Gündem Mücadelemiz hukuk devleti için

Mücadelemiz hukuk devleti için

07.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

İlker Başbuğ ile Silivri Cezaevi’nde görüşen TBB?Başkanı Feyzioğlu, yaklaşımlarının herhangi bir dava ya da kişiyle sınırlı olmadığını söyledi

Mücadelemiz  hukuk devleti için

Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, yaklaşımlarının herhangi bir dava veya kişiyle sınırlı olmadığını belirterek, “TBB’nin görevi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumaktır” dedi.
Feyzioğlu, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli orgeneral Bilgin Balanlı’yı, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde ziyaret etti. Ziyaretin ardından Feyzioğlu, bir süredir devam eden krizin çözümü için, TBB olarak hukuk devletini ve demokrasiyi yeniden tesis için mücadele ettiklerini anlattı. Feyzioğlu, bir yanda Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli yolsuzluk soruşturmasının yürüdüğünü, bu soruşturmanın gittiği yere kadar götürülmesi, soruşturmanın önlenmesine dair algı yaratacak her türlü girişimden kaçınılması gerektiğini kaydederek, “Fakat bu konuyu şu anda mücadelesini verdiğimiz diğer konuyla, hukuk devleti ve demokrasinin yeniden inşasında hayati önem verdiğimiz, şu anki görüşmemizin temelini teşkil eden konuyla karıştırmamak gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

‘Kumpas’ vurgusu
“Yargının içerisinde bir paralel devlet oluşumu var” ve “TSK’ya Ergenekon ve Balyoz davalarıyla kumpas kuruldu” sözlerini duymazdan gelmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Yaklaşımımız herhangi bir davayla, herhangi bir kişiyle sınırlı değil. TBB’nin görevi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumaktır. Sorun şudur: Temmuz 2012’de özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına karar verilirken, dünya hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş büyük bir yanlışlık yapıldı. Bu mahkemelerin ellerindeki işleri bitirinceye kadar çalışmalarına karar verildi. Bahsettiğimiz değişiklik, geçici 2. madde değişikliğidir. Bu madde nedeniyle ciddi bir hukuk trajedisi yaşanmaktadır. İşte biz, ‘bu madde olmasaydı’ noktasından yola çıkarak, bir yasama çözümü ve ardından da yargının yine kendi onurunu temizleyeceği bir formül ileri sürüyoruz.”
Feyzioğlu, Sabih Kanadoğlu’nun “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, CMK 310’a dayanarak hükmün ‘sanık lehine’ bozulması için Yargıtay’a başvurabilir. Bu durumda dosya Ceza Genel Kurulu’nda görülür. Oradan tahliye ve beraat kararı çıkabilir” şeklindeki formülüne de değindi.
Kanadoğlu’nun iyi niyetinden şüphesi olmadığını dile getiren Feyzioğlu, görüştüğü kişilerin bu formülü “Bizi celladımızın insafına mı terk etmek istiyorlar” diye değerlendirdiklerini aktardı.
Başbuğ ile görüşmesi sorulan Feyzioğlu, “Başbuğ ve konuştuğum diğer kişiler, ‘Biz zaten bu hükümlerin hukuka aykırı olduğunu, masum olduğumuzu biliyoruz. Millet de biliyor ama en yetkili ağızlardan TSK’ya bu anılan davalarla kumpas kurulduğu ifade edildiğine göre, hükümlerin şekli meşruiyeti dahi kalmamıştır’ diyorlar” dediğini aktardı.