14:45Kapalıçarşı'da tuvalet sırası bekleme yüzünden başlayan tartışma sonrası 3 kişinin tabancayla vurularak öldürüldüğü kavgaya ilişkin 7 sanığın yargılandığı davada, maktul yakınları ile polisler arasında arbede çıktı.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Kızmaz ve İsmet Doyranlı ile tutuksuz sanıklar Münir Karataş, Tekin Karataş, Hayrettin Can ve Can Çakmak katıldı. Davanın tutuksuz sanığı Ümit Karataş ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada ''müşteki'' sıfatıyla Mahram, Nedim ve Abdulbaki Karataş da hazır bulundu.
Duruşmada sorgusu yapılan Can Çakmak, olay günü yabancı uyruklu bir müşteriyle ilgilenirken 7-8 kişilik bir grubun kendilerine saldırdığını, ancak kavganın neden çıktığını bilmediğini söyledi.
Bu sırada ''yalan söylüyorsun'' diyerek sanığa müdahale eden ''müştekiler'', Mahkeme Heyeti Başkanı Neylan Feke tarafından uyarıldı.
Bunun üzerine kaçmaya başladığını, ancak acı hissettiği bacağına bakınca bıçakla yaralandığını gördüğünü belirten Çakmak, çarşı esnafından 2 kişinin yardımıyla bir polis aracına bindiğini ve hastaneye gittiğini söyledi.
TANIK İFADELERİ Duruşmada tanık olarak dinlenen olayın çıktığı tuvaletin temizlikçisi Hıdır
Aslan, olay günü tuvalete gelen Salih Karataş'ın, içerdekilerin çıkması için cama vurduğunu söyledi.
Bunun üzerine kabinden çıkan Ahmet Kızmaz'ın, ''Kapıyı çalmana gerek yok. İşi biten zaten çıkar'' dediğini anlatan Aslan, Salih Karataş'ın da ''Beyefendi rahatsız mı oldun?'' şeklinde konuştuğunu belirtti.
Karataş ve Kızmaz'ın, ''kartımı al dükkana gel'' diyerek birbirlerine kart uzattıklarını, daha sonra da bir anda kavga etmeye başladıklarını söyleyen Aslan, şöyle dedi:
''Biz onları ayırdık. Bu sırada İsmet Doyranlı geldi. Bize 'bırakın birbirlerini yesinler' dedi. Biz de bıraktık. Salih Karataş küfür etti. Yeniden kapıştılar ve ayrıldılar. Olaydan sonra Salih Karataş yanında birkaç kişiyle gelerek Ahmet Kızmaz'ın dükkanını sordu. Bilmediğimi söyledim.'' Tanık Ali Fuat Durmuş da, olay yerinin yakınındaki çay ocağında çalıştığını belirterek, olay günü İsmet Doyranlı'yı, Salih Karataş'a vururken gördüğünü söyledi.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
ADLİYE KORİDORUNDA ARBEDE Ölenlerin yakınlarından oluşan yaklaşık 40 kişilik grup, jandarmalar arasında duruşmaya getirilen tutuklu sanıklar Kızmaz ve Doyranlı'ya saldırmak istedi.
Mahkeme salonu çevresinde yoğun güvenlik önlemi alan polisler, olaya müdahale etti. Polisin dışarıya çıkarmak istediği grup ile polis memurları arasında arbede yaşandı. Grubun arasındaki bazı kişiler de, zor kullanarak yakınlarını sakinleştirmeye çalıştı.
Bu sırada müşteki avukatın uyarısı üzerine grup içinde bulunan tutuksuz sanıklar ve müştekiler, duruşma salonuna alındı.
Salona giren tutuksuz sanıklardan Münir Karataş, tekrar tutuklu sanıklara saldırmak istedi. Polis memurlarınca güçlükle yatıştırılan Karataş, yerine alındı.
Münir Karataş, duruşma çıkışında da ''Senin kanını içeceğim Ahmet Kızmaz'' diye bağırdı.
Tutuklu sanıklar, mahkeme salonunun bulunduğu koridor ile üst koridorda yoğun güvenlik önlemi alınıp, Karataş ailesi ve yakınları adliyeden uzaklaştırıldıktan sonra cezaevi aracına götürüldü.
İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fethi Tosun'un, 4 Kasım 2003 tarihinde meydana gelen ve İdris Karataş (40), Salih Karataş (25) ile Zekeriya Karataş'ın (14) ölümüyle sonuçlanan olaya ilişkin hazırladığı iddianamede, sanıklardan Ahmet Kızmaz'ın, ''ağır tahrik altında birden fazla kişiyi öldürmek'', ''ağır tahrik altında 3 kişiyi yaralamak'', ''ruhsatsız silah taşımak'' ve ''darp'' suçlarından dolayı 27 yıl ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Mağdur-sanık İsmet Doyranlı ile Can Çakmak'ın, ''ağır tahrik altında ölümle biten kavgaya karışmak'' suçundan 1 ile 4'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, yine mağdur-sanık konumundaki Ümit Karataş, Münir Karataş, Tekin Karataş ve Hayrettin Can'ın da ''ağır tahrik altında adam yaralamak'' suçundan 6 ay ile 1'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.