Gündem Taştan yastıkta ‘umut’ uykusu!

Taştan yastıkta ‘umut’ uykusu!

08.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

İdlibli 5 kardeş Ahmet, Yad, Bahar, Yusuf, Rayd, daha konuşmayı öğrenmeden aileleriyle daha iyi bir hayat için botla çıktıkları umut yolculuğunda Yunan polisine yakalandı. Otogarın bahçesinde taşı yastık yaparak yatan çocuklar iyi bir gün yüzü görme hayaliyle sınır açılmasını bekliyorlar

Taştan yastıkta ‘umut’ uykusu

Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlerin Pazarkule Sınır Kapısı’ndaki tampon bölgede bekleyişi bir haftayı geçti. Göçmenlerin sınır kapısından sonraki bir diğer adresi ise Edirne Otogarı. Avrupa’ya gitmek için Türkiye’nin farklı illerinden gelip sınırı geçemeyen göçmen aileler sınır kapısının açılması umuduyla soğuk havaya rağmen çocuklarıyla birlikte otogarın bahçesinde konaklıyor.

Haberin Devamı

Hatay’dan Avrupa’ya gitmek için beş çocuğu ve iki eşi Neriman (28) ve Rada(20) Ahmedi ile birlikte Edirne’ye gelen Muhammed Abdi Ahmedi’nin ve ailesinin son durakları Edirne otogarı oldu. Sınırı botla geçen ancak geri gönderilen Ahmedi, “Savaş çıkınca İdlib’ten Türkiye’ye geldik. Suriye’de tarih bölümü okudum. Ama savaş çıkınca çalışma fırsatı bulamadım. Sınırı botla geçtik ama yakalandık. Paramızı ve eşyalarımızı alıp bizi geri gönderdiler. İki eşimden beş çocuğum var. İsimleri Ahmet, Yad, Bahar, Yusuf, Rayd. Artık sınır kapısından geçebilmek için şansımızı deneyeceğiz. Burada kalıyoruz. Akşam çok soğuk oluyor” derken Ahmedi’nin ilk eşi Neriman da, “Sınırı geçtik ancak her şeyimizi alıp bizi gönderdiler. İki gündür soğuk havaya rağmen burada kalıyoruz. Perişan olduk” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Kızımı nehre attı’

Yunan polisinin çocuğunu nehre attığını söyleyen Amine Mecid (23), “Türkiye’ye üç yıl önce İran’ın Tahran şehrinden geldik. İki tane çocuğum var, şu anda sekiz aylık hamileyim. Eşimle birlikte sınırı geçtik, Yunan polisi ve askeri bizi yakalayıp bir yere götürdü. Orada erkeklerle kadınları ayırdılar, paramızı ve telefonlarımızı aldılar. Erkekleri soyup dövdüler. Bizi Meriç kenarına getirdiler, 2 yaşındaki kızımı Meriç nehrine attılar. Babası suya atlayarak zor kurtardı. Soğuktan çocuğum hastalandı” dedi.

 

Taştan yastıkta ‘umut’ uykusu

Fotoğrafta yan yana yatan çocuklar soldan sağa Ahmet, Yad, Bahar, Yusuf, Rayd.

‘Yunan soydu Türkler giydirdi’

Göçmenlerin sınırı geçmek için beklediği bir diğer nokta ise Uzunköprü ilçesine bağlı Kadı Dondurma köyünde Meriç Nehri kenarına yakın bir yerde bulunan harabe bir bina. Afgan, Suriyeli ve Filipinli yaklaşık 60 kişinin kaldığı bina adeta göçmenlerin sığınağı haline gelmiş. “Yunan askeri bizi soyuyor, Türkler ise bize kıyafetlerini veriyor” diyen Muhammet Zammar, “Beş yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Sınır kapısının açılmasını bekliyoruz. Kapı açılana kadar burada bekleyeceğiz” dedi.

‘İki kez geçtim’

Sınırı iki kere geçen ancak eşyaları ve parası alınarak geri gönderilen Safa Muhammedi de, şöyle konuştu: “Azerbaycan’dan iki yıl önce geldim. ‘Sınırlar açıldı’ dediler, geldik. Sınırı iki kere botla geçtik. 10 kilometre yürüdük, Yunan köylüleri bizi yakaladı ve döverek askere teslim etti. Soyup paramızı ve telefonumuzu aldılar. Eşim MS hastası ve hamile, o yüzden onu sınırdan kaçıramam. Kapının arkasında gidene kadar bekleyeceğim.”

Haberin Devamı

Hakikat Seher (25) de, “Türkiye’ye İran’dan yedi yıl önce geldim. Altı gün önce Ankara’dan geldim. Üç gündür de otogarın bahçesinde kalıyorum. Çok soğuk. Dün ambulansla hastaneye kaldırıldım. Soğuktan herkes hasta oldu” dedi.

Çocuklara aşı

Pazarkule Sınır Kapısı tampon bölgesinde bekleyişlerini sürdüren sığınmacı aileler Edirne Sağlık Müdürlüğü yetkililerince bilgilendirildi. Sığınmacı ailelerin 0-15 yaş arası çocuklarına kızamık ve çocuk felci aşısı vuruldu. Ayrıca beş hamile kadına da tetanos aşısı yapıldı.