceer, milletvekilleri Hüseyin Aygün, Sezgin Tanrıkulu, Müslim Sarı, Musa Çam, Muharrem Işık, İlhan Cihaner, Gökhan Günaydın, Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç da duruşma başladıktan sonra salona girdi.
- Duruşma için Adalet Sarayı önünde oluşturulan alana gelen gruplar, zaman zaman müzikler eşliğinde halaylar çekerken, bazı eylemciler maç yaptı. Polis barikatları kale direği olarak kullanıldı
- Adliye çevresindeki takviye Çevik Kuvvet polislerinden birinin biber gazı tankının üzerine bıraktığı maden suyu şişesi objektife takıldı.