Gündem İnsanın yaratılışı kadar eski: Haset

İnsanın yaratılışı kadar eski: Haset

21.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Madem bende yok, başkasında da olmasın” anlayışı olarak özetleyebileceğimiz haset, insanlık tarihi kadar eskidir. İblis Hz. Adem’i, Kabil kardeşi Habil’i, firavun da Hz. Musa’yı çekememişti. Haset duygusundan kurtulabilmek için insan kendi kusurlarıyla meşgul olmalıdır

İnsanın yaratılışı kadar eski: Haset

Haset, aşırı bencilliğin bir sonucu olarak ortaya çıkan “madem ki bende yok başkasında da olmasın’ düşüncesidir. Hasedin tarihi, insanın yaratılışı kadar eskidir. İblis Hz. Adem’i, Kabil kardeşi Habil’i, Hz. Yusuf’u kardeşleri, Firavun Hz. Musa’yı çekememişti. Haset bazan gıpta ile karıştırılır. Allah Resulü “İki kimseye gıpta etmekte sakınca yoktur: Kendisine verilen serveti Allah yolunda infak eden kişi ve Allah’ın lütfettiği ilmi yaşayıp başkalarına da öğreten kimse” buyurmuştur. (Buhârî, İlim, 15).
Enes b. Mâlik anlatıyor: Bir gün Allah Resûlü ile beraber oturuyorduk. Buyurdular ki: “Şimdi, yanınıza cennetlik bir kişi gelecek”. Az sonra, sakalından abdest suyu damlayan Ensar’dan birisi çıkageldi. Ertesi gün, Allah Resûlü yine aynı cümleyi söyledi. Yine aynı kişi çıkageldi. Üçüncü gün, Hz. Peygamber aynı sözü tekrar etti ve yine aynı kimse geldi. Resûl-i Ekrem kalkınca, Abdullah b. Amr, o kişinin yanına giderek kendisini birkaç günlüğüne misafir etmesini istedi.

“3 gece misafir oldum”
Hadisenin devamını Abdullah b. Amr’dan dinleyelim: “Üç gece onun yanında misafir oldum. Geceleri kalkıp namaz kıldığını görmedim. Ancak, sabah namazına kadar her uyanışında yatağında sağa sola dönerken Allah’ı andığını ve tekbir getirdiğini işitiyordum. Bu zaman zarfında hayır ve iyilikten başka bir şey konuştuğunu duymadım. Üç günün sonunda onun yaptıklarını küçümser gibi oldum. Kendisine dedim ki: Resûl-i Ekrem üç kere: “Şimdi yanınıza cennetlik bir adam gelecek” dedi. Üçünde de sen çıkageldin. Neler yaptığını görmek ve senin gibi davranabilmek için yanında kalmak istedim. Fakat, çok fazla bir şey yaptığını da görmedim. Seni, Allah Resulü’nün’ söylediği dereceye ulaştıran nedir? O kişi cevaben ” Benim durumum sadece gördüğünden ibarettir” dedi. Ancak şunu da ilâve etmeliyim ki, ben hiçbir Müslüman’a karşı kalbimde kin beslemem. Allah’ın ihsan ettiği herhangi bir iyilikten dolayı da hiç kimseye asla haset etmem”. Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi: “İşte seni o dereceye ulaştıran bizim kolay kolay başaramadığımız bu özelliğindir” (İbn Hanbel, III, 166).
Haset ibadetin bereketini ve hayrını siler. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Haset, tıpkı ateşin odunu yiyip tükettiği gibi iyilikleri yer tüketir. (İbn Mâce, “Zühd”, 22).

İbadeti ihmal etmemeli
Arkadaşlarının başarı ve mutluluğundan sevinç duyabilen, dostlarının meşru kazançlar elde etmesinden memnun olan, bir tanıdığının mutlu bir aile hayatı olduğunu görünce “Ne güzel, Allah bunu herkese nasip etsin” diyebilen kişi haset duygusundan uzak demektir.
Haset duygusundan kurtulabilmek için insan kendi kusurlarıyla meşgul olmalı, herkese merhametle bakma alışkanlığını kazanabilmelidir. Ayrıca dua ve ibadeti de ihmal etmemelidir. Kur’an-ı Kerîm’de hasetçinin haset ettiği zamanki şerrinden Allah´a sığınmamız bizlere öğretilmiştir. Peygamber Efendimiz, yatağına gireceği sırada mübarek ellerini birleştirir, İhlâs, Felak ve Nâs surelerini okur, avuçlarına üfledikten sonra vücudunu sıvazlardı. Bunu üçer kez tekrarlardı.
(Buharî, “Fezâilü’l-Kur’an, 14).

Haberin Devamı

BİR HADİS
Bir Müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında gözleri ile baktığı her günah suyun son damlasıyla yüzünden çıkar gider. Ellerini yıkadığı zaman elleriyle işlediği her günah suyun son damlasıyla ellerinden çıkar gider. Ayaklarını yıkadığı zaman ayaklarının yürüyerek işlediği her günah suyun son damlasıyla birlikte çıkar gider. Sonunda o kişi günahlarından arınmış olur (Müslim, Tahâret, 32).

Bir ayet
“Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa Allah’a karşı gelmekten sakınanları yoldan çıkan arsızlar gibi mi tutacağız?” (Sâd, 38/28)

Hz. Peygamber’den dualar
“Allah’ım! Bana kendi sevgini ve senin yanında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini lutfet.” (Tirmizî, “Deavât”, 73)
“Allah’ım! Beni iyilik işledikleri zaman sevinen, kötülük yaptıkları zaman bağışlama dileyen kullarından eyle.”
(İbn Mâce, “Edeb”, 57)

Haberin Devamı

Hz. Muhammed’in dilinden oruç
Nice oruçlu vardır ki onun orucu sadece açlık (ve susuzluktur). Nice gece ibadete kalkan vardır ki onun bu kalkışı sadece uykusuzluktur (İbn Mâce, Sıyâm, 21).

Kur’an sözlüğü
Hatim ne demektir?

Kur’an-ı Kerim’i başından sonuna kadar yüzünden veya ezbere okuyarak bitirmeye hatim denir. Ezberleme amacı dışında Kur’an okumanın gayesi önce onu anlamak, sonra da anladığıyla amel etmektir. Hz. Peygamber, Kur’an okuyup ona uygun davrananların gıpta edilecek kimseler olduğunu, okunan Kur’an’ın her harfine karşılık on sevap verileceğini, okuyanlar için Kur’an’ın dünyada huzur kaynağı, ahirette de şefaatçi olacağını bildirmiştir. Hatim indirmenin belli bir zamanı ve süresi yoktur. Ancak Peygamber Efendimiz “Üç günden daha az bir zamanda Kur’an’ı hatmeden kişi ne okuduğunu anlamamıştır” buyurmuştur. Hatim tamamlandıktan sonra dua edilir. Hz. Peygamber “Kur’an’ı hatmeden kişinin kabul olunacak bir duası vardır” buyurmuştur.