Gündem Yeğenimi ve eşimi özledim

Yeğenimi ve eşimi özledim

31.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Rektör Aşkın, 'Doktorlarım izin verdiğinde çalışmalarıma bıraktığım yerden devam edeceğim. Suç olabilecek bir şey yapmadım' dedi

Yeğenimi ve eşimi özledim

Aşkın'dan Milliyet'e tahliye mesajı axgun022.jpg Aşkın, 13 Kasım'dan bu yana rahatsızlığı nedeniyle jandarma gözetiminde tutulduğu Araştırma Hastanesi'ndeki odasının demir parmaklıklı penceresinden dün sabah gazetecilere el salladı. Jandarmanın çekildiği odada kendisini iyi hissettiğini söyleyen Aşkın, sabah giydiği kırmızı gömleği, öğlen beyaz gömlekle değiştirdi. Eşi Oya Aşkın'la birlikte yeniden pencereye çıkan Aşkın, davet ettiği gazetecilere, "Moral olsun diye 1.5 aydan sonra düzgün bir kılıkla karşınıza çıkmak istedim" dedi. Aşkın şunları söyledi: "Çok trajik bir olay yaşadım aynı mekân içinde. Şimdi sağlık durumumun izlenmesi gerek. Suç olabilecek bir şey yapmadığımı düşünüyorum. Özgürlüğümün iadesi en önemli şeydi." 76 günlük tutukluluk süresinin ardından önceki gün yapılan duruşmada özgürlüğüne kavuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, duygularını Milliyet'e anlattı. Aşkın, "En çok eşimi ve küçük yeğenim Zeynep'i özledim. Kaldığım yerden devam edeceğim" dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in arayarak "Geçmiş olsun" dileklerini ilettiğini kaydeden Aşkın, Orhan Pamuk davasına ilgi gösteren AB'nin kendi davasıyla ilgilenmemesini, "Shakespeare'in tiyatrosundan, Descartes'ın, Kant'ın felsefesinden, Van Gogh'un renklerinden, Giuseppe Ungaratti'nin dizelerinden çıkara çıkara Ingrid Bergman'ı, Franz Kafka'nın dünyasını alan bir uygarlık açısından hiç şaşırmadım" sözleriyle eleştirdi.Kendisini ihbar edenler dahil kimseye kırgın olmadığını söyleyen Aşkın, "Çetin Altan eski bir yazısında 'birkaç yüz kelimeye sığıyorsa dünyanız, bakmayın Matis'in balıklarına' demişti. Keşke bu kişiler Matis'in balıklarına bakmayı becerebilseydi. Onlar için üzgünüm" dedi. Oya Aşkın da, "Eşime adımı kullanarak hakaret dolu elektronik postalar gönderildi. Bu hiçbir şeyin gözüktüğü gibi olmayabileceğini gösteriyor" diye konuştu. AB'ye ince eleştiri Aşkın'ın önceki günkü duruşmasında dinlenen 17 müdahilin, çete iddialarını kanıtlayabilmek için anlattıkları şaşkınlık yarattı. Müdahiller kuluçka makinesinin yerinin değiştirilmesinden, zemin katta lojman tahsis edilmesine kadar birçok şeyi kurulan çetenin baskısı saydı. 17 müdahilin büyük bölümü sicillerinin Aşkın tarafından siyasi görüşleri nedeniyle bozulduğunu, akademik unvan alamadıklarını, görev yerlerinin değiştirildiğini, sınav jürilerine sokulmadıklarını, haksız soruşturmalar geçirdiklerini anlattılar. Müdahiller bu uygulamaları, Aşkın tarafından kurulduğu iddia edilen çetenin eylemleri olarak gösterdiler. Uygulamaların çetenin baskı yöntemleri olduğunu kaydettiler. Kuluçka makinesi bile baskı sayıldı Sabah giydiği kırmızı gömleği öğlen beyaz gömlekle değiştirerek yeniden pencereye çıkan Aşkın, eşi Oya Aşkın'la birlikte davet ettiği gazetecilere, "Moral olsun diye 1.5 aydan sonra düzgün bir kılıkla karşınıza çıkmak istedim" dedi. İki gömlek, iki selam Aşkın'ın kaldığı hastanenin başhekimi Hüseyin Avni Şahin de Aşkın'ın sağlık durumu konusunda yargıyı yanıltmakla suçlandığını kaydederek, "İddianamede de hocanın beni fişlediği belirtiliyor. Mağdur sıfatıyla duruşmaya çağrıldım, ama hiçbir mağduriyetim yok" dedi. 'Beni çağırdılar ama mağdur değilim!'