Gündem İlk duruşmada kaçmak istedi!

İlk duruşmada kaçmak istedi!

12.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sanık Alparslan Arslan hakkındaki davanın ilk duruşmasında olay çıkardı. Arslan, cuma ve ikindi namazları için okunan ezanların ardından, sanık sandalyesini çevreleyen parmaklıklardan atlayarak kaçmaya çalıştı

İlk duruşmada kaçmak istedi

DANIŞTAY'A SALDIRAN ARSLAN, HÂKİM ÖNÜNE ÇIKTI Saldırılarla ilgili davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Arslan, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Ayhan Timuroğlu ve Aykut Metin Şükre ile tutuksuz yargılanan Ayhan Parlak ve Arslan'ın "hocam" dediği 82 yaşındaki Salih Kurter katıldı. Duruşmanın başında susma hakkını kullanacağını söylemesine rağmen Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz'in sorularına ayrıntılı yanıtlar veren Arslan, şunları söyledi: "Bir gece hocamın evinden arabayla çıktık. Salih Hoca ama Kurter değil, Sultan Ağabey, Süleyman Esen ve ben vardık. Eczacıbaşı'na ait bir inşaatın yanından geçiyorduk. İnsanların buraya değil, inançlı olan Trabzonlu Cevahirler'in iş merkezine giderek onlara para kazandırabileceklerini söyledim. Bu sırada birisi 'Polat' dedi, ama kim dedi bilmiyorum. Aklıma inşaata iki roket atılması geldi. Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi meselelerini kafamda kurmuştum. Şiddete meyilli bir yapım var. Mehmet Ali Birand'ı öldürecektim. Mehmet Ali Erbil'i de. Ondan da nefret ediyorum." Danıştay 2. Daire ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davaya bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, saldırıları düzenleyen avukat Alparslan Arslan'ın akıl sağlığının, olay tarihinde ve sonrasında yerinde olup olmadığının saptanması için Ankara Numune Hastanesi'ne sevk edilmesine karar verdi. Duruşma süresince dengesiz bir tablo çizen, namaz saatlerinde de kaçma girişiminde bulunan Arslan'ın ailesi kararı sevinçle karşıladı. Karikatürist Turhan Selçuk'un türbanlı domuz çizmesi üzerine saldırı planladığı Cumhuriyet gazetesinin binasına gittiğinde, telefonuna anlam veremediği boş bir mesaj geldiğini anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Akşam Kurter de 'Dikkat etsinler, bomba atacaklar, yakalanmasın' dedi. Konuyu açtığım Yıldırım da, Hüseyin Velioğlu'ndan, Hizbullah gibi bir yapıdan söz etti. Osmanlı'ya karşı aşırı bir sempatim var. Esen'in eniştesi Özel Harp'te. Biz Esen'le BBP'ye de gider, derin devlet işlerini konuşurduk. Esen'in bulduğu üç bombayı 2 milyara aldım. Yıldırım'ın akrabalarından da 1.5 milyara Kalaşnikov aldım." Özel Harp'teki enişte Danıştay saldırısını ev arkadaşının yatağında fikir cimnastiği yaparak planladığını, iki hafta sonra Fethullah Gülen'in yeğeni olduğunu söylediği Türk Telekom'un eski avukatı Kemalettin Gülen'den, 2. Daire Başkanı Mustafa Birden'in ev adresini ve telefonlarını aldığını kaydeden Arslan, "Birden'in evini arayıp küfrettiğini, kendisine düşen bir şey varsa yapacağını söyledi. Vakit gazetesini de gösterdi" diye konuştu. Ezan okunduğunu duyması üzerine, "Cuma vakti. Namaz kılacağım" diyen Arslan, Karadeniz'den "Mahkemeye talimat veremezsin" yanıtını alınca, "Mahkeme namazdan önemli değil" dedi. Karadeniz'in "Burada cami yok. Biz de Müslümanız. Sen ulûlün (makam) emrine karşı mı geliyorsun? Ulûlün emrine itaat şart" sözleri üzerine Arslan, "Allah'a itaat etmeyen ulûlün emrine itaat de yok. Savunma yapmıyorum" diye konuştu. Arslan, birkaç saniye sonra sanık sıralarını çevreleyen parmaklıklardan atlayarak kaçmaya çalıştı. Jandarmanın müdahalesi üzerine duruşmaya ara verildi. Telefonlar Telekom'dan Arslan, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde yine ezan okunduğunu duyunca kaçmaya çalıştı. Bu sırada, Arslan'ın ailesinin oturduğu sıradan, "Arkandayız, seninle gurur duyuyoruz. Kaza yaparsın namazını" sesleri yükseldi.Arslan, Özbilgin ailesinin avukatı Avni Karabeyoğlu'nun "Türban kararı Milli Eğitim Müdürlüğü'nün temyizi üzerine verdi. Peki müdürlük de hedefte miydi?" sorusu üzerine müdürlükle bakanlığı karıştırarak, "Milli Eğitim Bakanlığı da sıradaydı" dedi. Silahların parasını "hırsızlıkla bulduğunu, çelişkili beyanları için "yalan söylediği"ni savunan Arslan, Süleyman Esen'e neden "liderim" dediği sorusuna da "Yüce Allah'ın isimlerinden biri de rahman. Ben Museviyim, İseviyim, Muhammediyim. Yaratılanı, Yaradan'dan dolayı sevmek lazım" yanıtını verdi.Kurter de sık sık görüştüğü Arslan için "arkadaşlarına 'bu aklını oynatmış' dedim." şeklinde ifade verdi. Mahkeme duruşmayı ertelerken, akıl sağlığının yerinde olmadığına karar verilirse, Arslan'ın alacağı cezanın önemli bir bölümü ya da tamamı silinebilecek. 'Milli Eğitim de hedefimdi' Baba İdris Arslan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Türk medyasının emperyalist güçlere hizmet ettiğini, Türk ve İslam düşmanları olduğunu, laiklik adı altında birçok Ermeni ve Rumun ülke değerlerine düşmanlık yaptığını" öne sürdü. "Herkes dikkatli olsun. Değerlere saygılı olmayana gereken ders verilir" diye konuşan Arslan, duruşmaya ara verildiğinde oğlunun tavrı konusunda, "Büyüğe itaat vardır ama nereye kadar. Büyük doğruyu yaparsa... Bunlar olmasa oğlum devlet idaresinde iyi yerlere gelebilirdi. Psikolojisini anlayın. Çoğunuza acıyorum" diye konuştu. Baba İdris Arslan: Gereken ders verilir NOTLAR Saldırıda hayatını kaybeden Danıştay 2. Daire üyesi M. Yücel Özbilgin'in avukat oğlu Gökhan Özbilgin, duruşmayı şikâyetçi sıralarında izledi. Özbilgin ile Arslan duruşma boyunca yüz yüze kaldı.Salonda Danıştay 7. Daire Başkanı Turgut Candaş başkanlığında Danıştay üyeleri, tetkik hâkim ve personelinden oluşan 15 kişilik heyet de yer aldı. Danıştay'ı Maliye Bakanlığı'nın iki avukatı temsil etti.Basın mensuplarına tepki gösteren Arslan'ın annesi Porsor Arslan, bazı foto muhabirlerinin makinesine vurdu. Sanıklardan Erhan Timuroğlu mesleğini bar işletmecisi, İrşi de barmen olarak açıkladı. Arslan ise "Hukukçuydum, ama şu an yok" dedi.Duruşmada sesi zor duyulan Arslan, önüne mikrofon konulması üzerine uzun süre güldü. Sakal bıraktığı ve çok zayıfladığı gözlenen Arslan, gülümsemesini duruşma süresince sürdürdü.Duruşmayı stajyer olduklarını söyleyen yüzbaşı rütbesinde üç askeri hâkim de izledi. Babasının katiliyle yüz yüze

Yazarlar