Gündem ‘Görme Yılı’nda gözlerimiz bozuldu

‘Görme Yılı’nda gözlerimiz bozuldu

03.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘Dünya Görme Yılı’ olarak ilan ettiği 2020’de pandeminin ilk 3 ayında göz muayeneleri yüzde 80, katarakt ameliyatları ise yüzde 95 azaldı. Yapılamayan muayeneler, ameliyatlar ve yoğun ekran kullanımı gözlerimizi bozdu

‘Görme Yılı’nda  gözlerimiz bozuldu

Dünyada sağlıkla ilgili büyük sıkıntıların yaşandığı 2020 yılında pandemi gözlerimize de iyi gelmedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün, “Dünya Görme Yılı” ilan ettiği 2020 yılında pandeminin etkisiyle göz hastalığı olan ileri yaşta olan hastalar, daha fazla risk taşıdıkları için kontrollere gidemedi. Yeni şikayetleri olanlar ise enfeksiyon bulaşma riski nedeniyle hastaneye başvurmaktan, doktora görünmekten kaçındı. Kısıtlamaların da etkisiyle hastane ve doktor başvuruları azalırken, hayati ve acil durumlar dışında müdahale ve tedaviler ertelenmek zorunda kalındı. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüban Atilla, göz sağlığı açısından zor bir yılı geride bıraktığımızı vurguladı. Prof. Atilla’nın paylaştığı verilere göre; 2019 yılıyla karşılaştırıldığında 2020’de pandeminin ilk 3 ayında (mart-nisan-mayıs) oftalmoloji alanındaki muayenelerde yüzde 80’lik azalma oluştu. Böylece tüm uzmanlık branşları içinde en fazla azalmanın olduğu uzmanlık dalı maalesef oftalmoloji oldu.

Ameliyatlar durdu

Sokağa çıkma yasağı olduğu dönemlerde rutin göz muayenesinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirten Prof. Atilla, geçen yılın haziran ayından bu yana başvuruların yavaş yavaş arttığına dikkat çekerek, şunları dedi:

“Göz hastalıkları içerisinde en çok yapılan ameliyat olan katarakt cerrahisinde de yüzde 95’lik azalma meydana geldi. Acil hasta başvuruları da yaklaşık yüzde 40-50 oranında azalmış olsa da yine de göz sağlığına yönelik acil hasta başvurusu, tüm hasta başvurularının yarısını meydana getirdi. Ancak acil başvuruların nedenlerinde farklılıklar oluştu. Daha önce en sık acil başvuru nedenleri travma, konjonktivit ve blefarit (göz kapağı iltihabı) iken pandemi döneminde travma, keratit (kornea iltihabı) ve üveit ön plana çıktı. Maske, mesafe ve hijyen önlemleri, çoğunlukla bulaşıcı olan konjonktivitin azalmasında etken oldu. Keratit başvurusunun artmasını ise kullanılan dezenfektanlar ve maskeler ile ilişkili olarak değerlendirilebilir.”

Dijital göz yorgunluğu

Prof. Hüban Atilla, “dijital göz yorgunluğu”na da dikkat çekerek, bu yorgunluktan özellikle gençlerin etkilendiğini söyledi: “Gençler ve öğrencilerde dijital cihaz kullanımı günlük ortalama 5 saat artış göstererek 8-8.5 saate kadar çıktı. Bu süre erişkinlerde de arttı. Sarı nokta hastalığına sahip ileri yaştaki hastalar takiplerini yaptırmamış ve görme problemleri artış göstermiştir. Diyabet hastalarında, gözlerde diyabete bağlı kanamalar fazla ortaya çıkmıştır.”