12.12.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
MÜJDE YAZICI
Cafer Nazlıbaş, 14 yaşında tanıştığı sazıyla -tabiri caizse- bütünleşmiş bir müzisyen. 1988, Eşkişehir doğumlu. Bağlama ustası abisi İlyas Nazlıbaş’tan aldığı enerjiyle müziğe başlamış. Onun aşkı abisininki gibi bağlama değil kemane. Çeşitli önemli müzisyenler ve Avrupa’nın birçok şehrinde Mercan Dede ile sahneye çıkan Nazlıbaş, yine Mercan Dede’nin yapımcısı olduğu albümü ‘Feryad-ı Kemane’yi yayınladı.
Albümün bir önemi var. Albüm, Borusan Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi’nin desteklediği OnEarth Records’un sosyal sorumluluk çerçevesinde yayımladığı ilk albüm... Her yıl müzik endüstrisinde yer almayı hak etmiş, genç yeteneklere bir albüm yapma fikriyle yola çıkan OnEarth Records etiketiyle çıkan albümün lansman konseri bu akşam saat 21.30’da Borusan Müzik Evi’nde...
Müzik endüstrisinin içinden birisiniz. Yıllardır ‘profeyonel sahnede’ müzik icra ediyorsunuz. Sizi albüm yapmaya iten ne oldu?
Beni albüm yapmaya iten sebeplerden en önemlileri; kendi tarzımı, kendi duygularımı daha özgür bir şekilde ifade edebilmek, Kemane sazını daha geniş kitlelere duyurmak ve daha önce icra edilmemiş ortamlarda ve müzik tarzlarında kemanenin yer almasını istiyor olmamdır.
Plak firmalarının sanatçılarını desteklemedikleri, albümlerin satmamasını bahane ettikleri bir endüstri içinde Onearth ile çalıştınız.
Onearth, sanatçısıyla sağlam bir bağ oluşturabilen, güven veren, sanata ve sanatçıya değer veren, sanatçıyı olması gereken yerlere getirmek için çaba sarf eden bir plak şirketi. Ne yazık ki günümüzde ticari kaygılarını bir kenara bırakıp, “önce sanatçı” diyebilen, vizyonu ve uluslararası hedefleri olan plak şirketlerine rastlamak kolay değil. Onearth bunlardan bir tanesi ve umarım hep birlikte hedeflediğimiz başarılara ulaşacağız.
Albümde çok sayıda müzisyen size eşlik etti. Bir de Mercan Dede Remix yer alıyor. Nasıl bir ‘müzik birliği’ oldu?
Albümümde birbirinden değerli, kendine has icra tarzları olan müzisyen dostlar eşlik ettiler. Bunların başında; Mercan Dede, Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tunçbilek ve Göksel Baktagir gibi sanatçılar yer alıyor. Bu birliktelik, müzikle uğraşan insanların ilk başta duygularıyla hareket ettiğinin ve hak ettiklerine inandıkları insanların yanında maddiyat gözetmeden olabildiklerinin bir göstergesidir.
Bu yıl Neşet Ertaş Bağlama Ödülleri’nde Yılın En iyi İcracısı Ödülü’nü kazandınız. Bu ödül sizin için ne ifade ediyor?
Böyle bir ödüle layık görülmek büyük bir mutluluk. Daha da önemlisi; “Yılın En İyi İcracısı Ödülü”nü bir Kemane sanatçısının almış olması, Kemane sazının hak ettiği yere ve değere doğru yaklaştığının bir göstergesidir.
Yaptığınız müzik sizce Türkiye’de hakkettiği yerde mi?
Maalesef hak ettiği noktada değil, gelmesi için çaba sarf ediyor ve emeklerimizin boşa çıkmamasını ümit ediyoruz.
‘Bugün yeni şeyler söylemek gerek’
OnEarth’a olan desteğiniz Türkiye müzik endüstrisi açısından da önem taşıyor Nasıl yola çıktınız? Ne gibi projeler hayata geçirmeyi diliyorsunuz?
Onearth artık basılı kopyaların itibar görmediği her gün gelişmekte olan dijital çağda ezber bozan bir kuruluş olarak yola çıktı. Her yıl genç bir müzisyene destek vererek seslerinin duyulmasına yardımcı olmayı diliyoruz. Sanatçılara üretim serbestisi sağlayarak yaratıcılığın önünü açmayı hedefliyoruz.
İş dünyası Türkiye’deki kültür sanat hayatına yeterince destek oluyor mu sizce?
Destek oluyor, güzel projeler yapılıyor. Mevlana’nın “Dünle beraber gitti düne ait ne varsa; bugün yeni şeyler söylemek gerek” sözü bizi motive ediyor
Siz Cafer Nazlıbaş’ın müziğini nasıl buluyorsunuz?
Cafer bu yıl seçilen star sanatçımız, müziği ve yorumu dinleyenlerini bizim kadar heyecanlandıracak diye düşünüyorum.