Ne kimse hastalandı, ne Sezgin yalnız kaldı

Kayseri Tomarzaya bağlı Şıhbarak köyünde daha önce yaşanan bir AIDS vakası, HIV virüsü taşıyan İzmirli Y.O.nun sınıf arkadaşları ve onların velileri için ders niteliği taşıyor. Kayserideki olayın kahramanı da tıpkı Y.O. gibi AIDSli bir çocuk... Beş yaşındayken kan yoluyla aldığı virüsle AIDS olan Sezgin Bozer, 13 yaşına geldiğinde yaşamını yitirdi. Ancak Bozer, altı yıl boyunca sağlıklı bir çocuk gibi okuluna devam edip sıkı dostluklar kurdu. Bu süre içinde ne birlikte oyun oynadığı ne de aynı sırayı paylaştığı arkadaşlarına virüs bulaştı. Şıhbarak İlköğretim Okulu Öğrencisi Bozer, 1993te Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesinde geçirdiği ameliyat sonrası verilen kandan HIV kaptı. Bozer hastalığının bilinmesine karşın ailesi, okul yöneticileri ve arkadaşlarının desteğiyle 1996da önlüğünü giyip 43 kişilik sınıftaki yerini aldı. Veliler başta bir tedirginlik yaşadıysa da, uzmanların verdiği bilgiler sonucu ikna oldu. Tedavisi sürdüğü ve zaman zaman ateşlendiği için iki yıl devamsızlıktan sınıfta kalan, ancak eğitiminden vazgeçmeyen Bozer, 24 Ekim 2001de 4. sınıf öğrencisiyken hayatını kaybetti. 43 KİŞİLİK SINIFTAYDI Öğretmenleri, köy sakinleri ve arkadaşları HIV taşıdığını bildikleri halde Bozeri hep destekledi, kol kola hatıra fotoğrafları çektirdi. Halen Şıhbarak Köyü İlköğretim Okulu Müdürü olan Talip Dönmez, yaşadıkları bu tecrübeyle ilgili olarak şunları söyledi: "Ben okula 1999da öğretmen olarak başladım. Sezgin diğer arkadaşları gibi gidip geliyordu. Köydekilerin ve sınıf arkadaşlarının onu dışlaması söz konusu değildi. Tam tersine, hasta olduğu için sıcak bir yaklaşım vardı. Bu yüzden Y.O.ya gösterilen tepkiyi kesinlikle anlayamıyoruz." Öğretmeni Abdullah Ayata da Sezgine her türlü yardımı yaptıklarını belirterek, zaman zaman evine gittiklerini ve birlikte yemek yiyip oyun oynadıklarını anlattı. DIŞLANMASI DÜŞÜNÜLEMEZ Sınıf yine fire verdi İzmir Şerif Remzi İlköğretim Okuluna dün anneannesi Melahat Bozla gelen Y.O.nun sınıfında bu kez sadece iki öğrenci vardı. Basın mensupları okula alınmazken, öğrenciler arka bahçede toplandı. Y.O., Doğa Dayıoğlu ve Tayga Vural, sınıf öğretmeni Belgin Hüsemoğlu ile derse girerken, rehber öğretmen Gözde Yenisey ile bir doktor ve hemşire sınıf dışında bekledi. Protestocu 36 velinin, çocuklarının kaydını okuldan almak için dilekçe verdiğini iddia eden baba Nazif O., "Çocuğum birebir eğitim görmeye mecbur kılınırsa AİHMye ve Birleşmiş Milletlere başvuracağım" dedi. Vali Yusuf Ziya Göksu ve Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan da, diğer velilerin beş temsilcisiyle toplantı yaptı. Basından olayın üzerine daha az gitmesini isteyen Göksu, "Bu olay gösteriyor ki okul kayıtlarında hiç olmazsa ilköğrenim kayıtlarında ikametgâh belgesi, elektrik, su faturası kadar, doktor raporunun da alınması gerekecek" dedi. Göksu, velilere, ellerinde Dokuz Eylül Üniversitesinden virüs bulaşmayacağına dair rapor bulunduğunu, gerekirse Ege Üniversitesi ve diğer kuruluşlardan da rapor alacaklarını kaydetti. KAYITTA SAĞLIK RAPORU Çelik: Artık Y.yi rahat bırakın... Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Y.O. ile ilgili gelişmeleri "Artık kabak tadı vermeye başladı" sözleriyle değerlendirdi. O.nun eğitimine devam edeceğini, vurgulayan Çelik, "Y.O. iradesi dışında bir felakete uğramıştır. Biz de çocuğun, ailesinin felaketini kat kat daha büyük hale getiriyoruz. Yazıktır, günahtır" diyerek Y.O.nun rahat bırakılmasını istedi. Hindistanda da aynı kriz var... Y.O.nun yaşadığı sorunların, karşılaştığı güçlüklerin benzeri, bugünlerde Hindistanda da yaşanıyor. 8 yaşındaki Bensy Chandy ve 6 yaşındaki Benson adlı iki erkek kardeş, HIV virüsü taşıdıkları gerekçesiyle, iki yılı aşkın süredir kapı kapı dolaşmalarına rağmen kaydolacak okul bulamıyor. Şu an özel öğretmen eşliğinde eğitim alan kardeşler, Hindistan Sağlık Bakanı Sushma Swarajın desteğiyle moral buldu. Bakan Swaraj, HIV virüsü konusundaki önyargıları yok etmek için kameralar önünde kucakladığı iki kardeşe sahip çıkarak, "AIDSin dokunma yoluyla bulaşmayacağını, artık halkın öğrenmesi gerekir" dedi.