Gündem Pandemi yalnızlığı ve stresiyle baş edebilirsiniz

Pandemi yalnızlığı ve stresiyle baş edebilirsiniz

21.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Pandemi döneminde karşı karşıya kaldığımız kaygı, engellenmişlik ve sıkışmışlık hissinin ağır stres yüküne neden olduğunu belirten uzmanlar, izolasyonda geçen günleri iyi bir şekilde değerlendirmek için; yabancı dil öğrenmek veya enstrüman çalmak gibi yaratıcı etkinlikler öneriyor.

Pandemi yalnızlığı ve stresiyle baş edebilirsiniz

 

Herkesin rutin hayat akışını altüst eden Kovid-19 salgınında yaklaşık 9 ay geride kalırken, birçok kişi bu süreçte psikolojik olarak yıprandı. Son bir aylık dönemde adeta vaka patlaması yaşanan Türkiye’de kısıtlamalar yeniden hayatımıza girerken karantina psikolojisinin nasıl aşılacağı ve pandemi sonrası yeni yaşamın nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor. Uzmanlara göre, engellenmişlik, kaygı ve sıkışmışlık hissi, ağır stres yüküne neden oluyor. Bir yandan yalnızlıktan şikâyet edilirken diğer yandan sosyal izolasyon ve yalnızlığın kanıksandığı bir süreçten geçildiğine dikkat çekiliyor. Nisan, mayıs aylarındaki korku halinin, yerini konsantrasyon eksikliği, tükenmişlik, yorgunluk, umutsuzluk, uykusuzluk gibi depresif sorunlara bıraktığını dile getiren uzmanlar, ortaya çıkan ruhsal tablonun nedenleri ve iyileşmek için yapılması gerekenleri Milliyet’e anlattılar.. 

Haberin Devamı

Daha ne kadar....

Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Doğan Şahin, sürecin uzamasının beraberinde sabırsızlık ve ağır stres yükünü getirdiğini söylüyor. “Toplumun genel düşüncesi, ‘Kovid-19, yaza girdikten sonra azalarak etkisini yitirir, o zamana kadar aşı da gelir biter’ şeklindeydi. Sonbaharla beraber salgının hızında ciddi bir artış ortaya çıktı. Daha sonra da ölü sayılarının eksik verildiği iddiaları başladı” diyen Doğan Şahin, insanların süreci yönetenlere güvenlerini kaybettikleri gibi gelecekle ilgili tahminlere de ne kadar inanabileceklerini bilemez duruma geldiğini vurguluyor. Bu durumun ise stres yüküne neden olduğuna işaret eden Prof. Dr. Şahin, pandemiye bağlı ortaya çıkan sıkışmışlık hissinin ortak bir toplumsal uzlaşıyla ortadan kaldırılabileceğini ifade ediyor. Şahin’in tespit ve önerileri şöyle:

Haberin Devamı

“Bu kadar belirsizliğin olduğu bir ortamda insanlar, ne kadar dişlerini sıkmaları gerektiğini bilmediklerinden ruhsal açıdan dayanmaları zorlaşıyor. Bilim Kurulu’na meslek odalarının temsilcileri ile mutlaka ruh sağlığı profesyonelleri de dahil edilmeli. Süreç, şeffaf, açık ve planlı yürütülüyorsa ve halk ne kadar daha dayanması gerektiğini anlarsa daha uzun süre dayanabilir. Artık biliyoruz ki iyi korunur dikkat edersek hastalanma ihtimalini çok azaltabiliriz. Olur da hastalanacak olursak hafif atlatma ve iyileşme şansımız hiç de az değil. Salgının başlangıcına göre korku azaldı. Korkunun azalması, insanların daha rahat ve korunmasız davranmasına neden oldu. 

Kazanca dönüşür

Günü değerlendirmek için yapabileceğimiz etkinliklere, mutlaka yaratıcı ve geliştirici bir şeyler ilave edilmeli. Yabancı dil öğrenmek, bir enstrüman çalmak, resim çizmeye başlamak gibi etkinliklere başlayıp sürdüren birçok kişi bu süreci kendisine kattığı yenilikler sayesinde kazanca dönüştürecek. Kendi işini veya daha sonra yapmayı düşündüğü işini geliştirenler de var. ‘Artık bu yaştan sonra ne yapacağım’ diyenler için de önerim, içlerinde ukte kalmış şeyleri yapmaya çalışmalarıdır. Bu süreci sadece kendimizi geliştirmek ve ilişkilerimizi iyileştirmek için kullanabiliriz.

Haberin Devamı

Mesai saatleri

Birçok kurum esnek veya online çalışmaya geçti. Maalesef bu uygulama bazen mesai kavramının ortadan kalkmasına neden oldu. Bir şirkete çalışıyor olmak 7 gün 24 saat yöneticilerin sorularına yanıt vermeyi ya da istedikleri şekilde çalışmayı gerektirmez. Şirketler, çalışanlarını koruyacak kuralları belirlemeli, çalışanlarının hayattan ve şirketten bezmesinin önüne geçmeli.”

Psikiyatrik tsunami

Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Profesörü  Dr. Umut Mert Aksoy, pandeminin yarattığı travma ve ruh sorunlarının gelecek dönemde daha çok hissedileceğine dikkat çekerek, şunları söylüyor: “Sosyal izolasyon sosyal teması azalttığı için alkol kullanım bozukluklarında artış riski söz konusu. Bir diğer sorun da bağımlılığı bulunan bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine ulaşımının azalmış olması. Tedavi sürecinin kesintiye uğraması iyileşme dönemlerini olumsuz etkiliyor. Alkol kullanım bozukluğu bulunan kişiler için bir diğer risk ise alkole erişimlerinin kesilmesi durumunda karmaşık alkol yoksunluk belirtileri ile “evde alkol yapımı”, “farklı maddeleri seçip deneme” davranışları sonucu  ölümle sonuçlanacak tabloların oluşması.

Haberin Devamı

Sanal bağımlılık

Pandemi sürecinde çocuk ve gençlerin sanal bağımlılık davranışlarında artış eğilimi gözlemlendi. Sanal ortamda kumar sitelerine girişin artma riski de söz konusu. İsrailli ergenler üzerinde yapılan araştırmada, internet pornografisine yönelenlerde artış olduğu ortaya konuldu. Yalnız kişilerde var olan alkol madde kullanım bozukluklarının seyrini değiştirmekle kalmayacak davranışsal bağımlılıkların gelişimi açısından önemli riskler yaratabilir. Pandemi döneminde  bağımlılık üzerine olabilecek olumsuz etkileri bilmek, ruh sağlığı destek ve tedavi hizmetleri ile ilgili etkin düzenlemeler gelecekte psikiyatrik tsunamiyi önleyebilir.”

Mutlu olmanın formülü

Prof. Dr. Doğan Şahin’in pandemi sürecinde memnuniyet ve mutluluk formülü için ise şu  bulunuyor:

- Kendini tanımak, olumsuz yanlarınla yüzleşmek ve kendinle hesaplaşarak barışmak.

Haberin Devamı

- İnsanlarla helalleşmek, kırdığın, üzdüğün, incittiğin varsa bunu çözecek şeyler yapmak.

- Sevmek. Daha çok şeyi daha çok sevmek. Doğayı, insanları, ülkeni, başkalarını sevmek ve iyiliğini istemek.

- Sevdiğin şeylerle ilgilenmek ve onlarla daha çok zaman geçirmek onları daha çok öğrenmek daha çok hâkim olmak.

- İnsanlar için bir şeyler yapmaya çalışmak, elinden geldiğince yardım etmek, bir şeyler aktarmak, vermek.

- Sevdiklerine kıymet vermek ve özen göstermek.

- Daha iyi bir insan olmak için çaba göstermek.

- Daha iyi bir arkadaş, daha iyi bir eş, daha iyi bir anne, baba ve daha iyi bir evlat olmak için çaba göstermek.

- İnsanlar daha iyi yaşasın daha adil bir dünya olsun, toplumda ve dünyada öfke, düşmanlık yerine sevgi ve barış gelişsin diye çaba göstermek.

- Kendine daha iyi bakmak. Sağlığına daha çok dikkat etmek, iyi beslenmek, spor yapmak, kendini iyi hissettirecek, mutlu edecek şeyleri yapmaya çalışmak.

YARIN: BELİRSİZLİĞİ KABULLENMEMİZ GEREKİYOR. SADECE SİZ DEĞİL TÜM DÜNYA SIKINTI YAŞIYOR...