İklim değişiminde güvenlik kaygısı!
09.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Dışişleri’nden TBMM’ye sunulan “iklim” raporunda, iklim değişikliğinin dünya ekonomisine etkilerinin yanı sıra “güvenlik kaygılarını artırdığı”, “askeri kabiliyetleri etkilediği”ne dikkat çekildi.
ÖNDER YILMAZ Ankara - Dünya, neredeyse her ülkeyi vuran sel ve yangın felaketleriyle birlikte “iklim değişikliğine” odaklanırken, Dışişleri Bakanlığı hazırladığı raporda, iklim değişikliğinin güvenlik, su, göç ve insan haklarına etkisinin son dönemde uluslararası platformlarda ilk gündem maddesi olduğuna dikkat çekti. Dışişleri Bakanlığı, TBMM İklim Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda, BM, NATO, OECD, G7, AB, AP, AGİT, AİB, G20 ve UNESCO gibi uluslararası birlik ve kuruluşların gündeminin ilk sırasında, artık iklim değişikliğinin güvenlik, su, göç ve insan haklarına etkisi olduğuna vurgu yapıldı.
Uluslararası İklim Eylem Programı(IPAC) kapsamında “Yıllık iklim eylem gözlem raporu”, “göstergeler paneli”, “ülkelerin şartlarına göre özel poitika oluşturma” ve “deneyimlerin paylaşılması için interaktif platform kurulması” şeklinde dört çalışma yapılacağına değinilen raporda, böylece ülkelerin yıllık iklim eylem/gözlem raporlarını paylaşacağı ifade edildi.
Çatışmaları körüklüyor
“2021 yılının iklim eylemi konusunda önemli bir yıl olması sebebiyle uluslararası ve bölgesel kuruluşların iklim değişikliği konusunda daha iddialı ve ön alıcı bir yaklaşım sergileme eğiliminde” olduğu değerlendirmesinin yapıldığı raporda, NATO’nun da öncü rol almak istediği anlatıldı.
İklim değişikliğinin ekonomiye etkisi ve iklim değişikliği ile mücadelenin finansman koşullarına dikkat çekilen raporda, dünya ülkelerinin tespitleri “Bilhassa iklim değişikliğine en savunmasız ülkeler başta olmak üzere tüm ülkelerin iklim değişikliğine uyum ve dirençliliğinin artırılması, iklim eylemi ve yeşil dönüşüm için şehirlerin, yerel toplulukların, hükümet dışı aktörlerin, özel sektörün sürece dahil olması, iklim değişikliğinin güvenlik kaygılarını artırdığı, askeri kabiliyetleri etkilediği, bölgesel rekabet, istikrar ve çatışmaları körüklediği” şeklinde anlatıldı.
Raporda başlatılan yeşil dönüşümün ve dekarbonizasyonun yüksek kalitelli iş imkanları yaratabileceği, bu kapsamda iklim eylemine yönelik politikalarına ağırlık veren ülkelerin önümüzdeki dönemde istihdam ve ekonomik refah konusunda kaydadeğer kazançlar elde edeceği fırsatına da dikkat çekildi.
