Gündem MEB ile emniyetin ‘parmak izi’ krizi

MEB ile emniyetin ‘parmak izi’ krizi

13.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) “zihinsel engelliler” nedeniyle karşı karşıya geldi

MEB ile emniyetin ‘parmak izi’ krizi

EGM, zihinsel engelli çocukların kaybolmaları halinde daha önceden alınan parmak izleriyle bulunmalarına yönelik projeyi hayata geçirdi. Ancak, MEB “kişisel veri olan parmak izinin bireyin izni olmadan alınmasının Anayasa’nın 20. maddesine ve özel hayatın gizliliği hakkıyla ilgili düzenlemelere aykırılık oluşturacağı” uyarısında bulundu.
EGM tarafından başlatılan proje kapsamında bazı illerde emniyet müdürlükleri bünyesindeki Toplum Destek Polisi ile olay yeri şube müdürlüğü kaybolmaya karşı zihinsel İl emniyet müdürlükleri, milli eğitim müdürlüklerinden zihinsel engelli bireylere ait iletişim bilgilerini istedi. Bunun üzerine bazı rehberlik ve araştırma merkezleri (RAM), MEB’e “parmak izlerinin alınması için irtibat adreslerinin verilip verilemeyeceğine” dair başvuru yaptı.

Anayasa’ya aykırı uyarısı
Başvurular, MEB’in uyarı yayınlamasına neden oldu. MEB Hukuk Müşavirliği’nca RAM’lara gönderilmesi amacıyla hazırlanan yazıda EGM’nin projesinin, “anayasaya aykırı” olabileceği yönünde ifadeler yer aldı. Yazıda, şunlar kaydedildi: “Bireyin izni olmadan parmak izinin alınması için irtibat adreslerinin kamusal amaca da dayansa başka bir kurumla paylaşılması anayasanın 20. maddesi ve uluslararası sözleşmelerin özel hayatın gizliliği hakkı ile ilgili düzenlemelerine aykırılık oluşturacaktır. Bu nedenle söz konusu bilgilerin paylaşılması ancak kişilerin izni ile mümkündür. Kişiler konu ile ilgili bilgilendirildikten sonra kişilerin izni alınarak bu bilgilerin ilgili yerlerle paylaşılmasının hukuka uygun olacağı düşünülmektedir.”
MEB yazısı doğrultusunda engelli bireylerin izni doğrultusunda parmak izleri alınabilecek.

‘Kişinin açık rızasıyla işlenebilir’
Anayasanın özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. maddesinde, “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir” deniliyor. Aynı maddede, “özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı” belirtilerek, “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir” ifadesi de yer alıyor.