Gündem Yargı bu yarayı kapatabilir mi?

Yargı bu yarayı kapatabilir mi?

29.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Savaş uçaklarının, bombalarını dedelerinden bu yana kaçakçılıkla geçinen köylülerin üzerine bırakmasından saatler sonra, yetkili bütün mercilerden eşzamanlı açıklamalar da gelmeye başladı:

Yargı bu yarayı kapatabilir mi

“Ortada kalmayacak, bütün detayıyla araştırılacak”, “Ölen 35 kişi terörist değil”, “Tamamı kaçağa giden köylüler”, “35 ölüm için ne gerekiyorsa yapılacak.”
İşte daha o dakikada, o köylerde yaşayanların yüreğine, “asla aydınlatılmayacak” duygusu düştü. Ceset parçalarını elleriyle toplayıp Adli Tıp’a teslim etmişlerdi ama daha ölenlerin sayısını bile bilmiyordu yetkililer. Sayının teşhis edilememesi, bedeninden geriye “10 kilogramı” kalan Hamza Encü’nün vücut parçalarının iki ayrı battaniyeyle getirilmesinden kaynaklanıyordu. “Roboskililer”in yanıtını istedikleri soru şuydu: “Bombalama emrini kim verdi?”

Özel yetkili devrede
“Terörist” olmadığı en yetkili ağızlardan açıklanan ölenlerin dosyalarına özel yetkili Diyarbakır Başsavcıvekilliği el koydu. Terör ve örgütlü suçlarla görevli savcılığın dosyaya el koyması, iki kuşkuya yol açtı: “Ya öldürülenler terörist ya suç ‘örgütlü’ bir biçimde işlendi.”
Bu nedenle, soruşturmanın siyasi talimatla, oyalama amacıyla özel yetkiliye verildiği, soruşturma sonunda dosyanın olağan suçlara bakmakla yetkili yerel savcılığa gönderileceği iddia edildi. Özel Yetkili Savcı Ali Okumuş’un ise görevsizlik konusundaki değerlendirmeyi son aşamada yapacağı, bu yönde bir kararının henüz olmadığı biliniyor.

Nafile çabası
Kamuoyu asıl olarak TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun kurduğu Uludere Alt Komisyonu ile umutlandı. Komisyon yazışmalar yaptı ancak asıl yanıtı verecek olan Genelkurmay Başkanlığı’ndan 7 sayfalık, “Soruşturma gizli, belgeleri savcılığa verdik” yazısı geldi sadece. Komisyon, bu kez savcılıktan istedi belgeleri. Ancak bu belgelerde de, “vur emrini” kimin verdiği, bombayı kimin attığı gibi ayrıntılar yoktu.

Bizde de şüpheli yok
Savcılık, TBMM’ye emir komuta zincirini, nihai bombalama emrini kimin verdiğini bildirmedi çünkü zaten kendileri de o yönde bir tespitte bulunmamıştı. Hâlâ da bulunmadı. Zaten, “Belgeleri savcılığa verdik” diyen Genelkurmay’la yapılan yazışmalarda hala nedense bitirilememişti. Bu nedenle şüpheli tespiti aşamasına da geçilememişti hâlâ.
Oysa ki geniş bir kamuoyuna göre, soruşturma çok da kapsamlı olamazdı. Heron görüntülerini izleyenler, bu görüntülerde ‘terörist’ gördüklerini söyleyenler, ‘o zaman vurun’ diyenler vardı ve bu isimlerin bilinmemesi mümkün değildi. Bu isimlerin sıralı amirleri de belliydi. Sorun, eylemlerin nasıl nitelendirileceği ve sorumluluğu olan bütün isimlerin dosyaya dahil edilip edilmeyeceğiydi. Soruşturmada bundan sonra neler olabileceğine ilişkin tahminler şöyle:

Neler olabilir?
- Özel yetkili savcılık, yazışmalar bittiğinde bazı sıralı komutanların ifadelerini alacak. Herhangi bir tutuklama ya da gözaltı kararı ise vermeyecek.
- Özel yetkili savcılık, bu aşamadan sonra dosyayı Şırnak Başsavcılığı’na gönderecek. Burada, silbaştan bakılacak dosyaya ve ölümlerde “kusuru” olanlar hakkında dava açılacak.
- İdari soruşturmalar ise ceza davasının sonucuna bağlı olduğundan, kesin karara bağlanmayacak. Olası dava nasıl sonuçlanabilir? Bununla ilgili de üstelik somut dayanaklarla ortaya konulan tahminler var. Daha çok kısa bir zaman önce Diyarbakır Kulp’ta dost ateşi ile bir uzman çavuşu şehit eden korucuların beraatine hükmeden mahkeme, Uludere’yi anımsatan şu gerekçeleri ortaya koydu:
“Özenin gösterilmesine karşın, yanılgıya düşmenin de objektif ölçülerle önlenemez olduğu bir gerçektir. Sanıklar, istihbaratla ormanlık alana gelerek bir iki gün terörist faaliyetlere karşı izleme yapmıştır. Olayın gerçekleştiği yer terör olaylarının sıklıkla yaşandığı dağlık arazidir. Karşıdan gelenlerin terörist olmasının asıl, asker ya da köylü vatandaş olmasının ise istisna olacağı açıktır. Ateş etmeleri olayında, içinde bulundukları meşru müdafaa şartlarını mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan kaynaklanan hata ile aştıkları değerlendirildiğinden haklarında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.”

Haberin Devamı

Yargı bu yarayı kapatabilir mi

Antikapitalist Müslümanlar, Uludere olayında hayatını kaybeden 34 kişi için dün Fatih Camii’nde gıyabi cenaze namazı kıldı. Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyan grup, Uludere olayının faillerinin bulunması için devlete çağrı yaptı.
İSTANBUL Milliyet