Şanlıurfalı asker: 'Beni kobay olarak kullandılar'

GÜLHANE Askeri Tıp Akademisi’nde tedavi gördükten sonra 1 aylık hava değişimi izni verilen Şanlıurfalı 21 yaşındaki er Fevzi Alabay, kobay olarak kullanıldığını ve vücudunun sağ tarafını kullanamaz hale geldiğini öne sürdü. Televizyonda yayınlanan görüntülerden tanıyınca oğlunun izine ulaştığını söyleyen baba Sinan Alabay, konuyu yargıya taşıyacağını söyledi.

Şanlıurfa’da mevsimlik tarım işçiliği ve seyyar satıcılık yapan Fevzi Alabay, 5 ay önce vatani görevini yapmak üzere askere gitti. Acemi birliğinin ardından İstanbul Metris 47’nci Motorlu Piyade Alayı’nda askerlik yapan Fevzi Alabay’ın 3 ay önce ellerinde şişlik oluştu. Şişliklerin geçmemesi üzerine Alabay, revire, ardından GATA’ya sevk edildi. GATA’da tedavisine başlanan Alabay, okur- yazar olmadığı için önüne konulan evrakları imzaladığını ve ardından kobay olarak kullanılmaya başlandığını iddia etti.

GATA’da tedavi amaçlı olarak tutulduğu bölümden değişik aralıklarla fizik tedavi servisine götürüldüğünü ve burada tıbbi deneylerde kullanıldığını iddia eden Alabay, şu iddialarda bulundu:

"Askerdeyken ellerimde şişme meydana geldi. Sebebini bilmediğin şişliğin geçeceğini düşündüm, geçmeyince revire çıktım. Burada da teşhis konulamayınca beni GATA’ya sevk ettiler. GATA’da doktorlar şişliğin sinirsel olduğunu söyleyerek beni nöroloji servisine yatırdı. Burada yatarken bana değişik ilaçlar ve iğneler vermeye başladılar. İğne ve ilaçlardan dolayı hiçbir yerim tutmamaya başlayınca fizik tedavi uygulamasına geçeceklerini söylediler. Beni fizik tedavi için götürdükleri yerde elektro şok uygulamasına tabi tuttular. Her tarafıma kablo bağlayıp elektrik verince şoka giriyordum ve kendimden geçiyordum. Bu deneyler sırasında bir defasında beni 4 gün boyunca bir odaya kilitlediler ve durmadan iğne yaptılar. O sırada geçmişe ait hiçbir şeyi hatırlamıyor ve yürüyemiyordum. Benim gibi kobay olarak kullanılan başka askerler de vardı. Hatta o deneyler sırasında ölen 6 askerin de gece gizlice hastaneden çıkarıldığı söyleniyordu. Eğer ailem beni bulmasa, belki benim sonum da ölen 6 asker gibi olacaktı."

Ailesinin izine ulaşması ile 68 gün kaldığı GATA’da doktorların kendisine 1 aylık hava değişim raporu verdiğini söyleyen Alabay, şu anda vücudunun sağ bölümünü kullanamaz olduğunu söyledi. Sağ ayağını ve omzunu hareket ettiremediğini, elini ise kısmen kullanabildiğini söyleyen Alabay, "Şu anda tek başıma bir şey yapamıyorum. Annem, babam ya da kardeşlerimin yardımına ihtiyaç duyuyorum. İyileşir miyim bilmiyorum ama raporumun bitmesinin ardından yeniden askere gitmeye korkuyorum" diye konuştu.

AİLESİ TELEVİZYONDA GÖRÜP TANIDI

Alabay ailesi ise, telefon ile ulaşamadıkları çocuklarını; GATA’da bazı askerlerin tanı koyma bahanesiyle beyinlerine yüksek elektromanyetik alan uygulandığı görüntülerin televizyonda yayınlanmasıyla tanıdıklarını söyledi. Tarım işçisi olan 9 çocuk babası 56 yaşındaki Sinan Alabay, televizyonda elektro şok uygulamasının ardından titrerken gördüğü askerin oğlu olduğunu anladığını belirterek, şunları söyledi:

"Hemen birliğini aradım; komutan ve arkadaşlarına ulaşamadım. Kalkıp İstanbul’a GATA’ya gittim ama burada da oğlumla görüşemedim. Televizyonda gördüğüm askerlerden birisinin oğlum olduğunu söylememe rağmen muhatap bulamadım. Birkaç gün kalmama rağmen sonuç alamayınca tekrar Şanlıurfa’ya geldim. Ancak içim rahat etmeyince bir hafta sonra yeniden İstanbul’a gittim. İkinci gidişimde oğlumu buldum ve adeta şok oldum. Doktorlar yanında kalmama izin vermediler. Ben geri döndükten bir hafta sonra, oğlumu hava değişim raporu vererek hastaneden çıkardılar."

Oğlunu davul zurnalar eşliğinde asker ocağına gönderdiğini ancak televizyonda gördüğü görüntüler ile şoke olduğunu söyleyen baba Alabay, şöyle devam etti:

"Ben oğlumu sapa sağlam gönderdim ama GATA’da üzerinde ilaç denemesi yapmışlar. Sonrada elektrik vermişler, yapmadıkları bir şey kalmamış. Kobay olarak bir fareye uygulanması gereken yöntemlerin hepsini oğlumun üzerinde denemişler. Şimdi oğlumu yatalak şekilde bana gönderdiler. Çocuğumun eli, ayağı tutmuyor, onu bu hale getirenlerin cezalandırılmasını istiyorum. Önümüzdeki günlerde çocuğumun bu hale gelmesine sebep olanlar hakkında dava açacağım. Bu konunun takipçisiyim ve burada sonuç alamazsam konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağım."