Gündem Milliyet’te iki dünya prömiyeri

Milliyet’te iki dünya prömiyeri

19.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Milliyet gazetesi, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 104. yıl dönümünü özel bir etkinlikle kutladı ve şehitleri andı. Demirören Medya Center’da düzenlenen ‘Yeni Ağıtlar’ dinletisinde, Çanakkale Zaferi için bestelenmiş iki eserin dünya prömiyeri gerçekleştirildi

Milliyet’te iki dünya prömiyeri

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. yılı dün Demirören Medya Center’da Milliyet gazetesinin düzenlediği bir etkinlikle anıldı. Gedik Sanat’ın katkılarıyla ‘Yeni Ağıtlar’ adlı bir dinleti gerçekleştirildi. Demirören Medya Center, bu dinletide Çanakkale Zaferi için bestelenen iki eserin dünya prömiyerine ev sahipliği yaptı. Dinletinin ardından aynı repertuvar Vefa Lisesi’nde de dinleyicilerle buluştu.

Haberin Devamı

Piyano ve bağlama...

7 eserin seslendirildiği dinleti hakkında bilgi veren Gedik Sanat Genel Sanat Yönetmeni Caner Akgün, Milliyet gazetesinde düzenledikleri dinletinin İstanbul Gedik Üniversitesi Kültür ve Sanat hareketinin 7’nci etkinliği olduğunu belirtti ve dinletideki 2 dünya prömiyerine dikkat çekti:

“İki dünya prömiyeri bizim için çok önemli. Bunlardan biri Hakan Ali Toker’in ‘Karanlıkdere Zeybeği’ adlı eseri. Toker bunu Mustafa Kemal Atatürk’ü düşünerek coşkuyla yazmış. İlginç olanı da piyano ve bağlama için yazılmış olması: Hem klasik Türk müziği hem de bir Batı enstrümanı var, ikisi bir araya getiriliyor. İkinci dünya prömiyeri ise Ahmet Tamer Topuz’un, 2017 yılında Kadıköy Süreyya Operası beste yarışmasında üçüncü olan, Gedik Sanat’ın siparişi üzerine yaptığı ‘Bombasırtı Vakası’ adlı bestesi. Topuz, Bomba Sırtı Vakası üzerine flüt ve çello için bir eser yazmış. Onun da dünya prömiyeri bu dinleti sırasında seslendirildi. O yüzden tarihi bir andı.”

Haberin Devamı

Milliyet’te iki dünya prömiyeri

Oğula yazılan şarkı

Hem Topuz’un hem Toker’in değerli besteciler olduğunu ifade eden Akgün, “Toker, Türkiye’de eğitime başlamış, sonra ABD’de eğitim görmüş. Ardından Türkiye’ye dönüp birikimlerini burada veren bir sanatçı. Topuz ise asker kökenli, subay kendisi. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda armoni eğitimi almış. Askeriyedeki hizmetine de devam ediyor” dedi.

Dinletide yer alan diğer bir bestenin Hasan Niyazi Tura’nın Şehitler Oratoryosu’ndan olduğunu belirten Caner Akgün, mezzosoprano Ayşe Ece Güneşşen tarafından seslendirilen eserin bir annenin çocuğunu savaşa gönderirken söylediklerinden yola çıktığını ifade etti. Ardından gelen eserin Murat Cem Orhan’ın Yüzbaşı Mehmet Tevfik’in bir mektubundan hareketle bestelediği bariton Emre Gülnar tarafından seslendirilen bir arya olduğunu belirtti. Sonraki eserin ikinci dönem Türk bestecilerden Selman Ada’ya ait olduğunu söyleyen Akgün, ‘Hasret’ adlı bu eser için “Bir askerin annesine savaşa giderken yazdığı tüyler ürpertici bir şarkı” dedi. 2018 Truva Yılı’nda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Hasan Uçarsu’ya sipariş ettiği ve Ekim 2018’de Cumhurbaşkanlığı himayesinde seslendirilen “Şüheda Gövdesi”nden bir düet de dinleti kapsamında seslendirildi. Akgün, “Şüheda Gövdesi’nin metni Mehmet Akif Ersoy’a ait. Onun ünlü eseri. Biz bunun da duyulmasını istedik. Mehmet Akif Ersoy’un hem millet kimliği içinde yaptıklarının altını çizmek istiyoruz, hem de Çanakkale için yazdıkları çok önemli” diye konuştu.

Haberin Devamı

Milliyet’te iki dünya prömiyeri

Başarılı 5 öğrenci

Dinletideki şan sanatçılarının Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera bölümündeki en başarılı öğrenciler olduğunu söyleyen Caner Akgün, “5 öğrenciye piyanoda Ozan Zencir, bağlamada Yusuf Çetin eşlik etti. Toker, kendi bestesini piyanoda kendisi çaldı, bu da önemli. Gökhan Bağcı çok başarılı bir çello sanatçısı. Flüt sanatçısı da dünyaca ünlü ödülleri olan Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük flüt sanatçılarından biri, Cem Önertürk” diyerek müzisyenleri tanıttı. Demirören Medya çalışanlarının büyük ilgi gösterdiği dinleti, tüm binaya yayılan Aydın Karlıbel’in “Çanakkale Türküsü” eseriyle yoğun alkışlar arasında sona erdi.

Haberin Devamı

Türk besteci yetiştirecek

Şubat ayı itibarıyla çalışmalarına başlayan Gedik Sanat’ın amacı yakın tarihte de Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerinin altını çizmek, Türk bestecilerinin yetişmesini, onlara siparişler verilmesini sağlamak, Türkiye’den çıkan sanat kaynağını dünyaya duyurabilmek. Gedik Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na bağlı olan Gedik Sanat, İstanbul Gedik Üniversitesi, Gedik Holding ve Gedik Eğitim Vakfı bünyesinde sanatsal faaliyetler kurgulayıp topluma sunuyor.