Gündem Test değil semptom önemli

Test değil semptom önemli

21.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

ABD’li iş adamı Elon Musk’un bir günde 4 test yaptırıp ikisi negatif ikisi pozitif çıkınca da ‘Bir şeyler dönüyor’ yönündeki açıklamasını değerlendiren uzmanlar, “Hiç bir test yüzde yüz doğru sonuç vermez. Önemli olan semptomdur. PCR da en güçlü tanı yöntemidir. Düzmece bir durum varsa insanlar neden ölüyor?” dedi

Test değil semptom önemli

Kovid-19 testlerinin güvenilirliği geçtiğimiz günlerde milyarder iş adamı Elon Musk’ın sözleriyle yeniden gündeme geldi. Musk, “Oldukça düzmece bir şeyler dönüyor. Bugün dört kez korona testine girdim. İki testin sonucu negatif, diğer iki testin sonucu ise pozitif çıktı. Aynı makine, aynı test, aynı hemşire. ABD’nin hızlı antijen testi” açıklaması kafaları karıştırırken, uzmanlar ise Musk’ın sözlerine şüpheyle yaklaştı.

Haberin Devamı

Prof.Dr.Tevfik Özlü (Bilim Kurulu Üyesi); ”Şayet Elon Musk’ın ima ettiği gibi testler ve hastalık sözüm ona uydurulmuşsa insanlar neden ölüyor. Akciğer tomografisine bakıp oluşan tahribatı açıkça görüyoruz. Birilerinin iddia ettiği gibi hayal mahsulü bir durum yok. Hiç bir test yüzde 100 doğru veya isabetli sonuç vermeyebilir. Musk’a hangi klinikte, hangi ürün kitiyle, kimler tarafından test yapıldığı önemli. Test sonucunun farklı çıkması üzerinden salgın veya Kovid-19 olmadığı, uydurulduğu sonucu çıkarmak akıl alır gibi değil. 39 derece ateşi olan, tomografide ciğerleri iflas etmiş hastaları yaşatmaya çalışıyoruz. PCR nasıl alındığı çok önemli. Kandan antikor ve antijen testleri ile sürüntü testi dediğimiz PCR’ı kullanıyoruz. PCR çok hassas bir test. Doğru uygulama ve kit ile yüzde 90 hatasız sonuç alınır. Hastalığın ilk devresinde üst solunum yolundan örnek aldığınızda pozitiflik oranı yüksek çıkar. Virüs alt solunum yoluna indiğinde test sonucu negatif çıkabiliyor ancak bu durum hasta olunmadığı anlamı taşımıyor.”

Haberin Devamı

Haluk Eraksoy (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı); “Önemli olan hastanın klinik belirtileridir. Tek başına test sonucuna bakarak hasta muamelesi yapmıyoruz. PCR testinin en önemli özelliği bir kişinin bulaştırıcı olup olmadığını anlamamıza yardımcı olmasıdır. Testin doğruluk payı yüzde 70 seviyesindedir. Hastalık belirtisi olanları, test sonuçları negatif olsa da hasta kabul ediyoruz. Aynı laboratuvar koşullarında, aynı test kiti ve sağlık personeli tarafından alınan örneğin 4 farklı sonuç vermesi imkansız.”

Prof.Dr.Fehmi Tabak (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı) “Kovid-19 için kandan bakılan antikor ve antijen testleri ile sürüntü dediğimiz PCR yöntemi kullanıyoruz. PCR testinde hastalığın evresi ve sürüntünün doğru alınması çok önemli. PCR’ın doğruluk oranı yüzde 60-70 arasında ancak sadece test sonucuna göre hasta değerlendirmesi yapmıyoruz. Hastanın temas öyküsü, semptomları ve akciğer tomografi bulguları teşhis açısından çok önemli.