Gündem ‘Her filmden önce kendimden korkarım’

‘Her filmden önce kendimden korkarım’

05.05.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Özgün sinema diliyle tanınan yönetmen Claire Denis, başrolüne Robert Pattinson’ı yerleştirdiği yeni bilim kurgusu “High Life”ı Milliyet Sanat dergisinin bu ayki sayısına anlattı

‘Her filmden önce kendimden korkarım’

Claire Denis, her filminde şaşırtan ancak filmleri ister bilim kurgu ister romantik komedi olsun, insan doğası hakkında özgün bir sinema diliyle değerini hiç yitirmeyen sinemacılardan. Denis’in yeni sürprizi, başrolüne popüler aktör Robert Pattinson’ı yerleştirdiği bir bilim kurgu. Bu ay gösterime giren “High Life”ta Robert Pattinson’ın karakterini bir uzay gemisinde bir bebekle yalnız durumda görüyoruz. Sinema diliyle bilim kurgu türüne bir halka ekleyen Claire Denis ile “High Life”ı konuştuk.

Haberin Devamı

- Her filminizde yeni bir alan deniyorsunuz. “High Life”ın zorluğu neydi?

Açıkçası beni en çok korkutan stüdyoda çekmekti. Bu daha önce yapmadığım bir şeydi. Sonunda çok da hoşuma gitti ama başta çekiniyordum. Benim için yenilik buydu ama sonunda çok işimize yaradı. Küçük bir ekiple ve oyuncularla sürekli bir aradaydık. Çekim takvimim çok sıkışıktı. Enerjik olmak gerekiyordu. Yeni bir filme başlarken korku duyarım genelde. Ama bu korku denemediğim bir şeyi denemekten ziyade kendimden kaynaklanır. “Ya bu kez işlemezse” gibi bir korku. Ne uzakta çekmekten ne yeni bir şey denemekten kaynaklanır. Tamamen içimden çıkan, çok kişisel bir korkudan söz ediyorum. Açıkçası kendimden korkarım. Bir şeyleri kaçırırsam diye ürkerim.

Haberin Devamı

- Bunu nasıl yenersiniz peki?

Çekimin ilk günü yenmek zorundasınız. Ne yapabilirsiniz ki... Kaçıp gidecek haliniz yok. İnsanlar size güveniyor. Güven bir hapishaneye dönüşür ve çekime başlarsınız.

- Filmi yaparken aklınızda hangi bilim kurgu filmleri vardı?

“High Life” neyse o vardı aklımda. İzlediğiniz film vardı. Hiç kendi kendime ne tür bilim kurgu olsun diye düşünmedim.

‘Her filmden önce kendimden korkarım’

- Stanley Kubrick, Andrei Tarkovski gibi isimler aklınıza geldi mi?

Açıkçası “High Life” gibi bir film çekiyorsanız, aklınızda ne kadar az şey olursa o kadar iyi. Kubrick’i düşünmemek daha iyi. Bir film için ilham aynı türden filmlerden gelmeyebilir. Bir aktörden ilham almak da en az bir yönetmenden ilham almak kadar önemlidir.

‘Her filmden önce kendimden korkarım’
- Aktörlerden ilham almaktan bahsetmişken bir yerde Robert Pattinson’dan tam emin olamadığınızı okudum.

Tam emin olamamaktan ziyade Pattinson filmde rol almak istediğinden bahsettiğinde, onun rol için çok genç olduğunu düşündüm. Yazdığımız karakter 40’lı yaşlarında hayatından bezmiş, umudunu kaybetmiş bir tipti. O yüzden Robert’ın olmayacağını düşündüm ama beni tersine çok kolay ikna etti.

‘Alacakaranlık’ta oyunculuklar harikaydı’

- Tahmin edileceğinin tersine Robert Pattinson’ın ünlendiği “Twilight / Alacakaranlık” serisinin hayranısınız.

Evet, bayılıyorum. Bence “Alacakaranlık” serisindeki oyunculuklar bir harika. Pattinson’ı sadece burada değil, David Cronenberg filmlerindeki rollerinde ve “Good Time”da da izlemiş ve oyunculuğunu beğenmiştim. Dediğim gibi tek derdim yaşıylaydı. Elbette, “Alacakaranlık”tan beri çok değişti, o seride çocuk. Onunla yeniden çalışmayı planlarım.