Gündem Hastanede 13 bebeğin ölümünde son nokta

Hastanede 13 bebeğin ölümünde son nokta

25.06.2009 - 15:07 | Son Güncellenme:

Doktorlara soruşturma yok, taşeron şirkete soruşturma istendi

Hastanede 13 bebeğin ölümünde son nokta

İZMİR'de geçen Eylül'de 23 saat içinde 13 prematüre bebeğin hayatını kaybettiği Tepecik Eğitim ve araştırma Hastanesi'nde ölümlerin nedeni belli oldu, ama üzerinden aylar geçmesine karşın sorumlu ya da sorumluları bulunamadı. Kamu görevlileri hakkında soruşturma izni çıkmayan bebek ölümlerinde, mama hazırlama işini yapan taşeron şirket elemanlarında kusur olduğu ve haklarında soruşturma açılmasının istendiği bildirildi.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 20 Eylül 2008 gecesinden 21 Eylül 2008 öğle saatlerine kadar 13 bebek art arda yaşamını kaybetti. Ani bebek ölümleri büyük üzüntü yaratırken, evlatlarını kaybeden aileler sorumluların bulunup cezalandırılmasını istedi. Nitekim hemen incelemeler başlatıldı, bebeklerin neden öldüğü, ölümlerinden kimlerin sorumlu olduğu araştırılmaya başlandı. Olaya hem Savcılık hem de Sağlık Bakanlığı el koydu. İzmir'e bilirkişiler, müfettişler gönderildi. 4 profesör bebeklerin mamalarda rastlanan ‘entrobakter kloase enfeksiyonu’nından öldüğünü rapor etti. Gözler yenidoğan yoğun bakım biriminde çalışan doktorlara, hemşire ve personele döndü.
Sağlık çalışanları zan altında kalırken, Savcılık ailelerin başvurusu üzerine bebek ölümlerinde ihmali olabilecek kişiler hakkında Konak Kaymakamlığı'ndan soruşturma izni verilip verilemeyeceği konusunda ön inceleme istedi. Kaymakamlık 39 kişi için yapılan ön inceleme sonucunda 4 doktor dışındakiler hakkında soruşturma izni verdi. Ancak 7 doktor ve 20 hemşire olayla uzaktan yakından ilgileri olmadığını, olayı duyduklarında meslektaşlarına yardıma koştuklarını bildirip Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz etti. Bu itirazın yanısıra bebeklerini kaybeden ailelerin de soruşturma izni verilmeyen 4 hekimle ilgili itirazda bulundu. İki tarafın da itirazlarını haklı bulan Bölge İdare Mahkemesi Konak Kaymakamlığı'ndan yargılanmasına izin verilen kişilerle ilgili yeni bir ön inceleme raporu hazırlanmasını istedi. Kaymakamlık bu gelişmelerin ardından Sağlık Bakanlığı'ndan müfettiş istedi. Müfettişler, incelemeleri sonucunda hiçbir sağlık personeli hakkında soruşturma yapılmaması yönünde rapor verdi. Kaymakamlık da bu rapora uydu ve personel hakkında soruşturma izni verilmediğini Savcılığa bildirdi. Eğer Savcılık bu kararlara itiraz etmezse bebek ölümleri nedeniyle sağlık personeline yargı yolu kapanacak.
Öte yandan bu gelişmelerden haberdar olan acılı aileler “olay kapatılıyor” diye tepki gösterip yasal yollardan haklarını arayacaklarını bildirirken, SES İzmir Şube Başkanı Dr. Ergun Demir, olayın sorumlusunun taşeron şirket olduğunu öne sürdü. Dr. Demir yaptığı yazılı açıklamada, bebek ölümlerinin sorumlusu olmadığına ilişkin bilgilerin kamuoyuna eksik yansıtıldığını söyledi. Demir, “Ön inceleme raporu, bilim kurulu ve müfettiş raporuna göre ölümlerin sorumlusu bellidir. Sorumlu sağlıkta taşeronlaştırma ve uygulanan sağlık sistemidir” dedi. 13 bebeğin ölümünden bu uygulamayı başlatan ve sürdüren tüm yetkililerin de doğrudan sorumlu olduğunu öne süren Dr. Demir yaptığı yazılı açıklamada ön inceleme raporunda sorumlu olarak taşeron firmanın yer aldığına dikkat çekti, şunları söyledi:
“Ön inceleme raporunda; Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesinde 20-21 Eylül 2008 tarihlerinde görevli kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesine, ancak Bilim Kurulu Raporunda olayın, Campanuınder Cihazı hafızasındaki kayıtların incelenmesi ve Sepsis Bulguları gelişen bebek isimleri ile eşleştirilmesi neticesinde TPN Solüsyonlarının hazırlık aşamasında bir anlık bulaşısından (muhtemelen NaCI Solüsyonun) kaynaklandığı belirtildiğinden Makro Limited Şirketi hemşiresi ve firma hakkında 4483 sayılı yasa çerçevesinde olayın maddi ve manevi kusurun gerçekleştiği kanaatine varıldığından soruşturma izni verilmesine karar verilmiştir. Rapordan anlaşıldığı gibi, TPN Solüsyon hazırlanması taşeron bir şirkete devredilmiştir. Bu taşeron şirkete hazırlatılan sıvı beslenme ünitesinden üreyen bir bakteri nedeni ile bebekler kaybedilmiştir. Sağlık Bakanlığı düşük gider peşinde, taşeron şirkette kar peşinde koşarken bebeklerin yaşamı hiçe sayılmıştı. Gerçek sorumluların kendi sorumluluklarını başkalarının sırtına yüklemesi kabul edilemez. Sağlıkta yaşanan tüm olumsuz uygulamalara rağmen görevlerinin yapan, özveri ile çalışan yeni doğan yoğun bakım ünitesinde çalışan başta, öğretim üyeleri olmak üzere tüm sağlık çalışanlarını, raporla kusursuz olduklarını belli olduğu halde suçlu gösterilmeye çalışılmaktadır. Acılı insanların adalet beklemesi doğrudur. Ancak; yetkililer rapordaki bu gerçeği açıklamalıdırlar. Sorumlulukları olanlar hesap vermelidirler.”